Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar'daki patlama üzerine, oradaki yetkililerden başta albay, yarbay, binbaşı ve astsubay olmak üzere 4 kişinin görevlerinden alınarak farklı yerlere tayinlerinin yapıldığını bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan, Ukrayna ve Bosna Hersek'e yapacağı resmi ziyaretler öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilere açıklamada bulundu.
Afyonkarahisar'da askeri mühimmat deposundaki patlamaya ilişkin ilk incelemeye ait bazı bulguların basına yansıdığının ifade edilerek, ''Bu bulgulardan size ulaşan bizimle paylaşabilecekleriniz var mı? Eğer bu ön rapor bir ihmali işaret ediyorsa, sorumluları ile ilgili bize verebileceğiniz bilgi var mı?'' sorusu üzerine Erdoğan, ''Henüz kesinleşmiş bir rapor yok'' dedi.
Şu anda çalışmaların sürdüğünü belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
''Alandaki temizlik çalışmaları devam ediyor ve burada şu ana kadar oradaki şehitlerimizin bir tanesinin zaten defni gerçekleşti. Bunun dışında 19 şehidimizin DNA testleri tamamlandı. Fakat buna rağmen herhangi bir gelişme olur mu olmaz mı diye çünkü hala oradaki enkazdan şehitlerimizin biliyorsunuz cesetlerine ulaşılıyor ve onlar da yine aynı şekilde Ankara'ya ulaştırılıyor. Bütün bunların neticesinde yani 24'ü de tamamlandıktan sonra bunlar, illerine, ailelerine teslim edilecekler.
'Bu arada niye teslim edilmiyor?' gibi sorulara karşı da ben cevabı vereyim, o da şudur; adli makamlar 'tamamı bitirilmeden böyle bir adım atarsak, farklı gelişmeler olabilir ondan sonra bir de mezarları açmayla karşı karşıya kalmayalım. Çünkü ailelerin daha sonra bu noktada talepleri olabilir. Bundan dolayı nihayi kararımızı verip adımı attıktan sonra yani 24'ünde ailelerine teslim ettikten sonra bunları bitirelim' dediler.
Şu anda oradaki yetkililerden başta albay, yarbay, binbaşı ve yine astsubay olmak üzere yanılmıyorsam dört tanesi görevlerinden alınarak farklı yerlere şu anda tayinleri yapılmış vaziyette. Bu süreci de Genelkurmay Başkanımız başlatmış vaziyettedir.''
'Kılıçdaroğlu üst düzey komutan kim açıklasın'
Başbakan Erdoğan, patlamaya ilişkin ihmal ya da sabotaj iddiaları olduğunun hatırlatılması üzerine ise ''İhmal mi, sabotaj mı bununla ilgili bütün değerlendirmeler idari ve adli yargının yaptığı çalışmalar devam ediyor'' dedi.
Bu çalışmalar bitmeden yapılacak açıklamaların hepsinin boş olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu yöndeki açıklamaların adeta ''durumdan bir şeyler çıkarma gayreti'' olacağını, hem aileleri hem de milleti derinden yaralayacağını belirtti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şu anda ana muhalefet partisinin liderinin dün bir gazetede çıkan fakat kendisinin daha sonra açıklamıyor, böyle bir açıklamaya da girmiyor, cevapsız bırakıyor. Yani 'yüzde 99 sabotaj' diyor ve kendilerini Genelkurmay 2. Başkanımız aradığından da verdiği cevap, konuyla ilgili açıklama yapacağı böyle bir şey söylemediği. Bakın biz oralardan duyuyoruz. Hakkında böyle bir şey var, çık açıklama yap, 'ben böyle bir açıklama yapmadım' de. Öyle bir açıklama eğer yaptıysan, 'bazı komutanlardan, üst düzey komutanlardan bilgi aldım', böyle bir ifade varsa o zaman da kim bu üst düzey komutan bunu açıkla. Böyle tutarsız, böyle samimiyetsiz ve böyle bir durumdan rant devşirmeye çalışmak diye bir şey olabilir mi? 25 tane şehidimiz var sen bu şehitlerin üzerinden 'birşey kazanabilir miyim?' bunun gayreti içerisine giriyorsun. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni de 'acaba nasıl yaralarım?', ikinci bir atış yapıyorsun. Bunlar çok yanlış şeyler.''
