Gündem

Erdoğan: ABD, Türkiye'ye rağmen PYD'ye silah vermiştir

"Obama'ya 'Kobani sizin için stratejik bir yer değil. Bizim için stratejik' dedim"

23 Ekim 2014 15:27

Cumhurbaşkanı Tayiyp Erdoğan, ABD'nin Kobanê'deki tavrını eleştirerek, "Bizim için birinci tercih ÖSO, ikinci tercih peşmerge. Barack Obama'ya 'PYD ile PKK bizim için aynı konumdadır, terör örgütüdür' dememe rağmen ABD, PYD'ye silah vermiştir" dedi. 

Resmi temasları kapsamında Letonya'da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Letonya Cumhurbaşkanı Andris Berzins ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan'ın soru cevap şeklinde geçen konuşmasından satırbaşları şöyle:

Peşmerge’nin Kobani’ye geçişi ile ilgili gelişmeler nedir?

Her şeyden önce sayın Obama’ya bizim teklifimiz önerimiz şu olmuştur: Eğer ABD Türkiye bizler teröre karşıysak ki Türkiye olarak biz karşıyız ABD’nin de teröre karşı hassasiyetlerini bilen bir siyasetçi olarak PYD’nin PKK ile aynı durumda olduğunu kendilerine telefon görüşmemede ilettim. O da bir terör örgütüdür dedim. Dolayısıyla PYD’ye yapılan yardımlar terör örgütüne gitmektedir. PYD’nin saflarına PKK’nın lider kadrosunda olup savaşanlar var. Burada iki önemli grup var ki bunlar Kobani’de iş görecek gruplardır. ÖSO birinci tercihimizdir. İkinci tercihimiz peşmergelerdir. Ve biz peşmergelerin ülkemiz üzerinden kontrollü şekilde geçmelerine izin veriri dedik.

PYD ilk başta peşmergeleri kabul etmedi. Daha sonra kabul etti. Kuzey Irak yönetiminin belirlediği sayıya da sıcak bakmadılar. Dün itibarıyla 200 sayısını öğrenmiş bulunuyorum. ABD’nin Kobani’ye indirdiği silahların bir kısmının IŞİD terör örgütünün eline geçtiğini biliyoruz. Diğerleri de PYD’nin eline geçti. Türkiye bu işe olumlu bakmadı. Türkiye’ye rağmen ABD bu işi yapmıştır. Ve ben kendilerine “Kobani sizin için stratejik bir yer değil. Olsa olsa bizim için stratejik bir yer olabilir” dedim.

Şu anda Kobani’de yaşayan kimse yok. Kobani’den 20 bin kişi bize geçerken tüm Avrupa’da toplam 130 bin kişi var. Bu çelişkileri görmemiz lazım. Bugüne kadar 300 bini aşkın insan Suriye’de öldürülürken bu hassasiyet neden yoktu.

Pek çok ülke teorik olarak Türkiye'nin AB üyeliğini destekledi. Sizin AB'ye girme konusunda öncelikleriniz nelerdir?

Türkiye’nin AB ile süreci 50 yılı buluyor. Ne yazık ki Türkiye bu süreç içinde sürekli oyalanan bir ülke olmuştur. Türkiye bu süreçte Letonya gibi dost ülkelerin desteğini yanında hissetmiştir. Ama öyle bir yapı var ki bir ülke hayır dediğinde fasılları açamıyorsunuz. Bunların hepsi oyun esnansında ortaya çıkmış yeni şartlar.

 

Çözüm süreci

 

Çözüm sürecini hazmedemeyenler var. Terör örgütü ve uzantısı olan siyasi partinin yaptıkları nedeniyle sıkıntılar yaşanıyor. Hükümetimiz yeni bir taslak hazırladı. Bunu bir bakanlar kurulu kararı haline getirip sanırım parlamentoya sunacaklar. Kendilerinden aldığımız bilgi bu istikamette. İnanıyorum ki bütün milletimiz çözüm süreci konusunda ittifak halinde. Tüm siyasi partilerin destek vermesi süreci daha güçlü kılacaktır.


Ukrayna'daki sorunlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Moskova ile ilişkileriniz nasıl etkileniyor? Putin'in politikalarını kınıyor musunuz?

Ukrayna’daki gelişmelerin bizi ilgilendiren bir başka –boyutu da Kırım’dır. Rusya’nın oraya el koyma konusu ve yaklaşımlarını bizler kabullenmediğimiz ifade etik. Bunu Sayın Putin’e de söyledik. Kırım nüfusunun yüzde 14’ü de Kırım tatarıdır. Biz bir NATO ülkesiyiz. Bu konudaki kanaatlerimiz Cardiff’te sonuç bildirgesinde yerini almıştır. Sayın Proşenko ve Sayın Putin’le bunları konuştuk. Kan ve gözyaşı dökmenin anlamı olmadığını ifade ettik. Şu anda bir barış süreci Minsk’te başlamış durumda. Temenni ederiz ki bu süreç devam eder.