Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kitap okuma alışkanlığının gençlere kazandırılması gerektiğini belirterek "140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla alim olunmaz; bu şekilde sadece yarım porsiyon aydın olunabilir" dedi. Erdoğan, TRT 1 ekranlarında gelen Diriliş Ertuğrul dizine ilişkin de "Diriliş dizisini anlata anlata bitiremiyorlar; demek ki yapınca oluyor, devamı da gelecek" ifadesini kullandı.
İstanbul'da CNR Expo Kitap Fuarı'nda konuşan Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Fuarın 15 Temmuz ihanetinin anlaşılmasına, farklı yönlerinin görülmesine vesile olacağına inanıyorum. Şunu üzüntüyle ifade etmek isterim ki, bizler hikayelerimizi kendi kelimelerimizle anlatmak, bunları gelecek nesillere aktarmak konusunda çok başarılı değiliz. Bu eksikliği sadece roman, hatıra gibi yazılı eserlerde değil, sinema, tiyatro, belgesel gibi alanlarda da tecrübe ediyoruz.
Kahramanlıklarla dolu geçmişe sahip olmamıza rağmen ne beyaz perdeye ne de sahneye aktarabiliyoruz. Sözlü kültürün toplumsal hayatımızda önemli bir yeri tutmasının bunda payı var elbette. Farklı ülkelere baktığımızda bambaşka manzaralarla karşılaşıyoruz.
Fransız İhtilali ile ilgili Holokost ile ilgili binlerce filmle karşılaşabilirsiniz. Batı dünyası bunların unutulmasına asla izin vermiyor. Bizim yaşadıklarımızın yanında devede kulak kalacak kimi olaylar, bazen abartılarak tekrar tekrar karşımıza çıkarılıyor. Önyargılarla, tahrifatla, saplantılarla dolu bu çalışmalar, tarihi hakikatlerle aramıza büyük perde çekiyor. Biz kendi tarihimizi işlemeyince, maalesef başkalarına esir oluyoruz.
Bu ülke, gece ekspresi gibi üçüncü sınıf kara propaganda filmlerinin lekesini temizlemekle uğraşmıştır. Gerçek mağdurları yok sayan, ülkemizi ve milletimizi töhmet altına bırakan yayınların gerisinde art niyet bulunuyor.
"Diriliş dizisinin devamı gelecek"
Aziz milletimizin 15 Temmuz'da 248 şehit pahasına ortaya koyduğu şanlı direniş maalesef görmezden gelinmiştir. Hatta açıkça ifade edilememiş, bütün bunlara rağmen olsa da yapılan yayınlarda darbenin başarıya ulaşmasında örtülü temennilerin olduğunu görmemek mümkün değildir. Boğaz Köprüsü'ndeki, TBMM'deki Kızılay meydanındaki cesaret abidelerini görmemişlerdir.
CNR fuarının 15 Temmuz destanını ana tema olarak belirlemesini çok önemli buluyoruz. Farklı edebiyat ve sanat dalları aracılığıyla o gecenin tekrar tekrar işlenmesi büyük önem taşıyor. Bu konularda da başkalarını insafına, vicdanına bel bağlayamayız. Ödünç kavramlarla, sipariş çalışmalarla bir yere varamayacağımızı artık kabul etmeliyiz. Kendi eserlerimizi, önce kendimiz anlatmalıyız. CNR Kitap Fuarı'nın bu açıdan da örnek bir etkinlik olacağına inanıyorum. Gittiğimiz yerlerde, hep Diriliş dizisini anlata anlata bitiremiyorlar. Demek ki yapınca oluyor. Bunun gerisi gelecek.
Bizim tarihimizde kalem, kılıçtan önce gelir. Hakim olduğu coğrafyalarda dünyanın önde gelen ilim merkezlerini kurmuş bir ecdadın torunlarıyız. Bu millet sıradan bir millet değil. Ulubey Medresesi'nden Orhangazi Medresesi'ne, gerçekten büyük bir birikimin mirasçısıyız. Müfredatı zamanın ihtiyaçlarına göre güncellemek noktasında birçok adım attık. İnternet erişimini yaygınlaştırarak, akıllı tahtalarla, kütüphanelerle bu alanda bir aşamaya geldik. Çocuklarımıza okuma alışkanlığının kazandırılması için büyük çaba sarf ediyoruz. Yarışmalar, fuarlar, kültür günleri, kitap okuma kampanyaları, imza günleri gibi etkinliklerle bu alanda bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz.
"İnsanımız yılda sadece 10 saat kitap okuyor"
Ancak ülkemizdeki kitap okuma oranlarını arzu ettiğimiz seviyeye çıkaramadığımızı ifade etmek zorundayım. Günde 5 saatini televizyon izlemeye ayıran insanımızın, kitap okumak için ayırdığı sürenin yılda 10 saat olması bize yakışmıyor. Bölgesinde ve küresel ölçekte iddialı olan bir ülkenin kitap okuma oranının da bun uygun olması gerekiyor. Türkiye'nin kültür, sanat, kitap konusunda da dünyada ilk 10'a girmesinin şart olduğuna inanıyorum.
Aslında internet ve iletişim teknolojileri, hayatımızı ve bilgiye ulaşımı hiç olmadığı kadar kolaylaştırıyor. Akıllı telefonlarla, tabletlerle, on binlerce kitabı, dergiyi yanımızda taşıyabiliyoruz. Her gün bir yenisi geliştirilen uygulamalar, okuma ve öğrenme alışkanlıklarımızı değiştiriyor. Akıntıya karşı kürek çekmenin faydası olmadığını biliyoruz, ancak giderek yaygınlaşan şu tehlikenin de farkına varmamız gerekiyor.
Arama motoruyla, 140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye vakıf olunamaz. Alim hiç olunamaz. Bu şekilde sadece yarım porsiyon aydın olunabilir. Beynini yitiren değil, zamana meydan okuyan, asırlarca hayatta kalan eserler oluşturabilmek için zahmette bulunmak şarttır.
Kitapla, kalemle, burada olduğu gibi kitap fuarlarıyla eksiklerimizi tamamlamamız şarttır. Cumhurbaşkanlığı Külliyesini işte bu anlayışla inşa ediyoruz. Millet camisini ve kongre merkezimizi milletimize sunduk. Şimdi Külliye alanının güney tarafında Cumhurbaşkanlığı kütüphanesi ile çok amaçlı salonların inşasına başladık. Hedefimiz beş milyon cilt basılı kitabı milletimizin hizmetine sunmaktır.
Burada yazma eserlerden özel kütüphanelere kadar zengin bir içerik bulunacak. 24 saat açık olacak kütüphanemizde tüm vatandaşlarımız kitaplarla haşır neşir olmanın tadına varacak. Dünyanın birçok ülkesinde iz bırakan, insanlığın gidişatını değiştiren kütüphaneler vardır. İnşallah Cumhurbaşkanlığı Külliyemize yaptığımız kütüphane de böyle olacaktır. "