'TSK yargı yoluna gidecek'
Böyle durumlarda gerek Hükümetin gerekse Türk Silahlı Kuvvetler'in oturmuş yerleşik bir anlayışı olduğunu, idari ve adli bütün soruşturmaları bu şekilde devam ettiğini belirten Erdoğan, ''Böyle bir sabotaj olayını 'ben üst düzey bir komutandan aldım' diyeceksin, 'yüzde 99 sabotaj' diyeceksin. Eğer size ait değilse bu, çünkü tam sayfa bir haber, size ait değilse çık o zaman hemen bunu yalanla. Yalanlamıyorsan o zaman demek ki sen bunu söyledin. Tabii ki burada haklı olarak Silahlı Kuvvetler'de böyle bir iftira karşısında yapması gereken yargı yoluna gitmektir ve yargı yoluna da gidecektir. Biz de aynı şekilde bu yargı yolunu şu anda hükümet olarak biz de ayrıca açık tutuyoruz. Bunu da tabii ifade etmek isterim çünkü bu konularda Hükümetiyle muhalefetiyle eğer duyarlı olmazsak bu ülkede biz birliği beraberliği hiçbir zaman sağlayamayız.''
'Vali yanlış yaptı'
Başbakan Erdoğan, patlamanın ardından Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu'nu ziyareti sırasındaki hediye sunumuna ilişkin soruyu da yanıtladı.
Vali Balkanlıoğlu'nun böyle bir hassas günde çok daha duyarlı davranmasının gerektiğine işaret eden Erdoğan, ''Valimizin Genelkurmay başkanımızla bir araya gelmesi o olması gereken bir durumdur fakat oradaki her zaman rutinde yaptığı hediyeleşmeyi böyle bir günde yapmış olması yanlış bir hadisedir ve yanlış yapmıştır. Böyle bir hediyeleşme daha ötesine gidiyorum, orada fotoğraf çektirip onu daha sonra sitesine koymak ayrı bir yanlıştır. Bunu yayınlaması ayrı bir yanlıştır'' diye konuştu.
Bu durum karşısında halkın haklı bir davranış sergilediğini belirten Erdoğan, ''Biz de gerekli uyarıları bizzat Valimize yapmış bulunuyoruz. Tabii bu Genelkurmay Başkanımızın da gerçekten ciddi manada üzüntüsünü mucip bir olay olmuştur'' dedi.
'Kabinede değişiklik söz konusu değil'
Erdoğan, ''30 Eylül'de partinizin kongresi var. Kongrenin ardından kabinede revizyon yapılacağı yönünde yorumlar, beklentiler var. Kabinede revizyon yapacak mısınız kongrenin ardından?'' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Tabii bunlar hep rutin sorulardır. Şimdi kabinelerin değişimi, yenilenmesi, bunlar kongrelerle paralel giden işler değildir. Yani kongrelerin dışında da kabinelerde değişiklik yapılabilir. Ama şu anda bizim yol haritamızın içinde böyle bir şey söz konusu değil. Şimdi tamamen odaklandığımız 30 Eylül'deki inşallah ustalık döneminin güçlü bir siyasi yapılanmasını sağlamaktır.
Gördüğünüz gibi partimize olan katılımlar gerek Türk siyasetinin içinde bulunmuş arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin katılımı var, bunun dışında birçok Türkiye'deki ilçe, belde belediyelerinden talepler var ve bunların katılımı yapılıyor. Şu an itibarıyla da yine aynı şekilde 30 Eylül'e kadar bu tür katılımlar devam edecektir. Bu katılımlarla birlikte de inşallah ayın 30'unda Ankara Arena'da Türk siyasetinde her yönüyle örnek bir kongreyi ortaya koymayı hedefliyoruz. Bunun içinde şu anda bütün altyapı hazırlıklarını yapıyoruz.
Yalnız, bu kongremiz bizim için milat değildir, onu söyleyeyim. Bizim miladımız 14 Ağustos 2001'dir. Orada başladı bu süreç. Şimdi güncelleme var ve bu güncelleme ile birlikte de daha da güçlenerek devam eden bir süreç vardır. Bu siyasi reformların yanında ekonomik alanda neler yapacağız, dış politikada neler olacak, ülkemizde terörle mücadelede ne gibi adımlar attık, bunları konuşacağız. Gerek bölgesel, gerek uluslararası bazdaki gelişmeleri nasıl daha ince dokuyacağız, bunu da dış politika başlığı altında inşallah işleme fırsatı bulacağız''