Doğan Yayın Grubu'na kesilen vergi cezasıyla ilgili Maliye Bakanlığı'ndan açıklama geldi...
Maliye Bakanlığı, Doğan Yayın Grubu'na dahil şirketler hakkındaki vergi incelemesi işleminin, sadece zamanında tam olarak ödenmeyen verginin ilgili şirketten talep edilmesinden ibaret olduğunu bildirdi.Maliye Bakanlığının açıklamasında ''bununla birlikte hiçbir mükellefe, sektöre veya kişiye özel uygulama yapılması asla söz konusu olamaz'' denildi.
'Sadece ülke menfaati için çalışıyoruz'
Maliye Bakanlığı tarafından, bakanlığın merkezi denetim birimlerinden Gelirler Kontrolörleri tarafından yapılan vergi incelemeleri neticesinde, Doğan Yayın Grubuna dahil şirketler hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarına ilişkin, yazılı ve görsel basında son günlerde yer alan haberlerle ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmek, yanlış yönlendirmeleri önlemek amacıyla yazılı bir açıklama yapıldı. Maliye Bakanlığının bütün mensuplarının, görevlerini, geçmişten gelen sağlam gelenekleri doğrultusunda, kanunların emrettiği ölçüler içerisinde yürüttüğü belirtilen açıklamada, Bakanlık mensuplarının sahip olduğu bu geleneklerin temelinde adalet ve vicdan ölçüsü yattığı, tüm personelin sadece ülke ve milletin menfaati için çalıştığı ifade edildi.
Açıklamada, ilgili mevzuat uyarınca mükelleflerin eksik vergi ödediğinin tespit edilmesi halinde vergi zıyaı cezasının söz konusu olduğuna işaret edilen açıklamada, bu nedenle, söz konusu incelemeler sonucunda tarh edilen verginin sadece ceza olarak nitelendirilmesinin hukuka uygun olmadığı belirtildi. Yapılan işlemin sadece zamanında tam olarak ödenmeyen verginin ilgili şirketten talep edilmesinden ibaret olduğuna işaret edilen açıklamada, ''Bununla birlikte hiçbir mükellefe, sektöre veya kişiye özel uygulama yapılması asla söz konusu olamaz'' denildi.
'Çirkin iddia ve istinatlarda bulunuluyor'
Açıklamada, bazı basın yayın organlarında Doğan Yayın Grubu'nun özellikle incelendiği, bu incelemelerin siyasi düşünce veya taleple yapıldığı, denetimin siyasallaştığı yönünde iddiaların yeraldığına dikkat çekilerek, ''denetim elemanlarına yönelik çirkin iddia ve isnatlarda bulunulduğu görülmekte, bu yayınlardan ciddi rahatsızlık duyulmaktadır'' denildi.
Maliye Bakanlığının bütün mensuplarının, görevlerini, geçmişten gelen sağlam gelenekleri doğrultusunda, kanunların emrettiği ölçüler içerisinde yürüttüğü belirtilen açıklamada, bakanlık mensuplarının sahip olduğu bu geleneklerin temelinde adalet ve vicdan ölçüsü yattığı, tüm personelin sadece ülke ve milletin menfaati için çalıştığı ifade edildi.
''Bütün mensuplarımız üstlendikleri yasal sorumlulukları yerine getirmekte tereddüt etmez ve etmeyecektir'' denilen açıklamada, vergi inceleme elemanlarının, görevlerini tarafsız, bağımsız ve vergi kanunları çerçevesinde gerçekleştirdiği vurgulandı.
Denetim birimlerinin uzun yıllardan beri oluşmuş çalışma sisteminin, ilgili yasa ve yönetmeliklerin de dışarıdan her hangi bir müdahaleye kesinlikle imkan tanımadığına işaret edilen açıklamada, vergi incelemesinin Vergi Usul Kanunu gereğince ödenmesi gereken verginin doğruluğunu tespit etmek amacıyla vergi inceleme elemanlarınca gerçekleştirildiği hatırlatıldı.
