Engin Ceber'in Metris Cezaevi'nde "işkence ve kötü muamele" sonucu öldüğü iddiasına ilişkin davaya bakan mahkeme, Ceber'in öldüğü belirtilen Metris Kapalı Cezaevi'ndeki koğuşunda, tutuklu sanıklar ve taraf avukatlarının katılımıyla keşif yapılmasına karar verdi.
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Fuat Karaosmanoğlu, Selahattin Apaydın, Nihat Kızılkaya ve Sami Ergazi ile 15 tutuksuz sanık katıldı. Engin Ceber'in kardeşleri Erdal ve Erdem Tekin ile annesi Kamile Tekin de duruşmada hazır bulundu. Duruşmada söz alan Erdal ve Erdem Tekin ile annesi Kamile Tekin, davaya katılma talebinde bulundu. Tutuksuz sanıklardan Aliye Uçak da söz alarak, olay sırasında 2 aylık memur olduğunu ve darp edildiğini anlatarak, bu konuda ilişkin açtığı şikayet davasının sürdüğünü söyledi. Bu olayda mağdur durumuna düştüğünü ve görevi ne gerektiriyorsa onu yaptığını savunan Uçak, sosyal hayatında da mağdur olduğunu ve bu nedenle evlenemediğini kaydetti.
Duruşmada söz alan sanık avukatları, yeniden bilirkişi raporunun alınması ve olay yerinde keşif yapılmasını isteyerek tutuklu sanıkların tahliye edilmesini talep etti.
Ceber ailesinin avukatlarından Taylan Tanay da, bilirkişi raporu istemenin yargılamayı uzatmaktan başka bir şey olmadığını ifade ederek, daha önce hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunun yeterli olduğunu belirtti. Mahkeme heyeti, Metris Kapalı Cezaevinde B-8 Koğuşu'nda 14 Mayıs 2012 tarihinde keşif yapılmasına, keşfe tutuklu sanıkların ve tarafların hazır bulunmasına karar vererek, maktül Engin Ceber'e ait raporların, iddianamenin, sanık ile tanık savunmalarının Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek, Ceber'de meydana gelen beyin kanamasının kronolojik olarak ne zaman ve nasıl oluştuğu hakkında rapor hazırlanmasına karar verdi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bozma kararına uyulmasına kararlaştıran mahkeme heyeti, Ceber'in kardeşi Erdal ve Erdem Tekin ile annesi Kamile Tekin'in davaya müdahillik talebini kabul etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suç vasfı, mevcut delil durumu göz önüne alınarak bu hallerinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.
Önceki hüküm
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Ceber'in ölümüne ilişkin 60 sanığın yargılandığı davada, olay tarihinde Metris Cezaevi'nde 2. müdür olarak görev yapan Fuat Karaosmanoğlu, infaz koruma memurları Selahattin Apaydın, Nihat Kızılkaya ve Sami Ergazi'yi, maktule karşı darp eyleminde bulunarak “işkence sonucu ölüme neden olmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış, duruşmalardaki iyi hallerini dikkate alarak sanıkların cezasını müebbet hapse çevirmişti.
Aralarında polis memurları ve infaz koruma memurlarının da bulunduğu 17 sanığı da 5 ay ile 7 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, 39 sanığın ise beraatına hükmetmişti.
Kararın açıklanmasının ardından haklarında verilen çeşitli hapis cezalarına ilişkin hükmün açıklanması geri bırakılan 8 sanık, bu konudaki yasa maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden yargılanmış ve 16 Mayıs 2011 tarihinde tekrar “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmişti. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1 Haziran 2010 tarihli kararını, “hukuk yararları birbirine uygun olmayan sanıkların, aynı avukat tarafından temsil edildiği” gerekçesiyle usulden bozmuştu.
Engin Ceber, Sarıyer'de 28 Eylül 2008 tarihinde yaklaşık 10 kişilik bir grup ile izinsiz toplantı ve gösteri yapmak isterken kimlik kontrolü yapan polislerce arandığı için gözaltına alınmıştı. Daha sonra tutuklanarak Metris Cezaevine götürülen Ceber, kaldırıldığı hastanede ölmüştü.