CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'na "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan verilen 25 yıl hapis cezasının gerekçeli kararında "Can Dündar'ın çok daha az bir ceza almasına rağmen tahliye olur olmaz yurtdışına kaçmış olması da gözetilerek tutuklama kararı verilmiştir" denildi. Gerekçeli kararda, suç tarihinde, "Ana muhalefet partisinin genel başkan yardımcısı olan ve milletvekili olmak isteyen Enis Berberoğlu'nun yönetmeye talip oldukları devletin bekasını, milli güvenliğini ve menfaatini normal bir vatandaştan çok fazla önemsemesi ve düşünmesi gerektiği" belirtildi.
Habertürk’ten Veli Sarıboğa'nın haberine göre, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nu, durdurulan MİT TIR'ları görüntülerini eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a verdiği iddiasıyla ilgili yargılandığı davada, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan verdiği 25 yıl hapis cezasının gerekçeli kararını açıkladı.
Kararda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti açısından milli güvenlikle ilgili hassasiyetin had safhada olduğu bir dönemde, devlet bu sorunlarla karşı karşıya iken "devlet sırrı" mahiyetindeki bilgilerin açıklandığı belirtilerek, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nce "Terör olaylarının yoğun yaşandığı dönemde, sır niteliğindeki bilgilerin temin edilmesi halinde casusluk kastının varlığı kabul edilebilir" şeklinde içtihat dikkate alındığında sanık Berberoğlu'nun 'siyasal saikle casusluk faaliyetinde bulunduğunun şüpheden uzak bir gerçek' olduğu kaydedildi.
Kararda, sanık Berberoğlu'na 25 yıl hapis cezası verildiği ve tutuklanmasının kararlaştırıldığı, "milletvekili olarak görev yapsa da kanunen herhangi bir engel bulunmadığından, mahkememizde kaçacağı, saklanacağı hususunda kanaat oluştuğundan bu tedbire hükmedilmiştir. Sanık Can Dündar'ın çok daha az bir ceza almasına rağmen tahliye olur olmaz yurtdışına kaçmış olması da gözetildiğinde tutuklama kararı verilmiştir" denildi.
"MİT TIR'larıyla Suriye'deki terör örgütlerine silah yardımı" algısı
Gerekçeli kararda, Berberoğlu'nun görüntüleri vermesindeki amacının, "Sanık Can Dündar tarafından gazetesinde yayınlanarak başta Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidarda bulunan AK Parti hükümetini, 'MİT TIR'larıyla Suriye'deki terör örgütlerine silah yardımı yapılıyor' şeklindeki algı operasyonuyla kamuoyu nezdinde yıpratmak, cezai soruşturmalara maruz bırakmak, ulusal ve uluslararası alanda özellikle Cumhurbaşkanı' nın savaş suçlusu olarak yargılanmasının önünü açmak, buna ortam sağlamaya çalışmaktı" vurgusu yapıldı.
"Erdoğan'a ve hükümete zarar vermek için siyasi amaçla hareket etti"
Karada, "MİT TIR'ları olayının ifşasıyla hazır ortam da müsaitken, ‘Cumhurbaşkanı ve hükümet yöneticilerinin teröre destek veren, terörü finanse eden' iddialarıyla ulusal ve uluslararası boyutta yargılanmaları sağlanarak ortadan kaldırılmalarının hedeflendiği, en iyi ihtimalle seçim öncesi hükümeti zora sokarak seçimi kazanmalarının önüne geçilmek istendiği, sanık Berberoğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve hükümete zarar vermek için siyasi amaçla hareket ettiği, hukuki ve cezai sorumlulukların doğması, yeniden iktidar olmalarının önüne geçmek için devletin ulusal güvenlik iç ve dış siyasal bakımından gizli kalması gereken özü itibarıyla devlet sırrı olması gereken görüntüleri yayınlaması, ifşa etmesi amacıyla da diğer sanık Can Dündar'a vermekten çekinmediği, sanıkların iştirak iradesi içerisinde birlikte hareket ettikleri anlaşılmıştır" değerlendirmesi yapıldı.
"Ulusal güvenlik söz konusu ise basın hürriyetinden bahsedilemez"
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde devam eden yargılama süreci, kamuoyu duyurularıyla MİT TIR'ları olayının milli güvenlik meselesi olduğu hususunun aşikar olmasına, ifşası ve açıklanmasının devletin güvenliğine, iç ve dış siyasal yararlarına zarar vereceği ortaya konulmasına rağmen yine ulusal güvenlik söz konusuyken basın hürriyetinden bahsedilemeyeceği belirtilen kararda, sanık Can Dündar tarafından 7 Haziran 2015 genel seçimlerine 1 hafta kala, Cumhuriyet gazetesinin 29 Mayıs 2015'teki baskısında olaya ilişkin birçok fotoğrafı, malzemeye ilişkin tüm bilgileri yayınladığı anlatıldı.
"Cumhuriyet'te yayınlanıcaya kadar sır vasfını korumuştur"
MİT TIR'larının durdurulduğu 19 Ocak 2014'den iki gün sonra Aydınlık gazetesinde yer alan haberde, bir TIR ve kasa içerisindeki top mermilerin olduğu iddia edilen görüntülere yer verildiği, haberde bunun haricinde bir bilgi, belge ve görüntünün yer almadığı ifade edilen gerekçeli kararda, sanık Dündar'ın söz konusu haberi yapış tarzı, haberin dünya gündemini sarsacak şekilde veriliş şekli, ilk kez yayınlanıyor olduğu yönündeki anlatımlar dikkate alındığında, devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken devlet sırrı niteliğindeki bilgi, belge ve görüntülerin daha önce yayınlanmadıkları için aleniyet kazanmamış oldukları halde sanık tarafından ilk kez yayınlandığı belirtildi.
"Aydınlık gazetesi haberinde belge ve görüntü yoktu"
Gerekçeli kararda, "Aydınlık gazetesindeki haberde, nerede çekildiği, içeriğinin ne olduğu dahi ilk başta net olarak anlaşılamayan tek kare foto ile davaya konu devlet sırrı mahiyetindeki bilginin ifşasıyla konunun sır olmaktan çıktığından bahsedilemeyecektir. Cumhuriyet gazetesindeki videodan alınmış, 9 foto ile ayrıntılı anlatım karşısında, Aydınlık gazetesindeki yayının tahminden ibaret olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay'ca aranan, 'bilginin doğruluğu herkesçe malum olmadıkça sır vasfını koruyacağı' nın hüküm altına alınmış olması karşısında Cumhuriyet gazetesinde yayınlanıncaya kadar bilgiler sır olma vasfının korumaktadır" değerlendirmesi yapıldı.