Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nca gerçekleştirilen "Toplum Özürlüleri Nasıl Anlıyor?" araştırmasının sonuçlarını Swissotel'de düzenlenen toplantıda açıkladı. En ilgi çekici sonuç, toplumun büyük kesiminin engelli çocukların dünyaya getirilmesini savunması oldu.
Araştırmanın tamamı içinTürkiye genelinde toplumun önemli bir kesiminin özürlülükten doğrudan etkilendiğini kaydeden Çubukçu, özürlülük sorunlarının çözümü ve tespiti için toplumsal katılımın kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Çubukçu, bu çerçevede düzenlenen araştırmanın önemine işaret ederek, sonuçlarının özürlülerin toplumla bütünleşmelerini sağlamak, toplumsal duyarlılığı ve bilinç düzeyini artırmak, uygun stratejiler, sloganlar ve politikalar geliştirmek ve özürlülere yönelik olumsuz tutumları değiştirmek açısından da önemli olduğunu vurguladı.
Araştırma kapsamında 79 ilde 3 bin 485 hanede yaşayan 4 bin 144 kişiyle görüşüldüğünü söyleyen Çubukçu, katılımcıların demografik özellikleri ile ilgili bilgi verdi.
'Engelliler yardıma muhtaç'Katılımcıların yüzde 24.2'sinin "özürlülük denildiğinde aklınıza ne geliyor" sorusuna "yardıma muhtaç" cevabı verdiklerini bildiren Çubukçu, ayrıca katılımcıların özürlülüğü bir sağlık sorunu olarak algıladığının da belirlendiğini aktardı.
Soruları yanıtlayanların üçte birinin aile ya da akrabalarında özürlü kişiler bulunduğunu kaydeden Çubukçu, bu oranın özürlülüğün yaygınlığı açısından anlamlı olduğunu ifade etti. Çubukçu ayrıca, katılımcıların yüzde 76.4'ünün özürlü bireyin varlığından ailelerinin etkilendiğini belirttiklerini söyledi.
'Eş olarak tercih edilmiyor'Ankete katılanların yarısına yakınının tüm özürlülerle arkadaşlık edebileceğini, çalışabileceğini, komşu olabileceğini söylediğini ileten Çubukçu, "Buna karşın katılımcılar arasında 50.3 gibi büyük bir oranın evlilik söz konusu olduğunda özürlü birini eş olarak tercih etmedikleri belirlenmiştir" dedi.
Çubukçu, katılımcıların yaklaşık 3'te 2'sinin özürlülerin çalışması gerektiği düşüncesini ifade ettiğini kaydetti. Anket sonuçlarına göre iş yaşamında işitme ve ortopedik özürlülerin daha başarılı olabileceği kanısının yaygın olduğunu belirten Çubukçu ancak ruhsal ve duygusal sorunları olanlarla, zihinsel özürlülerin de "işlevsellik açısından en az tercih edilen gruplar" olarak değerlendirdiğine işaret etti.
'Eğitim görmeli'
Ankete katılanların yüzde 99'unun özürlülerin eğitim görmesi gerektiğine inandığını belirten Çubukçu, bu bulgunun özürlülerin eğitim ortamlarında bulunmaları açısından önemine değindi. Çubukçu, "Katılımcıların çoğu, ortopedik özürlü akranları ile aynı sınıfta eğitim alabileceklerini belirtmelerine karşı, belli özür gruplarının kaynaştırma ortamında eğitim görmelerine sıcak bakmama gibi gizli olumsuz tutumların varlığı da belirlenmiştir" dedi.
Bakan Çubukçu, katılımcıların yüzde 52,5'inin özürlü bir bebeğin doğumundan yana olduklarını, yüzde 39,7'sinin ise bu durumda kürtajdan yana görüş belirttiğini kaydetti.
İşveren olmaları durumunda katılımcıların yüzde 62,6'sının özürlüye iş verebileceğini ifade ettiğini belirten Çubukçu, yüzde 69,4'ünün çalışan özürlülerin işverene yük getireceğine inanmadığını, yüzde 74,2'sinin de özürlülerin sağlıklı çalışanlar kadar verimli olabileceklerini düşündüğünü dile getirdi.
Kentsel hizmetler uygun değilÇubukçu, araştırmaya katılanların yüzde 90,1'inin, çevre ve kentsel hizmetlerin özürlüler için uygun olmadığı görüşünde birleştiklerine işaret etti.
Soruları cevaplayanların yüzde 45,4'ünün özürlülerin topluma katılamama nedeni olarak "ön yargıları" gösterdiğini aktaran Çubukçu, ayrıca devletin özürlülere sağladığı hakları bilmeyenlerin oranının yüzde 49,8 olduğunu bildirdi. Bakan Çubukçu, bu hakların en bilinenlerinin ise aylık bağlama, özürlülerin işe alınması ve eğitimine verilen destek olduğunu vurguladı.
'Harcanan para boşa gitmiyor'Yüz yüze görüşme tekniğiyle belirlenen "Özürlülere Yönelik Tutum Ölçeği"nde katılımcıların özürlüler için harcanan paranın boşa gitmediği düşüncesini dile getirdiğini belirten Çubukçu, "Bu bulgu, Özürlüler Yasası başta olmak üzere birçok mevzuat düzenlemesiyle özürlülere tanınan haklardan dolayı kamunun harcama yapmaya başlamasının toplum tarafından önemli ölçüde desteklendiğini göstermesi açısından önemli bulunmuştur" diye konuştu.
Bakan Çubukçu, katılımcıların yüzde 61'inin özürlülerin yardım almak yerine çalışmayı tercih edecekleri yönündeki algılarının özürlülerin istihdamına yönelik uygulamaların kabul gördüğünün göstergesi olduğunu söyledi.
Araştırma sorularını yanıtlayanların yüzde 62,6'sinin özürlülerin aileleri için yük oldukları görüşüne katılmadığını bildiren Çubukçu, ayrıca katılımcıların yüzde 59,7'sinin hayranlık duyduğu özürlüler bulunduğunu belirttiğini kaydetti.
'Bekarlar daha olumlu bakıyor'Çubukçu, özürlülükle ilgili olumlu tutuma sahip olanların olumsuz düşünenlere göre daha fazla olduğunu ifade etti.
Gençlerin tutumlarının daha olumlu olduğunu bildiren Çubukçu, bu konuda kadın-erkek arasında da fark bulunmadığını dile getirdi.
Bekarların özürlülere ilişkin tutumlarının evlilere göre daha olumlu olduğunu anlatan Çubukçu, ayrıca eğitim ve gelir düzeyi artıkça özürlülüğe yönelik olumlu tutumların da artığına dikkati çekti.
Toplumda genellikle bedensel özürlülerin özürlü kabul edildiğini kaydeden Çubukçu, daha çok ruhsal ve duygusal sorunları olanlarla zihinsel özürlülere karşı olumsuz tutum takınıldığını belirtti. Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen bu araştırma ile hak eksenli ulusal özürlülük politikamızın toplumun geneli tarafından benimsendiğinin görülmesini memnuniyetle karşıladım.
Araştırma sonuçları, bize bir yandan hangi hususlara ağırlık verilmesi gerektiğinin ipuçlarının verirken, öte yandan bu konudaki kararlı duruşumuzun ve gösterilen çabanın toplumda bir bilinç ve duyarlılık oluşturduğunu, bu çabaya değen güzel sonuçlar verdiğini de göstermektedir. Bu da hiç kuşkusuz kararlılığımızı güçlendiren ve bizleri daha ileri hedefler için motive eden bulgulardır."