Gündem

Erdoğan: ABD ziyaretini sancılı bir dönemde icra ediyoruz

12 Kasım 2019 10:45

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, "Bu ziyareti sancılı bir dönemde icra ediyoruz. Suriye meselesini konuşacağız. Bu sıralar bildiğiniz gibi DEAŞ'lıların ülkelerine iadesine başladık. Bugüne kadar biz düşündük. Bundan sonra da onlar düşünsün" dedi. 

Erdoğan, "ABD Başkanı sayın Trump’ın davetine icabetle bu ziyareti gerçekleştirmek amacıyla birazdan Washington’a hareket edeceğim. Bu ziyareti Türk- Amerikan ilişkilerinin içinden geçmekte olduğu sancılı bir dönemde icra ediyoruz. Sayın Trump’la gündemimizde yer alan konuları ayrıntılı ve samimi bir şekilde görüşeceğimize inanıyorum" diye konuştu. 

Erdoğan, "Ziyaret vesilesiyle terörle mücadele başta olmak üzere güvenlik konularını, askeri ve savunma sanayisi işbirliğimizi, ayrıca ekonomik ve ticari münasebetlerimizi de ele alma fırsatımız olacak. Biliyorsunuz sayın Trump ile ülkelerimiz arasında ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarma hedefini koymuştuk. Bu hedefe ulaşmak için atılacak adımlar ile, yapılan çalışmaları görüşmemizde değerlendirme imkânını bulacağız. ABD Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde yapacağımız toplantıyı bu bakımdan son derece önemsiyorum. Türk- Amerikan iş dünyasının temsilcileriyle gerçekleştireceğimiz istişareler ülkemize yönelik propagandaların arttığı bugünlerde inşallah gerçeklerin anlaşılmasında büyük  katkı sağlayacaktır. FETÖ meselesi de yine ele alacağımız konular arasında  en üst sıralardadır. 15 Temmuz gecesi demokrasimize saldıran, 251 vatandaşımızı şehit eden, 2193 kardeşimizi gazi olmasına neden olmasından ötürü  bu yapıyla mücadele konusunda beklentilerimizi ortaya koymuştur" ifadesini kullandı. 

Erdoğan, "Pensilvanya’da terörist başının iadesi için bugüne kadar birçok adım attık, atmayı da sürdüreceğiz. Tüm darbeciler yargı önünde hesap verene kadar peşlerini bırakmamakta kararlıyız. Yapılan temaslarda yalnızca ikili ilişkilerimiz değil Suriye konusunda da enine boyuna  konuşacağız. Bu bağlamda DEAŞ, PKK  gibi terör örgütleri ile mücadelede işbirliği üzerinde duracağız" dedi. 

Erdoğan, "Ülkemizin DEAŞ’la mücadelede ödediği bedelleri ve kararlılığını bir kez daha gündeme getirirken bu sıralar DEAŞ’lıları ülkelerine iadeye başladık. Buralarda ciddi bir telaş, tutuşma süreci de başlamış bulunuyor. Bugüne kadar biz düşündük, bundan sonra da onlar düşünsün. Onlar ne yapacaklarının kararını versinler. 9 Ekim’de başlattığımız Barış Pınarı Harekâtı’nın geldiği son aşamayı ayrıntılarıyla konuşma fırsatı bulacağız. Kendilerine ABD’nin PKK terör örgütüne tıpkı DEAŞ ve diğer terör örgütleri gibi yaklaşması ve muamele etmesi gerektiğini söyleyeceğiz. Bu arada Ferhat Abdi Şahin’in nasıl bir katil olduğunu, nasıl bir terörist olduğunu ve böyle bir terörist ile kendilerinin görüşmesinin yanlış olduğunu da belgeleri ile ifade edeceğiz.  Bu terörist başının da Türkiye’de bugüne kadar yapmış olduğu bütün terör eylemlerinin resimleriyle, belgeleriyle kendilerine takdim edeceğiz" ifadesini kullandı. 

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Harekât ile ilgili vardığımız mutabakatın hâlâ tam olarak yerine getirilmediği hususunu da yine belgelerle kendilerine ifade edeceğiz. Güvenli bölge konusunda hazırladığımız belgeleri, Suriye’de durumu ve plan projeleri de göstereceğiz. Burada da özellikle Irak sınırı ile Cerablus’a kadar olan bölgenin bizim ve Suriye’nin sınırı olmak üzere haritada yerini alıyor.

Bir diğer konusu 13 Kasım görüşmelerinin ardından ABD Diyanet Merkezi’ni de ziyaret edeceğiz. 2 Nisan 2016 tarihinde açılışını yaptığım bu merkez ülkemizin ABD’deki gurur kaynaklarından biridir. İnşallah buradaki vatandaşlarımız ile bir araya geleceğiz.

