Gündem

'Erciyes'te uluyorsan, Ankara'da da uluyacaksın'

AKP Grup Başkanvekili Bozdağ, Kürt açılımı konusunda suçlamalarda bulunan Bahçeli’ye sert yanıt verdi.

24 Ağustos 2009 03:00

Kürt açılımı konusunda hükümet ile MHP arasındaki gerilimi artıyor. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Kürt açılımı konusunda suçlamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye sert yanıt verdi.

MHP’nin Kürt açılımına yönelik "Amerikan projesi" suçlamasına "Asıl Amerikan projesi, bölücübaşının idamdan kurtarılması, boynundan ipin çıkarılması" yanıtını veren Bozdağ, "İktidarda gürlemek lazım. Erciyes ovasında kurt olup Ankara’da kuzu olmamak lazım. Orada uluyorsan Ankara’da da uluyacaksın, Meclis’in çatısı altında da uluyacaksın. Öyle yağma yok. Milletin yanında erkek ama Meclis’te ürkek olacak tavrı biz hiç benimsemedik, kabul etmedik" diye konuştu. Bahçeli’nin 22 Temmuz seçimleri öncesinde Erzurum mitinginde halkın üstüne urgan attığını da hatırlatarak "bölücübaşını niye asmadın da bir ada tahsis edip besledin. Aradın da ip mi bulamadın ayağının altına sehpa mı bulamadın" dedi.

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyerek MHP ve Devlet Bahçeli'yi oldukça sert ifadelerle eleştirdi.

Bekir Bozdağ TBMM'deki basın toplantısında şunları söyledi: "Bugüne kadar ülkemizi yaşamış olduğu bütün sorunları çözmüş olan Meclis'tir. Bugün yaşadığımız ve bundan sonra yaşayacağımız sorunların yegane çözüm adresi de yine TBMM olacaktır. TBMM dışında çözüm adresi göstermek ve bu konudaki kesin net açıklamlara rağmen farklı değerlendirmelerde bulunmak, çözüm sürecini sabote etmek ve çözümü istememekten başka bir anlam taşımamaktadır.

Bu sorun AK Parti’nin sorunu değildir bu sorun bütün sivil toplumun bütün siyasetin bütün Türk milletinin ortak sorunudur. Dolayısıyla bu sorunun tek muhatabı Türk milletidir. İnsanlar kendi sorunlarını çözerken muhatap alamazlar. Bizim bu sorunun çözüm sürecinde sivil toplumla siyasetle,basınla ve bu konuda fikri olan kurum ve kuruluşlarla yaptığımız görüşmelerin tamamı bir muhatap arayışçı değil sadece çözümü birlikte hayata geçirme arayışıdır. Çünkü bir terörle bugüne kadar birlikte mücadele ettik. Bundan sonra terör sorunun çözümünü de ancak milletimizle beraber başarabiliriz.

Sayın Başbakan bu bir milli projedir diyor, sayın Cumhurbaşkanı bu bir milli projedir diyor, eş güdümle sorumlu sayın bakan bu bir milli projedir diyor. Dahası ülkemizin milli güvenliğinden sorumlu en üst kurul diyor ki bu bir milli projedir. Bütün bunlara rağmen sayın Devlet Bahçeli’nin bunun bir Amerikan projesi olduğunu söylemesini kabul etmek mümkün değildir.

Sayın Bahçeli hep Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti devletini küçük görme ve kendi başıan bir iş yapamaz gibi görme önemli bir sorun var bu sorunun çözümüne dair adımlar mı atılıyor bunun arkasında bir yabancı parmağı arama kompleksinden vazgeçmelidir.

Çünkü milliyetçilik kompleksi ve kompleksli yaklaşımları reddeder milletine ve devletine kayıtsız ve şartsız güveni esas kabul eder. Ancak hayatları siyaseti talimatla dizayn ile geçenlerin bağımsız ve milli bir proje karşısında komplekse düşmeleri kadar normal bir şeyde yoktur. Bu sürece bütün sivil toplum destek verdi siyasi partilerin sayın genel başkanları olumlu karşıladıklarını söylediler uyarılarını yaptılar önerilerde bulundular.

Sivil toplumda aynı şekilde destek olduğunu açıkladı basın ve yayını da dikkatle takip ediyoruz onlarda bu konuda neredeyse tamamına yakını destek veriyor. Ve devletimizin en üstünden başta sayın Cumhurbaşkanı çözüm diyor sayın Başbakan çözüm diyor, hükümet çözüm diyor MGK çözüm diyor sivil toplum çözüm diyor, basın çözüm diyor analar babalar acı içinde hissedenler çözüm diyor, ama birileri çözümden rahatsız oluyor.

MHP çözüm sürecine ilişkin kamuoyuna somut açıklamalar yapılmadığı halde sadece usule ilişkin bir takım değerlendirmeler yapıldığı halde, işin muhtevasında bir şeyler varmış gibi bir önyargı ve ön kabulle hareket ederek sürecin başında çözüm diyenleri hain ilan ediyor.

MHP terör sorununun çözülmesinden rahatsız mıdır? Akan kanın durmasından rahatsız mıdır? Şehit cenazelerinde bindirilmiş kıtalarla kurt işareti yapmayı ve orayı adeta bir partinin propaganda alanına dönüştürmeyi siyasetinin hamasetinin ekseni mi kabul ediyor? Çözüm gelirse böyle propaganda vasıtasından mahrum olacağı için mi telaş ediyor? Terörün bitmesinden yanaysa çözüm önerileri nedir? Hükümete söylemiyorsa milletin karşısına çıkıp biz kanın falan formüllerle durdurulmasını istiyoruz demelidir. Biz CHP’nin raporlarını okuyabiliyoruz, sözcülerinin beyanları var, oradan görüşlerini okuyabiliyoruz, bir takım beyanlarını takip etme imkanımız var.

Ama bu süreçte MHP’nin görüşlerini fikirlerini okuma imkanımız maalesef olamamıştır. Acaba ülkenin en büyük sorununun çözümü ve halli konusunda ne düşünüyor formülleri nedir, çözüm önerileri nedir, MHP’ye göre bu ülkede birlik bütünlük nasıl olur, kan nasıl durur, lütfen bunu kamuoyuna açıklasınlar bizde merak ediyoruz.

Kanın durmasını istemek ihanet değildir asıl ihanet kanın akmasını istemek ve kanın akmasından yana tavır koymaktır. Ülkemizde bölücü terör nedeni ile artık al bayrağa sarılı şehir cenazelerinin olmamasını istemek ve bunun için çalışmak ihanet değildir şerefli bir vazifedir.

Asıl ihanet istismar edilecek üzerinde siyaset ve hamaset nutukları atılacak şehir cenazeleri gelmeyecek diye telaşa kapılmaktır. Asıl ihanet bu çalışmalardan rahatsız olmaktır. Siyaset bu süreçte güzel bir sınav veriyor.

Devletimiz güzel bir süreci işletiyor ama MHP’nin başta sayın genel başkanı olmak üzere yaptıkları açıklamalar sürecin sağlıklı ve verimli işlemesine maalesef önemli katkılarda bulunmuyor. MHP’nin dillendirdiği siyaset etnik milliyetçiliği esas alıyor esasında bu etnik milliyetçilik anlayışı da 100 yıl önceki dünyanın siyaset ve sosyolojisinin gereğiydi ama 21.yüzyılda yaşıyoruz. Ve bu yüzyılda yeni anlayışa Türkiye'nin ve dünyanın ihtiyacı vardır."