Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Suriye’nin Afrin bölgesine yönelik yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı kapsamında “1951 terör örgütü mensubunun etkisiz hale getirildiğini” bildirdi.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşülmesi gerektiğini savunan CHP’ye tepki göteren Erdoğan, “Komşumuz Suriye'de, tüm dünyanın gözü önünde 1 milyon kardeşimiz devlet terörünün kurbanı oldu. Hâlâ 'Esed ile bir araya gelelim' diyen zavallılar var, 'Esed ile bu işi toparlayalım' diyen zavallılar var. Yahu, 1 milyon vatandaşını katleden böyle bir katille siz neyi düzelteceksiniz, neyi ayağa kaldıracaksınız?” ifadelerini kullandı.
Osmaniye'de partisinin 6. olağan il kongresinde konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Şu an itibarıyla Afrin'de etkisiz hale getirilen toplam teröristlerin sayısı ne oldu biliyor musunuz? Devamlı artıyor. Şimdi son rakamı aldım; 1951. Bizler, onların (şehitlerin) emanetlerine gözümüz gibi bakacak, bu vatanı ite kopuğa kesinlikle teslim etmeyeceğiz. Şehitlerimizin kanlarını döken alçaklardan, işledikleri cinayetlerin hesabını tek tek soracağız.”
''2019 bizim için bir ittifak yılı olacak''
“Hamdolsun bir ittifakın temellerini attık ve bu ittifak artık Meclis'e gönderildi. Bununla birlikte önümüzde 2019 bizim için bir ittifak yılı olacak. Temennim şudur, ya Rab, bu birlikteliğimizi daim eyle. Bu birlikteliğimizi inşallah güçlenerek ülkemizin geleceğine taşımaya vesile eyle. O malum çevreler bu ittifakın ne olduğunu da iyi görsünler, iyi anlasınlar. İnşallah bu ittifakla birlikte Türkiye yeni bir dönemin tohumlarını atıyor. Ülke genelinde, başta Sayın Bahçeli olmak üzere, bu ittifakla birlikte güçlenerek çıktığımız bu yolda, hamdolsun çok daha büyük bir sinerjiyi elde edeceğiz. Bu sinerji, siyasette inşallah ülkemizde bir örnek olacaktır. İlk olacağı gibi de ülkemizin geleceğine yönelik yeni temellerin atılmasına vesile olacaktır.”
''Hâlâ 'Esed'le bir araya gelelim' diyen zavallılar var''
“Komşumuz Suriye'de, tüm dünyanın gözü önünde 1 milyon kardeşimiz devlet terörünün kurbanı oldu. Hâlâ 'Esed ile bir araya gelelim' diyen zavallılar var, 'Esed ile bu işi toparlayalım' diyen zavallılar var. Yahu, 1 milyon vatandaşını katleden böyle bir katille siz neyi düzelteceksiniz, neyi ayağa kaldıracaksınız?”
''Doğu Guta'da öldürülenler ne, asker mi?"
Günlerdir Doğu Guta'da devam eden vahşete şöyle ciddi tepki gösteren bir ülke gördünüz mü, duydunuz mu? 'Sivil sivil sivil' diyorlar. Peki, kardeşim Doğu Guta'da öldürülenler ne, asker mi? Tutturmuşlar bir şey, 'Kimyasal silah kullananlara gereğini yapalım.' Arkadaş, kimyasal silah kullanırken bin kişi, bin 500 kişi ölüyor. Peki, konvansiyonel silah kullanmayı bir kenara niye atıyorsun Bu bir milyon, bu konvansiyonel silahlarla öldürüldü, varil bombalarıyla öldürüldü, tanklarla, toplarla öldürüldü. Bir milyon. Önemli olan sebep midir, yoksa netice midir Sen neticeye bak. Konvansiyonel silahla öldürüldüğü zaman meşru, kimyasal silahlarla öldürüldüğü zaman gayrimeşru. Böyle sapıklık olur mu?
