Türkiye'de ilk defa gerçekleştirilen otomobil zarafet yarışması İstanbul Concours d'Elegance'ın en zarif otomobilleri iki gün süren özel jüri seçimleri ile ödüllerine kavuştu.
22 - 23 Haziran tarihlerinde gerçekleşen Istanbul Concours d'Elegance'da sergilenen otomobiller, alanlarında uzman yerli ve yabancı otoritelerden oluşan jüri heyeti tarafından değerlendirildi. Ödüllerin sahiplerini belirleyen jüri, otomobil dünyasının önemli isimlerinden Demir Berberoğlu, spor otomobil tasarım ve üretimleri yapan Onuk Taşıt A.Ş CEO'su ve Kaan Onuk Hücum Botlarının tasarımcısı Ekber Onuk, Klasik Otomobil Kulübü Başkanı Saydun Gökşin, 45 yıllık klasik otomobil deneyimi olan ve dünyadaki en önemli "Concours"larda jüri üyeliği ve danışmanlık yapan, Concorso d'Eleganza Villa d'este ve Mille Miglia hakemi, FIVA (Antika Otomobil Federasyonu) üyesi Dominik Fischlin, DK Engineering kurucusu İngiliz David Cottingham, İsviçre'deki Oldtimer klasik otomobil galerisi sahibi Reinhard Schmidlin ve Monterey California'dan otomobil tarihçisi ve Pebble Beach Concours d'Elegance hakemi Vaughn Andraco'dan oluştu.
Ödüller, dış görünüm, iç tasarım, orijinallik ve tarihçesi gibi yaklaşımlar üzerinden verilen puanlamalara göre belirlendi. 1945 ve öncesi için "Antiques" kategorisinde katılan otomobillerden birinci Rahmi Koç Müzesi'ne ait olan 1933 yılı BUICK 66C CONVERTIBLE model otomobil, ikinci Vural Ak'ın koleksiyonundan 1929 yılı PACKARD EIGHT 633 model otomobil, üçüncü de Murat ve Selim Özgörkey'in koleksiyonundan ve etkinlikte yer alan en eski araba olarak öne çıkan 1910 yılına ait BUICK 16 ROADSTER model otomobil oldu. 1946 - 1960 yılları arası "Classics" kategorisinde Istanbul Concours d'Elegance'a katılanlar arasından birinci Ar Collection'dan 1955 yılı MERCEDES 300 SL model otomobil, ikinci Hasan İnsel'e ait olan 1960 yılı MERCEDES BENZ 190 SL model otomobil, üçüncü ise Şükrü Demirayak'ın 1959 yılına ait GM CADILLAC CONVERTIBLE model otomobili oldu. 1961 - 1970 arası "Collectables" kategorisinin kazananları ise şu şekilde; Orhan Arsel'in 1963 yılına ait MERCEDES BENZ 220 SE COUPE modeli otomobil birinci, Ar Collection'ın 1968 yılına ait Aston Martin DBS Vantage ikinci, üçüncü ise Murat Arif Suyabatmaz'ın 1967 model Jaguar E - Type'ı oldu. 1971 ve üzeri "Exotics" kategorisinde katılan otomobiller etkinliği en hızlıları olarak öne çıkıyordu. Bu kategorinin birincisi Nicholas J. Papazoğlu'na ait 1980 model FERRARİ 308 GTS, ikinci Türkiye'de tek bir örneği olan Can Işık'ın 1998 yılına ait Lotus Esprit GT3, üçüncü ise bu kategorinin renk değiştiren ve bukalemun lakaplı otomobili Gökhan Çetinsaya'ya ait olan 1998 LAMBORGHINI DIABLO ROADSTER oldu.
Her sene bir otomobil markası Featured Brand kategorisinde belirlenerek, o markaya ait en zarif otomobiller etkinlikte yerini alıyor. Buna göre etkinliğin ilk senesinde öne çıkan marka Türkiye otomobil tarihinin mihenk taşı olan Anadol olarak belirlendi. Anadolların katıldığı Featured Brand kategorisinde, Ahmet Kaan Onay'ın 1973 yılına ait Anadol STC16 modeli otomobil birinci, Rahmi Koç Müzesi'ne ait olan ve Anadol'ların son modeli olan 1975 üretimi Otosan Böcek ikinci, Ekrem Vardar'ın 1973 model Anadol STC16'sı ise üçüncü olarak ödüllerine kavuştu.
Bu yıl itibarı ile her sene düzenlenmesi planlanan Istanbul Concours d'Elegance'ta toplam 60 otomobil sergilendi. Etkinliğe katılan misafirler de yaklaşık 30 kadar otomobilin katıldığı People's Choice kategorisinde en beğendiklerini seçtiler. İzleyicilerin seçtiği otomobillerden Hasan Basri Temizkan'a ait olan 1963 model Mercedes - Benz 190 SL en çok oyu alarak ödüle sahip oldu.
Bütün bu ödüllerin dışında geceye renk katan iki özel ödül daha vardı. Işıklar Holding'in seçimi ile belirlenen ve Rıza Kutlu Işık'ın verdiği Best of Show ödülü Ar Collection'a ait olan 1955 Mercedes 300SL'a giderken ve etkinliğin sponsorlarından Fatih Yaman'ın verdiği EDOX Özel Ödülü de Aydın Harezi'nin 1941 modeli Mercedes Benz Cabriolet'nin oldu.
İstanbul'un en büyüleyici ve tarihi mekanlarından biri olan Küçüksu Kasrı'nda düzenlenen Istanbul Concours d'Elegance, tarihi ve coğrafi konumu itibariyle iki kıtanın birleştiği metropol kenti İstanbul'un prestijine de turizm, ekonomi ve tanıtım anlamında dünya çapında büyük bir katkı sağlıyor.