Gündem

Erdoğan: Anayasa işi bu hafta içerisinde biter; parlamento çalışamaz hale getirilirse erken seçim düşünülür

"Dolar işi med cezir gibi; bir konuşma yapıyorsunuz çıkıyor, bir konuşma yapıyorsunuz iniyor"

13 Ocak 2017 17:00

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Meclis'te sert kavgalara neden olan anayasa değişiklik teklifi oylamasına ilişkin olarak, "Öyle veya böyle 8 madde geçti. Çok çirkin durumların yaşanması hiçbir milletvekiline yakışmadı. Öyle veya böyle 8 madde geçti, bu iş bu hafta içerisinde biter" dedi.

Erdoğan, CHP'nin gündeme getirdiği erken seçim teklifine ilişkin olarak, "Hiçbir zaman erken seçimin sağlıklı olacağını düşünmedik, ama şu anda gündeme gelen konu çok farklı. Parlamento çalışamaz hale getirilirse bu düşünülebilir. Bu ayrı bir konu" diye konuştu.

 "Parlamento çalışamaz hale getirilirse erken seçim düşünülür"

Erdoğan, Türk lirasının dolar karşısındaki tarihi kayıplarıyla ilgili olarak, "Bizimki med cezir hareketi oldu artık. Bir konuşma yapıyorsunuz çıkıyor, bir konuşma yapıyorsunuz iniyor. Burada herhangi ürkecek bir durum söz konusu değil. Ben milletime tekrar çağrıda bulunuyorum; milletim yastığının altında döviz bırakmasın. Bunlar piyasayı çok rahatlatacaktır" ifadesini kullandı. 

İstanbul'da cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Kürsü adabına uygun bir şekilde herkesin demokratik hakkını kürsüde kullanması, orada düşüncelerini, partilerinin düşüncesini orada ortaya koymaları gerekmektedir. Bu başından itibaren böyle gelişmedi. Öyle veya böyle şu anda 8 madde geçmiş bulunuyor, bundan sonraki süreçte temenni ederiz ki çok daha sakin bir havada ve demokrasinin adabına uygun bir şekilde devam edilsin. Şu anda tabii bazı milletvekili arkadaşlarımızın orada bir milletvekili arkadaşımızın burnunun kırılmış olması, bir diğerinin çok afedersiniz ayağının dişlenmesi gibi çok çok çirkin durumların olması hiçbir milletvekiline yakışır değildir. Öyle ya da böyle bu işin biteceğine inanıyorum, öyle sanıyorum bu bu hafta içerisinde bu biter. Zaten asıl sahibine gidecek, millete gidilecek. Millet bunun asıl kararını verecek öyleyse bu telaş niye? Kürsüyü kırmak dökmek, oradaki katiplerin çiçeklerini falan devirmek... Eninde sonunda buradaki arkadaşlar milletin vekilleridir. Asıl değil, asıl bekliyor. Bu 330 aşılırsa 330'dan sonra bana gelsin bu diyor, nihai kararı ben vereceğim diyor. Bundan önceki seçimlerde de meydanlarda yeni bir anayasa denmişti. Öyleyse burada asıl telaşa kapılanlar zannediyorum farklı, iki de bir tek adamcılık tek adamcılık falan gibi laflar ediliyor. Bir defa tek adamcılık konuşulacaksa, tek adamcılığı bugüne kadar tek uygulamasını yapan CHP'dir. Ta kuruluşundan beri tek adam üzerinden gelmişlerdir. Ben onlardan il başkanlarının bu ülkede valilik yaptığını biliriz. Kimi nereden dolanıp da aldatmaya kalkacaksınız? Şu anda dünyada uygulaması olan, yöneticiler eliyle başarılı olmuşsa hakikaten tutunduğu ülkelere baktıysak gelişmiş ülkelerde başkanlık ve yahut yarı başkanlık sistemlerinin oturduğunu görüyoruz. Eninde sonunda işin gelip dayanacağı yer neresidir? Başarılı yöneticiler, başarılı siyasetçilerdir. Değilse netice almak mümkün değildir. 