İlişkilerimizdeki sisli havaya rağmen Başkan Trump ile sorunların çözüme kavuşturulması, ilişkilerimizin geliştirilmesi konusunda hemfikiriz. Önceki yönetim bakiyesi, kimi kesimlerin bürokratik ve siyasi sabotaj girişimlerine rağmen şimdiye kadar pek çok konuda ciddi mesafe aldık. İki lider olarak ziyaretimizde önce dar kapsamlı bir görüşme, ardında da heyetler arası bir görüşme gerçekleştireceğiz. Heyetlerarası görüşmeden sonra tahminimce geniş kapsamlı bir basın toplantısı düzenleyeceğiz. Terörle mücadele öncelikli konumuz olacaktır. Her iki ülkenin güvenliğini ilgilendiren konularda yeni bir dönemi başlatmak istiyoruz. Ziyaretimizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Şu an itibariyle terör örgütlerinin buradan çekildiğini söylemek doğru değil. Hâlâ terör örgütleri burada. Dün Kamışlı’da sivillere yönelik icra edilen terör eylemleri ortada. Münbüç ve Tel Abyad ve Tel Rıfat’ta da var. Ne Rusya ne ABD bu terör örgütlerini verdikleri saatlerde temizleyebilmiş değiller. Bunları sayın Trump ile konuşacağız. Sayın Putin ile döndükten sonra yapacağımız  görüşme ile bu gelişmeleri değerlendirme imkânını bulacağız. İdlib’de de benzer sıkıntılar yaşanmaya devam ediyor.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü gayet güzel açıklamalarını yaptı. Bir şeyi bir defa AB unutuyor. AB’de görev yapanların bir çoğu bakıyorum siyasette hâlâ çok yeni. Bunların bir çoğu da yeniliğin verdiği bir cehaletle bunlara yaklaşıyorlar. Biz Kıbrıs’ta garantör ülkeyiz. Aynı şekilde Yunanistan ve İngiltere de garantör ülke. Bizim garantör ülke olarak burada haklarımız var. Bunlar uluslararası hukuktan kaynaklanan haklar. Uluslararası hukukun herhangi bir hak vermediği ülkeler buralarda gelip kendilerine göre çalışmalar yapıyor. Siz zaten bize 1959’dan beri yaptırım uyguluyorsunuz. Aldık, alacağız diye sürekli Türkiye’yi oyaladınız. Türkiye’ye karşı verdiğiniz sözleri tutmadınız.  Ey Avrupa, Türkiye şu ana kadar tanıdığınız ülkelerden değil. Şu anda sizinle müzakere masasında olan bir ülke. Bu müzakere masası bizi bağlamaz, bunu da bilmenizi istiyoruz. Müzakereler bir anda da bitebilir. 4 milyon mülteciyi ülkesinde ağırlayan bir ülkeye karşı takındığınız tavrı iyi gözden geçirin. Bu kadar DEAŞ'lıyı şu anda cezaevinde bulunduran, Suriye tarafından da kontrol altında tutan Türkiye. Bunları siz hafife alıyor olabilirsiniz, bu kapılar açılır, DEAŞ'lılar size gönderilir. Ondan sonra başınızın çaresine bakın. Türkiye'ye göz dağı vermeye kalkmayın. Biz bunları pek takmayız, devam ederiz. 

Planları yaparsınız, bazıları planladığı gibi yürür bazılarında sıkıntılar yaşanır. Kimlerle Türkiye bir şeyin mücadelesini veriyor. Kime gönderiyor bunu? Suriye Devleti'ne değil, terör örgütüne gönderiyor. Terör örgütü burada ciddi bir yapılanmaya gitsin. Taciz atışları devam ediyor.

ABD ve Rusya ile yürüttüğümüz çalışmayı bundan sonra da kararlı bir şekilde yürütmek istiyoruz.  O da özellikle NATO içinde yer alan ülkeler olarak NATO'nun buraya eğilmediği süreci gözden geçirmesi lazım. Liderler Zirvesi'nde bunları tepeden tırnağa gündeme getireceğiz. Orada bütün NATO ülkelerine belgeleri ile ortaya koyacağız. Eğer NATO kendi müttefiklerini her zaman yalnız bırakıyorsa bunun izahı mümkün değildir. 

Böyle bir saldırı karşısında Türkiye'yi yalnız bırakacaksınız. Bunların hepsini Londra'da ifade edeceğiz. DEAŞ'lıları göndermeye devam edeceğiz. Bunların başka planları olabilir, bunları da yeri geldiği zaman ortaya koyabiliriz."