Şu gerçeğe her gün yeniden şahit oluyoruz, tıpkı bir asır önce olduğu gibi bölgemiz yeniden belli güçlerin rant ve çıkar kavgasına kurban edilmek isteniyor. Petrol kokusu almış emperyalistler, bunlar tarafından coğrafyamızın sınırları kan ve yeniden gözyaşlarıyla çizilmeye çalışılıyor ancak bu kanlı planlarının önündeki en büyük engel yüz yıl öncesinde olduğu gibi yine Türkiye.
Şunu açık ve net bir şekilde ifade etmek isterim. Bugün Türkiye'nin rızasını, menfaatini, endişesini ve taleplerini gözetmeyen hiçbir projenin, bölgemizde uygulama şansı yoktur. Ölümüne ölümüne gideceğiz. Hiç bunun çaresi yok. Hele hele çevremizde, ülkemizin bekasına halel getirecek, vatandaşlarımızın can güvenliğini hiçe sayacak bir adımın atılmasına kesinlikle izin vermeyiz, vermeyeceğiz.
Adı sanı, kimliği ne olursa olsun hiç kimsenin teröristlere kalkan olmasına göz yummayacak, rıza göstermeyeceğiz. Güya teröristlere yardım için yola çıkan konvoylara yönelik operasyonlarımız, bu konudaki tavrımızı açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Bundan sonraki benzer teşebbüslere verecek cevabımız da yine bu minvalde olacaktır.
Dün, yayınladıkları videolarla Türkiye Cumhuriyeti devletine ders vermek için geldiklerini söyleyenler, bugün ülkelerine paçavralara sarılı tabutlarla dönüyorlar. Daha bir ay öncesine kadar bize ve devletimize meydan okuyanlar bakıyorsunuz bugün Batılı efendilerine ağlamaya, 'Bizi kurtarın' diye yalvarmaya başladılar. Hiç beyhude uğraşmasınlar, kime ağlarlarsa ağlasınlar, kime yalvarırlarsa yalvarsınlar, onlara hak ettikleri dersi vereceğiz."
''Afrin'e çimentoların, betonların nereden geldiğini biliyoruz''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongredeki konuşması öncesi kendisini bekleyen vatandaşlara hitap etti.
Alandakilerin ellerindeki zeytin dalları ile "Reis bizi Afrin'e götür" sloganına Erdoğan, "Sevgili gençler, komuta kademesinde yaptığımız, yapmakta olduğumuz müzakerelerde 'millet gelsin' dendiği anda sefer görev emri çıktığı anda, önce ben, sonra da millet beraber yürüyeceğiz. Birileri gibi gidip de Esed'den talimat almaya ihtiyacı yok bu milletin. Öyle diyorlar. İşte millet evelallah ve zafer" karşılığını verdi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ne dedik biz? Bu millet zilletten, illetten doğmadı. Bu millet, 'şu kopan fırtına Türk ordusudur yarabbi. Senin uğrunda ölen ordu budur yarabbi, ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın, galip et çünkü bu son ordusudur İslam'ın' diyerek bu yola çıktık. Dün Mehmetimizi, Mehmetlerimizi cuma namazı kılarken gördünüz değil mi? Çünkü bu millet hiçbir yerde teknolojinin, beşeri güçlerin önünde eğilmedi, sadece Allah'ın huzurunda rükuda ve secdede eğildi. Biz buyuz. Şu anda askerimiz JÖH'leri ile PÖH'leri ile tüm komandolarıyla hamdolsun üzerine düşen görevi harfiyen uyguluyor. Artık kendi SİHA'larımız var, onlarla uçuyoruz. F16'larımızla uçuyoruz, tanklarımızla toplarımızla yürüyoruz. İnlerine girdik mi? Neler yapmışlar, o dağları delmişler, o dağlara o çimentolar, betonlar nerelerden gelmiş? Hepsini biliyoruz. Nereden geldiklerini biliyoruz. Bunları telefon görüşmelerinde kendilerine söyleyeceğim. Bak, bunlara beton mikserleriyle siz gönderdiniz bu betonları. Bunlara bu tünelleri siz yaptırdınız. Bu tünellerle, oralarda bu teröristlere yaşam imkanlarını hazırladınız. Şimdi kalkıp da Türkiye'ye, Türk milletine ders vermeye yönelmeyin. Ders alacak birileri varsa sizsiniz siz."
