Dünya

'Erdoğan basından paranoya ölçüsünde korkuyor'

ABD’nin eski Türkiye büyükelçilerinden Parris, 'Erdoğan basından paranoya ölçüsünde korkan biri olarak görülüyor' dedi

24 Şubat 2009 02:00

ABD’nin eski Türkiye büyükelçilerinden Mark Parris, Türkiye’nin dış politikada hızla Rusya, İran, Sudan hattına kaydığını öne sürerek, bunun Batı dünyasında endişeyle izlendiğini söyledi. Paris ayrıca, Başbakan Erdoğan’ın “basından paranoya ölçüsünde korkan” biri olarak görüldüğünü öne sürdü.

Türkiye dış politikasındaki kaymanın başlıca nedenlerinden birinin, Bush yönetiminin izlediği politikalar olduğunu belirten Parris, AKP’nin de ideolojik duruşu itibarıyla bu kaymayı hızlandırdığını savundu. Parris, Obama yönetiminin Türkiye’yi yeniden kazanmak için hızla harekete geçmesi gerektiğini belirtti.

Washington Enstitüsü’nün hazırladığı Türkiye Raporu’na göre, eski büyükelçi, AKP Hükümeti’nin ilkelerden kopuk, son derece faydacı bir dış politika izlediğini savunarak, “Türkiye, AKP döneminde diğer ülkelerle ilişki kurarken, bana ne vereceksin, diye bakıyor” dedi. Başbakan’ın içerde de endişeyle izlendiğini belirten Parris, “Birçok kişi Başbakan Erdoğan’ı bürokrasiyi kendi yandaşlarıyla doldurmaya çalışan, basından paranoya ölçüsünde korkan ve bütün vizyonu önümüzdeki seçimle sınırlı bir kişi olarak görüyor” diye konuştu.

Batı'dan uzaklaşılıyor

Alman Marshall Vakfı Türkiye uzmanı Ian Lesser ise, AKP döneminde Türkiye’nin hızla Batı’dan uzaklaştığının Batı’da genel kanı olduğunu olduğunu belirterek, bunda Avrupa Birliği’nin Türkiye’de yarattığı hayal kırıklığının da büyük payı olduğunu söyledi.

Lesser, Batı’dan uzaklaşma sürecinin AKP hükümeti döneminde meydana gelmesine karşın, aslında laikler de dahil olmak üzere Türklerin büyük çoğunluğunun aynı düşünceyi paylaştığını iddia etti.

Ian Lesser, Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşıyor gibi görünürken, aslında gittiği herhangi bir yön de bulunmadığını savunarak, asıl endişe edilmesi gerekenin bu “sağa sola savrulma” olduğunu ifade etti.

Amerikalı uzman, ekonomik krizden oldukça fazla etkilenen Avrupa Birliği’nin, bu dönemde Türkiye’yi daha büyük bir yük olarak görmeye başlayacağını ve dolayısıyla Türkiye-AB ilişkilerinin görünür gelecekte iyice kopabileceğini öne sürdü.