T24 - Cüneyt Arcayürek, kaleme aldığı son kitabı “11 Cumhurbaşkanı 11 Öykü - Çankaya”da, Milli Güvenlik Kurulu’nda yaşanan ve kamuoyuna “anayasa fırlatma” olarak yansıyan olayın içyüzünü ilk kez ortaya koydu. 28 Şubat sürecinin de ayrıntılı anlatıldığı kitapta Arcayürek, Demirel ile yaptığı görüşmede kendisine “Ben okunurken her maddede Erbakan’a soruyordum: ‘Buna itiraz eden var mı’ diye soruyordum. Elini kaldırarak bana, ‘Hiç buna itiraz edilir mi?’ diyordu” dediğini aktarıyor
Cumhuriyet'in haberine göre, Arcayürek’in kitabının ikinci cildine göre, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, toplantıda Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) bankaları denetlemesini eleştirdi. Eleştirilere yanıt vermek için anayasayı açan Cumhurbaşkanı Sezer’e Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, “Sayın Cumhurbaşkanı siz anayasayı biliyorsunuz. Verin de bir de biz bakalım” diye seslendi. Sezer de “U” biçimindeki masada kendisine yakın oturan Ecevit ve Özkan’a doğru kitapçığı itti. Buna tepki gösteren Özkan, “Babamdan daha çok sevdiğim başbakanıma hakaret ettirmem. Sizi biz seçtik” diye çıkışınca Sezer’in yanıtı “Ben kahvelerde pişpirik oynarken milletvekilliği yaptığınız insanlardan değilim” oldu. Bu sözler üzerine Ecevit ve Özkan toplantıdan ayrıldı.
Kitapta yer alan iki “çarpıcı” ayrıntıya göre Ecevit, Fazilet Partisi’nin kapatılmasının önlenmesi için, dönemin Başbakanı Abdullah Gül ise 1 Mart tezkeresinin tekrar gündeme getirilmesi için Sezer’den ricada bulunmuş.
Cüneyt Arcayürek son kitabı “11 Cumhurbaşkanı 11 Öykü - Çankaya”da kamuoyuna “anayasa fırlatma” olarak yansıyan olayın içyüzünü şöyle anlatıyor:
“Cumhurbaşkanı Sezer, MGK toplantısından önce ekonomik ve mali durumu izledi ve bankaların sıkıntı içinde olduğunu gördü. Bu nedenle anayasa gereği Çankaya’ya bağlı Devlet Denetleme Kurulu’na bankaları denetleme emrini verdi.
Şubat ayında bir gün, her toplantıdan önce olduğu gibi o gün de Kurul’a kimi raporlar sunulduktan sonra, söz alan Başbakan Ecevit, Cumhurbaşkanı’nın bankaları DDK aracılığıyla denetlemesine karşı çıktı. ‘Hükümet zaten bankaları denetliyor. Denetlemenin denetimi olur mu?’ dedi. Sezer, ‘Anayasanın verdiği yetkiye dayanarak DDK’ye görev verdiğini, hükümetin bankaları denetlemesinin başka, DDK’nin denetlenmesinin başka’ olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı o sırada anayasa kitapçığını açmış, DDK ile ilgili maddeyi bulup okumaya hazırlanırken Başbakan Yardımcısı Özkan: ‘Sayın Cumhurbaşkanı siz anayasayı biliyorsunuz. Verin de bir de biz bakalım’ dedi.
Sezer, U biçimindeki masada kendine yakın oturan Ecevit’le Özkan’a doğru anayasa kitapçığını itiverdi. Ecevit’in susmasına karşın, yardımcısı Özkan birden, ‘Babamdan daha çok sevdiğim başbakanıma hakaret ettirmem. Sizi biz seçtik’ diye konuşmaya başladı.
Sezer, ‘Ben kahvelerde pişpirik oynarken milletvekilliği yaptığınız insanlardan değilim’ diye Hüsamettin Özkan’ı yanıtladı. ‘Ben babama hakaret ettirmem. Bu toplantı yapılamaz’ diyerek ayağa kalkan Özkan’la Ecevit, salondan ayrıldı. Mesut Yılmaz’la Genelkurmay Başkanı’nın yatıştırma çabalarından sonra Ecevit hızla Başbakanlık’a indi.”