Gündem

Er İmam Bildik’in ölümünün üstü mü örtülüyor?

CHP’li Hüseyin Aygün: Cinayete varan bir ihmal ve sorumsuzluklar zincirinin varlığı tartışmasızdır

08 Kasım 2012 16:47

Hülya Karabağlı / ANKARA

CHP Tunceli Milletvekili,  TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Hüseyin Aygün, Uşak Güre Jandarma Karakolu’nda kuşkulu ölümünü Meclis gündemine taşıdığı er İmam Bildik’le ilgili "Er  İmam Blidik öldü; cinayetin üstü mü örtülüyor" dedi. Aygün, "Devriye görevi sırasında yaşadığı ölüm bir cinayeti akla getirmektedir. Aşağıda izah edeceğimiz noktalar dikkate alındığında cinayete varan bir ihmal ve sorumsuzluklar zincirinin varlığı tartışmasızdır" dedi.

Aygün, TBMM düzenlediği basın toplantısında, Er İmam Bildik’in ölümünde kuşkulu noktaları 11 maddede ayrıntılarıyla şöyle anlattı:  

'Madde bağımlısı olduğu için silah verilmedi'

 

- Uşak Jandarma Karakol Komutanlığında askerlik görevini yapan Er İmam Bildik'in özlük dosyasına göre  askerlik öncesinde madde bağımlısı (tiner, çakmak gazı kullanımı) olduğu ve Rehberlik Danışmanlık Merkezince kontrol altında tutulması gerektiği kanaatiyle kendisine silah verilmediği; sadece cop verildiği; karakolda görevli bütün askerler ve astsubaylar ile uzman çavuşlar tarafından biliniyor olmasına rağmen İmam Bildik tüm görevlere ve nöbetlere verilmiş ve olay günü de 22:00 ile 02:00 devriye görevine coplu olarak görevlendirilmiştir.

 

'Aklı başında, saygılı, efendi, disiplinli er ifadeleri verildi'

 

- İmam Bildik hakkında düzenlenen sevk takip formlarında ve değerlendirme belgelerinde askerlik öncesinde madde bağımlısı ve psikolojik sorunları olduğu şeklinde değerlendirmeler var ise de Askeri Savcılık tarafından yapılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan er, erbaş, uzman çavuş ve astsubayların ifadelerinde belirgin olarak bahsettikleri tek şey İmam Bildik'in "aklı başında, saygılı, efendi, neşeli, disiplinli olup, anormal davranışı olmayan bir asker" olarak tanımlamışlardır.

- Güre Jandarma Karakolunda askerlik görevini yapan ve soruşturma dosyası kapsamında ifade veren asker ve uzman çavuşların olayın meydana geldiği devriye görevinde görevli tim komutanı astsubay hakkında beyan ettikleri ortak nokta ise "astsubayın katı disiplinli ve küfürlü konuşan bir asker" olduğu hususudur.

- Olay tarihinden 25 - 30 gün kadar önce sabah saatinde hasta olması nedeniyle uyanmayan Er İmam Bildik'isinkaflı küfürler ederek uyandıran aynı astsubay İmam Bildik'i hastaneye göndermek yerine içtimaya almış ve orada üzerine yürüyerek sinkaflı küfürler etmeye devam etmiştir. Bazı ifadelere göre aynı astsubayın kahvaltıdan önce askerlere şınav çektirmektedir.

 

'Olaydan hemen sonra hastaneye gidilmedi'

 

- Söz konusu olay 09.10.2012 tarihinde saat 00:05 sıralarında meydana geldiği belirtilmekte ve Epikiriz raporuna göre hastaneye intikal saati 01:30 olarak belirtilmiştir. Keza olaydan sonra direkt hastaneye gidilmemiş karakola gidilip oradan iki asker daha alınarak hastaneye hareket edilmiştir. Karakola gidilip alınan askerlerden birinin İmam Bildik aleyhine birbirini tutmayan, çelişkili, mesnetsiz ve maksatlı olduğu açıkça anlaşılan 3 ayrı ifadesi bulunmaktadır ki bu kişinin ifadeleri olayda görevli ve sorumlu olan astsubayın ifadeleriyle çelişmektedir.

- Güre Jandarma Karakolundaki kamera kayıt cihazının 05.09.2012 tarihi itibariyle arıza nedeniyle servise gönderildiği ve hala tamir için yetkili serviste bulunduğuna dair tutanak düzenlenmiş olup evrak arasına konulmuştur.

 

'Kafasından kan gelen araç yıkandı'

 

-Bir diğer önemli nokta ise; İmam Bildik'in kendisini arabadan attıktan sonra kafasında kan geldiği devriye ekibinde görevli astsubay ve görevli şoför asker tarafından ayaklarından ve kollarından tutularak devriye aracının içerisine yatırılmış olduğu ve aynı araçla karakola gidilip oradan iki asker alındıktan sonra hastaneye gidildiği; ancak ertesi gün olay yeri inceleme ekibi araç üzerinde inceleme yapacağı sırada devriyede görevli şoför tarafından aracın yıkandığı tespit edilmiştir. Görevli şoför asker bunun mutat görevi olduğunu ifade etmiştir.

 

'Gömleği yırtık olduğu'

 

- Olay sırasında Er İmam Bildik'in üzerindeki kıyafetlerin ne şekilde kime teslim edildiği tutanak altına alınarak adli emanete alınmamış, araç üzerindeki keşif sırasında aracın yanında bir çöp torbası içerisinde keşif ekibince bulunarak alınmıştır. Soruşturma kapsamında alınan beyanlara göre İmam Bildik'in üzerindeki gömleğin yırtık olduğu ve olay inceleme tutanağına göre de olay yerinde bir gömlek düğmesi bulunarak el konulmuştur. Keza olay yeri Uşak - İzmir karayolunun sağ banket yanı olmasına rağmen keşif sırasında orta refüjde haki yeşili bir asker beresi bulunarak el konulmuştur. 

- Bazı beyanlara göre Er İmam Bildik Hastaneye sevk edildiğinde bağırmakta olup saldırgan hareketlerde bulunduğu ve bu nedenle hemşireler tarafından ellerinin bağlandığı belirtilmiş ise de hastaya müdahale eden doktor hemşire ve diğer sağlık personelinin ifadesi henüz alınmamış ve hastanenin kamera kayıt sistemi incelenmemiştir.
‘İfadesi alınan şüpheli yok’

- Er İmam Bildik’in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada bugüne kadar ifadesi alınan şüpheli yoktur. Dinlenen tüm kişiler tanık sıfatıyla dinlenmiştir. Araçtan düştüğü anda yanında bulunan subay başta olmak üzere hastaneye geç götürülmesinden ve müdahaledeki ihmallerden sorumlu olanlardan bile şüpheli olarak ifade alınmamıştır.

 

'Burası Türkiye, insan hayatı sudan ucuz'

 

- Böyle bir askeri karakola siz çocuğunuzu asker olarak gönderir misiniz? Soruşturmayı yürüten makamlara siz olsanız güvenir misiniz? Bir erin hayatı bu kadar ucuz mudur? Doğru ya burası Türkiye, burada insan hayatı sudan ucuzdur!