Gündem

Er Kantar'ın sigortası 'terhis olduktan sonra öldüğü' gerekçesiyle ödenmemiş!

Askerde 'disko' işkencesiyle ölen Er Uğur Kantar'ın ailesine Mehmetçik Yaşam Sigortası bedeli 'terhis olduktan sonra öldüğü' gerekçesiyle ödenmedi

01 Temmuz 2013 12:35

Askerlik yaparken gördüğü ağır işkenceler nedeniyle hayatını kaybeden Uğur Kantar’ın, ailesinin Mehmetçik Yaşam Sigortası bedeli talebi reddedildi. Gerekçe olarak da “Uğur Kantar’ın hayatını kaybetmesinin terhisinden sonra gerçekleşmiş olması” gösterildi. Ailenin avukatı Teoman Özkan yapılan işlemin iptali istemiyle dava açtı. 

Kuzey Kıbrıs’taki askerlik görevi sırasında, aldığı disiplin cezası nedeniyle Er Uğur Kantar, disko olarak bilinen disiplin koğuşuna konuldu. Terhisine 2 hafta kala dövülen, susuz bırakılan ve kelepçeli şekilde güneşin altında bekletilen Kantar, gördüğü ağır işkenceler nedeniyle hastaneye kaldırıldı. 2.5 aylık yaşam savaşının ardından 12 Ekim 2011 tarihinde hayatını kaybetti. 

Disiplin koğuşunda gardiyan olarak görev yapan, Er Ayhan Arslan, Çavuş Fırat Keser ve Recep Tekin hakkında, önce “Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış İşkence” suçundan Girne Askeri Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava süreci devam ederken, Uğur Kantar’ın ailesini üzecek yeni bir gelişme daha yaşandı. 

 

‘Ölüm, poliçe süresinin bitiminden sonra olmuş...’ 

 

Mesut Hasan Benli’nin Radikal’deki haberine göre, vatani görevine başlayan bütün askerler gibi Uğur Kantar’a da yaşam sigortası yapılmıştı. Söz konusu sigorta sözleşmesine sigortalı kişinin vefatı veya maluliyeti durumunda ailesine belli bir miktar tazminat ödenmesini öngörüyor.

Uğur Kantar’ın hayatını kaybetmesinde kısa süre sonra ailenin avukatı Teoman Özkan, sigorta bedelini ödenmesi için Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne başvurdu. Şirket önce başvuruda bazı eksik belgeler bulunduğunu, bunların tamamlanması halinde sigorta bedelinin ödeneceğini Avukat Özkan’a bildirdi. 

Ancak ikinci başvuruda ise sigorta şirketi Özkan’a sözlü olarak “Uğur Kantar’ın ölüm olayı poliçe süresinin bitiminden sonra meydana geldiği için ödeme yapamayız” dedi. 

Bunun üzerine Özkan, sigorta bedeli için şirket hakkında Ankara 19. İcra Müdürlüğü’ne başvurarak icra takibi başlattı. Ancak şirket başlatılan icra takibine itiraz etti. Ailenin avukatı, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak itirazın kaldırılması için dava açtı. 

Dava dilekçesinde, poliçe süresinin 29 Ağustos 2011 tarihinde sona erdiği belirtilerek şunlar kaydedildi: 

“Er Uğur Kantar’ın ölümüne neden olan olay 25 Temmuz 2011 tarihinde gerçekleşmiştir. Müteveffa 25 Temmuz 2011 tarihinde girdiği komadan bir daha çıkamamış, bilinci açılmamış ve 12 Ekim 2011 tarihinde vefat etmiştir. Ölüme neden olan olay poliçe süresi içinde meydana gelmiştir. Davalı haksız bir biçimde itiraz ederek icra takibinin durmasına neden olmuştur.”

 

‘Açık bir hak gaspı’ 

 

Radikal’e konuşan Avukat Özkan, Kantar ailesine yönelik bir hak gaspı olduğunu anlatarak, “Böyle bir hukuksal hakkın gasp edilmesi zorumuza gidiyor. Ortada açık hak gaspı bulunmaktadır” dedi.

 

Az ceza alacaklar

 

Askeri Yargıtay kısa bir süre önce sanıkların askeri mahkemede yargılanmasına karar vermişti. Verilen bu karara yerel mahkemenin uyması nedeniyle, sanıklar işkence suçunda değil, Askeri Ceza Kanunu’nda ‘astına kötü muamelede bulunarak ölümüne neden olma suçu’ndan yargılanıyorlar. Böylece sanıklar, yargılanıp mahkûm olmaları durumunda, 10 yıla kadar hapis cezası verilecek. Ancak sanıklar Askeri Ceza Kanunu’na göre değil de TCK’da düzenlenen işkence suçundan yargılanmış olsalardı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almaları mümkün olabilecekti.