Erdoğan: Benim için dindarlık her şeydir, taviz vermem; Avrupa siyasetinde benden kıdemlisi yok
Erdoğan'dan İtalyan gazeteciye: Sorunuzu düzeltmeme izin verin...
04 Şubat 2018 18:07
Yarın Vatikan ve Roma'da resmi görüşmelerde bulunmak üzere bu akşam İtalya'ya gelmesi beklenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ziyareti öncesinde İtalyan La Stampa gazetesine bir mülakat verdi. La Stampa, Erdoğan söyleşisini bugün manşetten "Erdoğan: AB bizi alsın" manşetiyle yayımladı.
La Stampa Genel Yayın Yönetmeni Maurizio Molinari'nin İstanbul'da Beyleybeyi Sarayı'nda yaptığı söyleşiden bazı anların görüntüsü de gazetenin internet sitesinde paylaşıldı.
Gazetede yayımlanan metne ve videodaki görüntülere göre Erdoğan, Vatikan ziyaretinin başlıca nedeni olan Kudüs meselesinden, Türkiye-AB ilişkilerine ve Afrin operasyonuna kadar birçok soruya yanıt verdi.
Erdoğan'a, Brexit sonrası İngiltere'nin AB ile sahip olacağı türden bir ilişkinin Türkiye için de geçerli olabileceği şeklindeki tezlerle ilgili bir soru da soruldu.
Erdoğan buna cevaben, "Biz AB'ye tam üyelik istiyoruz. Diğer seçenekler bizi tatmin etmez" dedi.
"Benim için dindarlık her şeydir"
La Stampa yayın yönetmeni Molinari, Erdoğan'a "Bir inanç insanı olan Papa ile buluşacaksınız. Siz de inançlı birisiniz. Bu sizin kişiliğinizde ne kadar etkili?" diye sordu. Erdoğan'ın yanıtı şöyle oldu:
"Benim için dindarlık her şeydir, ondan taviz vermem. Dinimin bana emrettiği her şey benim için bir ilktir."
Erdoğan, "Papa Francesco ile görüşmenizde hangi konu en önemli gündem maddesi olacak?" sorusuna ise "Kudüs" diye yanıt verdi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'i İsrail'in başkenti olarak tanıma kararı sonrası Papa ile buluşacak olan Erdoğan şunları söyledi:
"Trump'ın uluslararası hukuka aykırı açıklamasından sonra (Papa ile) konuştuk. Bu görüşmeden ötürü Papa'ya teşekkür etmek istiyorum. Kudüs yalnızca Müslümanların meselesi değil. İkimiz de kentin statüsünün korunmasından yanayız. Statünün korunması, her üç dinin de kutsal mekanlarının güvence altına alınması ve Filistin halkının haklarının tanınması son derece mühimdir. Papa'nın ve Kudüs'teki çeşitli Hristiyan cemaatlerin de bu yönde mesaj vermesi, temel önemdedir."
Erdoğan, İsrail-Filistin barışının tek yolunun iki devletli çözümden geçtiğini de belirtti ve "Bunun için de Filistin'i tanıyan ülkelerin sayısı artmalıdır. İtalya'dan da en kısa zamanda Filistin'i tanımasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
"Papa'nın Arakanlılar'a ilgisi dünyaya örnek olmalı"
La Stampa, "Papa Francesco, Ortadoğu'da azınlık durumundaki Hristiyanların maruz kaldığı şiddeti de birçok kez kınadı. Bu şiddet nasıl durdurulur?" diye de sordu. Erdoğan'ın bu soruya cevabı şöyle oldu:
"Ortadoğu'da farklı inançlar yüzyıllar boyunca yan yana barış içinde birlikte yaşamıştır. Dış müdahaleler, aşırıcı ideolojiler ve IŞİD, El Kaide gibi teröristlerin yol açtığı çatışmalar durumu kötüleştirdi. Ortadoğu'daki terör sadece Hristiyanlara değil Müslümanlara da zarar veriyor... Yalnızca bir tarafın haklarına odaklanmak hata olur. Papa'nın Arakanlı Müslümanların çektiği acılara gösterdiği ilgi dünyaya örnek olmalıdır."
"Berlusconi dönemindeki atmosfere dönmeliyiz"
Erdoğan, yarın ziyaret edeceği İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ve Başbakan Paolo Gentiloni ile görüşmelerinden ne beklediğinin sorulması üzerine de şöyle konuştu:
"İtalya ile ikili ilişkilerimizi geliştirmeliyiz. Eski Başbakan Berlusconi, yakın dostumdur, kendisiyle çok iyi bir işbirliği başlatmıştık. Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin Berlusconi döneminde çok canlı ve olumlu olduğunu söyleyebilirim. O atmosferi yeniden elde etmeliyiz. Örneğin "Attack Agusta Westland" helikopterleri için çok önemli bir anlaşma yapmıştık. Bu tür işbirliklerini daha da geliştirmek istiyoruz."
Erdoğan, Pazartesi akşamı İtalyan girişimcilerle görüşeceğini de söyleyerek, "İtalya bizim 3. büyük ticaret ortağımız ama potansiyel bundan daha fazla. Yaklaşık 1400 şirketle (Türkiye'deki) şirket sayısı bakımından 11. sıradasınız. Bunu artırmak istiyoruz" diye konuştu.
La Stampa, "İtalya ile Türkiye'nin Libya'da ortak eylemde bulunması" ihtimaliyle ilgili bir soru da sordu.
Erdoğan bu soruya, "İtalya ve Türkiye Trablus'taki büyükelçiliklerini yeniden faaliyete sokmuştur. Bu da bizim ülkelerimizin Libya'ya verdiği önemi gösterir. Ülkelerimizin Libya'daki varlığı arttıkça işbirliği imkanları da artacakatır. Halen tanım aşamasında olan Libya ortak çalışma grubu kısa süre içinde faaliyete geçecek" diye yanıt verdi.
"Göstericilere nasıl seslenirsiniz?"
La Stampa'nın, Roma'da Erdoğan'ı protesto gösterilerinin düzenleneceğini hatırlatması ve "Bu göstericilere nasıl seslenmek istersiniz?" diye sorması üzerine de Erdoğan şunları söyledi:
"Ben teröristlere değil teröristlerin karşısında olanlara hitap ediyorum. Teröristlere ise Afrin'de hitap ettiğim gibi hitap ediyorum, çünkü onların anladığı dil, o dildir. Bundan sonra da yine aynı dille hitap edeceğim."
"Sorunuzu düzeltmeme izin verin..."
İtalyan gazetecinin, “Türk ordusu, Afrin'e Kürtlerle mücadele etmek için girdi. Askerî hedefleriniz nedir?” sorusuna da, “Öncelikle sorunuzu düzeltmeme izin verin: Türk ordusu, dediğiniz gibi ‘Kürt silahlı gruplarla’ mücadele etmek için orada değil. Suriyeli Kürtlerle sorunumuz yok. Sadece teröristlerle mücadele ediyoruz. Buna hakkımız var,” diye karşılık verdi.