Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ABD'nin İran'a yaptırım kararıyla ilgili olarak, "Kontratlarımız var, İran ile ilişkilerimiz devam ediyor. Tek taraflı bir karar, meşru bir ticaret yapıyoruz" dedi.
TIKLAYIN - ABD'nin İran'a yaptırımlarının Türkiye'ye etkisi ne olur?
A Haber televizyonuna konuk olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
(ABD'nin iran yaptırımı) Bakan Dönmez, ABD'nin İran'a yaptırım kararıyla ilgili "Kontratlarımız var, İran ile ilişkilerimiz devam ediyor" dedi. Dönmez, ABD'nin kararı için "Tek taraflı bir karar, meşru bir ticaret yapıyoruz." dedi.
(Akdeniz'de doğalgaz araması) Akdeniz'de doğalgaz arama çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Bakan Dönmez, "Gemimiz ilk sondajı birkaç ay içinde yapacak" dedi. Dönmez konuya ilişkin olarak şunları kaydetti:
"Yaklaşık 5 yıldır bizim sismik gemimiz çalışmalarını yapıyor. aldığımız veriler de son derece önemli. İlk derin deniz sondajımızı inşallah bu yıl başlatıyoruz. Bir sondaj gemisi temin ettik, önümüzdeki bir iki ay içerisinde sondaja başlayacak. Adını 'Fatih' koymuştuk. Biz bu gemimizden, Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon rezervlerimizin fetihlerini bekliyoruz açıkçası.
Doğu Akdeniz'deki komşu ülkelerin bir çoğu eriştiler. Bizim verilerimiz de son derece olumlu. İlk sondajımızı Antalya açıklarında vurmuş olacağız. Türk ekonomik bölgelerimiz içinde. Diğeri de Mersin açıklarında olacak.
Türkiye maalesef dışa bağımlı petrol ve gazda. Bence oyunun kaderini değiştirecek hamle, eğer bulabilirsek dua ediyoruz. Bu doğalgaz veya petrole, karada veya denizde neredeyse bulmak istiyoruz."
(Nükleer santral projeleri) Nükleer santral projeleriyle ilgili konuşan Dönmez, şöyle konuştu:
"Aslında Türkiye'nin nükleer hikayesi çok eskilere dayanıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu hayal de gerçekleşmiş oldu. Hedefimiz ilk reaktörünü 2023'te devreye alma şeklinde. Olayı sadece enerji üretimi olarak bakmamak lazım. Nükleer teknolojiye sahip olmak açısından da, insan kaynağımızın yetişmesi gibi başka programlarımız da var.
Bu tabi başlangıç Akkuyu. İnşallah ikincisini Sinop'ta Japon hükümetiyle yapmak istiyoruz.
Bir üçüncüsünü de nasip olursa Trakya bölgesinde inşa etmek istiyoruz. Orada da Çinliler ile yürüyeceğiz. Yer henüz belli değil. Bunun için 28-30 kriter var. Çevreye uyumluluğu, su kaynaklarına yakın olması önemli. Bir de bizim İstanbul, Trakya Marmara elektrik tüketiminin en yoğun olduğu bölge. En uygun lokasyonun Trakya olduğunu görüyoruz. Mühendislik çalışmalarından sonra belirleyeceğiz.
Çin şu anda en çok nükleer santral inşaatı devam eden ülkelerden birisi. Bu teknolojinin transferine de oldukça açıklar. Biz artık burada kapasitenin Türkiye'ye kazandırılmasını arzu ediyoruz. Kazan - kazan mantığıyla gittik. O açıdan üçüncü santrali de Çinlilerle yapacağız."
(Enerji verimliliği) Dönmez, Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nin tamamlanması konusunda bir gecikme öngörülmediğini belirterek, Enerji Verimliliği ve tasaruffuyla ilgili bazı tasarruflarla yüzde 40 az ödenebileğini söyledi.
(Güneş üretim santrali) Dönmez, "Konya Karapınar'da dünyanın en büyük güneş üretim santralini inşaa edeceğiz. Sadece santral değil, kullanılacak ekipmanlar da Türkiye'de üretilecek. Fabrika yaptırımlarımız da var. Biz bir taraftan yerli kaynaklara yöneliyoruz, hem de yerli teknolojinin üretilmesini amaçlıyoruz. Türkiye'de büyük bir pazar var. Deniz üzerinde rüzgar santralleri kuracağız" diye knouştu.
(Türk Akımı projesi) "Türk Akımı, denizdeki yapı çalışmaları bitti. Oradaki çalışmaları Gazprom kendisi yapıyor. 930 kmlik hattı, birinci hattı inşa ettiler. Şimdi karadaki çalışmaları var. Türk Akım iki hattan oluşuyor. İkinci hatta deniz altındaki çalışmalarını devam ettiriyorlar. Neredeyse yüzde 50'si tamamlandı. Gazprom'un bize verdiği tarih 31.12.19."
“Verimliliği artırıcı işlere yatırım yaparlarsa zammın etkisi görmezler”
(Doğalgaza yapılan zam) Zammı aslında kimse hoş karşılamaz. Zammı yapan açısından da bir risktir, çünkü müşteriyi tedirgin edebilir ve müşteri de hiçbir zaman bunu kabul etmez. Biz ülkeyi yönetenler açısından da çok hoş karşılanacak bir şey değil. Ancak bir işin de bir maliyeti oluşuyor. Özellikle son bir yılda petrol fiyatları neredeyse 50 dolarlardan 70 dolarlara geldi. Keza birçok ürünü dışarıdan ithal ediyoruz. Kurdaki artışları dikkate aldığınızda aslında bu zam oranlarının çok makul olduğunu görüyoruz. Ama benim aslında vurgulamak istediğim husus, vatandaşlarımız, girişimcilerimiz verimliliği artırıcı işlere yatırım yaparlarsa, faturalarında bu zammın etkisini görmezler. Sizin vasıtanızla da özellikle bir kez daha bu anlamda vatandaşlarımıza bu uyarıyı ve hatırlatmayı da yapmak istiyorum.