 

"Parlamento çalışamaz hale
getirilirse erken seçim düşünülür"

 

Biz zaten parlamenter demokrasiyi vurguluyoruz sağa sola çekmeye gerek yok. İş geliyor sonunda siyasetçilere dayanıyor. Bu kadar koalisyonlar yaşadık, netice alabildik mi? 16 ay ortalamayla yaşanan bir süreçte istikrar olabilir mi? İstikrarın olmadığı bir ülkede netice alınabilir mi? Şu 14 senede dikkat ederseniz partimizi kurduğumuz zaman bir sözüm vardı; koalisyonlar dönemi inşallah olmayacak. İlk önce 5 yılla başladık hatırlarsanız, sonra 4 yıl, sonra 4 yıl... Biz hiçbir zaman erken seçimin sağlıklı olacağını düşünmedik, ama şu anda gündeme gelen konu çok farklı. Parlamento çalışamaz hale getirilirse bu düşünülebilir. Bu ayrı bir konu.

İlk turda görüldüğü kadarıyla 338-348 arasında gidiş gelişler oldu, bu hafta içerisinde kalan maddeler müzakere edilecek. İkinci İkinci turda da aynı irade ortaya konulursa iş millete gidecektir. Milletimiz neye karar verirse evet diyeceğiz. 

 

"Annan planının artık geçerliliği yok"

 

Aslında tabii garantör ülkeler maalesef temsil noktasında istikrarlı bir yerde değil. Türkiye - Yunanistan, bu tür temsillerde İngiltere'de kraliçe zaten müzakerelere katılmıyor, başbakan katılır. Bizim bundan önceki İsviçre'deki müzakerelerde de o zaman Başbakanlığım dönemiydi, Yunanistan'ın Başbakanı müzakereye katılmış, diplomalar yoğun çalışmalar yapmıştı. Bizler o zaman Kofi Annan'ın nezaretinde bir araya gelmiş, Davos'ta verdiğim sözü Yunanistan tarafının kaçmasına rağmen, "Biz size söz verdik, kaçan taraf biz olmayacağız" demiştik. Şimdi yine kaçıyorlar, Annan o zaman çok dik durdu ve "Geri adım atamam, burada bunu imzalayacağız" dedi. Orada kalktık, imzalar atıldı. İmzalar atıldı da burada farklı bir süreç daha başladı, neydi, referandum süreci. Referandum sürecinde de KKTC yüzde 75 evet dedi, Rum kesimi yüzde 65 hayır dedi. KKTC'yi AB'ye almadılar. Bunlar hâlâ farklı beklentiler içerisindeler. Garantiler, güvenlik. Biz açık açık söyledik. Garantiler, güvenlik noktalarında Türkiye'nin olmadığı bir garantörlük beklemeyin. Daha önce belirlendiği gibi KKTC, Güney Kıbrıs yönetimlerini eşit oranda, eşit oranda derken daha önce onlar 950 orada asker bulunduracak, biz 650 bulunduracak denmişti, öyle devam edecek. Böyle bir şey düşünülüyorsa her iki tarafın da askerlerini çekmesi gerekiyor. 

Ama efendim Annan planı söyle değildi. Yahu Annan planının artık geçerliliği yok, yeni bir müzakere sürecindeyiz. Bir dönem KKTC, dört dönem Güney Kıbrıs Rum Yönetimi başkanlık yapacak... Böyle bir şey yok. Bir dönem KKTC, iki dönem Güney Kıbrıs Rum Yönetimi başkanlığı alacak. Bunun dışında bizden kimse bir şey beklemesin. Bunu BM'deki dostlarımıza da söyledik. Devreye giren bazı ülkeler oluyor onlara da söylemiştik.

 

"Dolar işi med cezir gibi"

 

Ekonomik olarak ne gibi önlemler alınması lazım?

Arkadaşlar bizimki Medcezir hareketi gibi olduk. Bir konuşma yapıyorsunuz çıkıyor bir konuşma sonrası bakıyorsunuz iniveriyor. Bunda ürkecek bir şey söz konusu değil. Ama çağrımı tekrarlıyorum kimse yastığının ardında döviz biriktirmesin. Bunlar TL'ye döndüğünde piyasalar rahatlayacaktır.

Yerli parayla ithalat ve ihracatın yapılması konusunda anlaşmaya vardığımız ülkeler var, o başladığında döviz kurunun baskısı yerli para üzerinde azalacak diye düşünüyorum