"O aklı siz kendinize saklayın çok ihtiyacınız var"
"911 kilometre Türkiye sınırında biz sessiz duracağız, beyefendiler dünyanın bir ucundan çıkıp gelecekler, onlar buralarda söz sahibi olacaklar. Bu nasıl iş?" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bir de utanmadan, sıkılmadan bize akıl vermeye kalkacaklar. O aklı siz kendinize saklayın, çok ihtiyacınız var. Kendinize saklayın çünkü siz hiçbir zaman adil olmadınız, siz hiçbir zaman zulmün karşısına dikilmediniz. Ama biz tarih boyunca hep adaletle hükmettik, hep zulmün karşısına dikildik. Biz Osmanlıydık ama bir kişi için zulme uğradığından dolayı Hint yarım adasındaydık. Biz böyle bir terbiyeden geliyoruz, bizim böyle bir asaletimiz var. Ama bunlarda böyle bir şey yok. Şimdi kalkmışlar 'sivilleri öldürmeyin.' Kim sivili öldürüyor?"
Vatandaşların "Reis bizi Afrin'e götür" sloganına Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sabırlı ol, sabırlı ol. Vakti, saati geldiğinde beraber gideceğiz" dedi.
Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yapan Erdoğan, şunları söyledi:
"Türk'üyle, Kürt'üyle, Lazı'yla, Çerkez'iyle, Gürcüsü'yle, Abazası'yla, Romanı'yla velhasıl 81 milyon tek milletiz biz. Çünkü biz yaratılanı, yaradandan ötürü sevdik, ayırmadık. Tek bayrak. Şu bayrağımızın asaleti, güzelliğine bak. Rengi şehidimizin kanından geliyor, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. Her şehit bir yıldızdır ve onlar diridirler. Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz. Şu anda onlar bizi izliyor mu? İzliyor ve onlar sevgili peygamberimize komşu. Şu anda yürüyenler nereye yürüyor, şehadete yürüyor. Bizim Mehmetimiz 'düğüne gidiyoruz' diyor. Şu güzelliğe bak. 15 Temmuz'da size çağrı yaptım, siz ne yaptınız meydanlara döküldünüz. F16'ların, tankların, topların karşısına dikildiniz mi? Ne oldu o feto? Kaçtılar. Biz kovaladık onlar kaçtı, biz kovaladık onlar kaçtı. Şimdi nerede Pensilvanya'da. Hadi gel, niye gelmiyorsun? Gelemez, onun bu ülkeyle, bu topraklarla, bu milletle alakası yok. Şimdi o Pensilvanya'da arkasında kimlerin olduğunu siz zaten biliyorsunuz, benim söylememe gerek yok. Tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devletimiz yok ve bu devleti böldürtmedik, böldürtmeyeceğiz. Yok paralel devletmiş, yok şuymuş yok buymuş hepsi hikaye. Şimdi inşallah devletimiz daha güçlü hale geliyor."
"En güzel cevabı biz Türkiye olarak vereceğiz"
Erdoğan, ittifakı kurduklarını, çalışmaların bittiğini, Meclis'e gönderildiğini, şimdi Meclis çalışmalarını yaparak bu ittifakı çok çok güçlü bir şekilde sürdürecek ve Kasım 2019'da Türkiye'den bu ittifakın en anlamlı sesini dünyaya duyuracaklarını vurguladı.
Birilerinin, bölmenin peşinde olduğunu aktaran Erdoğan, "Boşuna heveslenmesinler. Biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Olduk mu? Elhamdülillah. Öyleyse bu milleti, ümmeti bölmek isteyenlere inşallah martta da kasım da da en güzel cevabı biz Türkiye olarak vereceğiz. Şimdi Afrin işte bunun işaret fişeğidir. Afrin'de benim milletim destan yazıyor askerimiz destan yazıyor inşallah bu zaferle devam edecek. Allah yardımcımız olsun. Rabbimiz ayetinde 'Allah'ın yardımı yakındır, müjdele' diyor. Şimdi biz yeni bir müjde bekliyoruz inşallah" diye konuştu.