T24- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yarın Meclis’teki yemin töreni öncesinde tutuklu milletvekillerin durumu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. "Millet bizden boykot istemiyor 'git orada benim haklarımı savun' diyor" diyen Başbakan Erdoğan, Hatip Dicle'nin durumu konusunda BDP'nin tavrını eleştirerek "Aday yaparken sonucun böyle olacağını biliyorlardı. Amaçları yasaları zorlamak ve yeni gerilim hazırlamaktır" dedi.
Daha önce evraklarını göndererek milletvekili kaydını yaptıran Erdoğan, bugün de Genel Kuruldaki oylama ve yoklama işlemleri için parmak izi verdi.
TBMM görevlileri tarafından çiçekle karşılanan Erdoğan'a, çikolata ikram edildi.
Meclis personeli ile tek tek tokalaşan Erdoğan, daha sonra parmak izi tanımlaması yaptırdı. Erdoğan, bu sırada kendisini izleyen gazetecilere, "Seçim kampanyasından daha zor" diye espri yaptı.
Milletvekili rozeti alan Erdoğan'a, rozetini AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç taktı.
Başbakan Erdoğan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Erdoğan, MGK toplantısından çıktığını, Resmi Konut'da çalışmalar yapacağını, yarın da yemin töreni olduğunu, 30 Haziran Perşembe günü saat 11.00'de de partisinin grubunu toplayacağını söyledi.
CHP'nin yarın Meclisi boykot edebileceği tartışmalarının anımsatılarak, "Sizin Anamuhalefete mesajınız olacak mı?" diye sorulması üzerine Erdoğan şöyle konuştu:
"Bizi şu anda halkımız, parlamento çalışmalarına katılmak üzere buraya gönderdi. Biz de her şeyin parlamento içinde hallolacağı inancıyla yeminlerimizi yapacağız, ondan sonra da parlamentoda milletimizin bize verdiği görevi yerine getireceğiz. Yasama organı olarak ne gerekiyorsa, burada onu yapmanın gayreti içinde olacağız. Millet bizden boykot istemiyor, 'git orada benim haklarımı savun, benim sorunlarımı orada çöz' diyor. Onun için bizim ilk, en önemli hedefimiz bu dönemde inşallah yeni bir anayasayı yapma teşebbüsünde bulunmaktır. Meydanlarda hep birlikte bunun sözünü verdik. Hep birlikte bunun sözünü verenler, gelirler parlamentoda otururuz, konuşuruz, nerede bir sıkıntı, sorun varsa bu sorunları çözmenin gayreti içinde oluruz."
Erdoğan, ''Gerek Hatip Dicle gerek Silivri'deki milletvekillerinin durumunun çözülmesi için bir öneriniz var mı?'' şeklindeki soru üzerine, bu konunun hepsinin yargı içinde yürüdüğünü söyledi.
Hatip Dicle ile ilgili konunun açık ve net bir şekilde ortada olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu konuda Mart ayına dayanan bir süreç var. Mahkumiyet kararı var. Mahkumiyet kararı olanın durumu bellidir. Tutuklu olanlarla ilgili süreç bellidir. Aslında gerek siyasi partiler gerekse burada bağımsız aday olanlar ne olacağını bile bile bu adımları attılar. Bu gerçeği lütfen gözardı etmeyin.
Bu tür sıkıntıların olabileceğini bilerek bu adımları attılar. Başka aday adayı mı bulamadılar, başka aday mı bulamadılar da neden bu tür sıkıntıların olacağını bildikleri insanları aday yaptılar. Bu soruları neden sormuyorsunuz? Hiç aday mı yoktu? Sıkıntı buradan geliyor. Demek ki buralarda yasaları zorlamak suretiyle ülkede yeni yeni gerilimlere zemin hazırlamaktı.
Bu işler konuşulduğu zaman bizler de düşüncelerimizi kanaatlerimizi söyledik. 'Yanlış adım atıyorsunuz...' Bunların hepsini söyledik. Ama ne yazık ki bunların hiç biri yer bulmadı ve bugüne gelindi. Şu anda da yargının kararı ne ise buna herkes saygı duyacaktır.''
Erdoğan, Meclis çalışmalarını tatilde de sürdürme gibi bir karar olup olmadığının sorulması üzerine ''Yok. Bu kadar yorucu bir süreçten sonra bırakın da Parlamento da artık hakkı olan o tatilini yapsın. Öyle zannediyorum işlerimiz 15 Temmuzu bulacak'' dedi.
Başbakan Erdoğan, yeni kabineyle ilgili soruya da ''Bu, ustalık döneminin kabinesi olacak'' yanıtını verdi.
Erdoğan daha sonra, bazı Bakan ve grup başkanvekilleriyle, Meclis girişinde bulunan bir odada görüştü.