Gelirler kontrolörlerinden oluşan beş kişilik bir ekip tarafından yapılan incelemeler neticesinde hazırlanan raporların, yine mesleklerinde belli deneyim ve birikime sahip denetim elemanlarından oluşan rapor okuma komisyonlarınca mevzuata ve uygulamalara uygunluğu değerlendirildikten sonra işleme konduğuna dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi:
''Nitekim basında yer alan raporlar da bu süreçten geçtikten sonra işleme konulmuş ve ilgili mükelleflere tebliğ edilmiştir.Ayrıca, ilgili mevzuat uyarınca mükelleflerin eksik vergi ödediğinin tespit edilmesi halinde 'vergi zıyaı cezası' söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, söz konusu incelemeler sonucunda tarh edilen verginin sadece ceza olarak nitelendirilmesi hukuka uygun değildir. Yapılan işlem, sadece zamanında tam olarak ödenmeyen verginin ilgili şirketten talep edilmesinden ibarettir. Bununla birlikte hiçbir mükellefe, sektöre veya kişiye özel uygulama yapılması asla söz konusu olamaz.Düzenlenen raporlarda önerilen vergi tarhiyatlarına ilişkin olarak, bütün mükellefler, Vergi Usul Kanununda yer alan uzlaşma ve indirim müesseselerinden yararlanabilecekleri gibi dava açma hakkından da yararlanma imkanları bulunmaktadır. Dava açma hakkının kullanılması halinde ise yüce Türk adaletine güvenimiz tamdır.''
'Sadece Doğan Yayın Grubu incelenmedi'
Hazırlanan inceleme raporlarında eleştirilen hususlarla ilgili olarak mükelleflerin itirazlarının alışılagelmiş bir durum olduğu belirtilen açıklamada, ancak bu itiraz hakkının, gerek inceleme görevini yerine getirenleri, gerekse idareyi baskı altına almak amacıyla, basın yayın organları vasıtasıyla ''sistemli bir kampanyaya dönüştürülmeye çalışıldığı''nın gözlemlendiği ifade edildi.
Gelirler Kontrolörleri tarafından yapılan incelemelerde sadece Doğan Yayın Grubuna ait şirketlerin incelenmediğine, medya sektörünün büyük çoğunluğu incelemeye tabi tutulduğuna veya tutulmakta olduğuna işaret edilen açıklamada, yine son dönemlerde yapılan incelemelerde Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı mükelleflerin yüzde 40,6'sının vergi incelemesine tabi tutulduğu ve tutulmaya devam edildiği kaydedildi.
''En büyük tutar Doğan Yayın Grubu'na ait değil'
Bu çerçevede, bir kısmı kamuoyunun bilgisine girmiş bulunan birçok kaçakçılık ve kayıt dışılıkla mücadele çalışmalarında da bulunulduğu bildirilen açıklamada, bu mükellefler içinde Türkiye'nin önde gelen birçok holding ve şirketler grubunun da bulunduğuna dikkat çekildi. ''Kaldı ki Gelirler Kontrolörleri tarafından bir mükellefe yazılan en büyük tutar da Doğan Yayın Grubuna ait değildir'' denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Gelirler Kontrolörlerinin, yaptıkları vergi incelemeleri sonucu 2008 yılında toplam 190 milyar lira, 2009 Ağustos sonu itibariyle söz konusu Gruba yazılan hariç 63 milyar lira matrah farkı bulunulmuş olup söz konusu matrah farkına ilişkin vergi tarhiyatı yapılmıştır. Bazı basın yayın organlarında Doğan Yayın Grubunun özellikle incelendiği, bu incelemelerin siyasi düşünce veya taleple yapıldığı, denetimin siyasallaştığı yönünde iddialarla birlikte denetim elemanlarına yönelik çirkin iddia ve isnatlarda bulunulduğu görülmekte, bu yayınlardan ciddi rahatsızlık duyulmaktadır. Söz konusu mesnetsiz yayınlar, inceleme sürecini etkileme ve kamuoyunu yanlış yönlendirme çabası olarak değerlendirilmektedir.Yasalarla güvence altına alınan vergi mahremiyeti nedeniyle yapılan incelemeler hakkında bilgi verme imkanımız bulunmamaktadır. Dolayısıyla yapılan asılsız ve mesnetsiz haberlerle köklü bir kurumsal kültüre sahip birimlerimizi ve mensuplarımızı yıpratma çabaları hayret ve esefle izlenmekte olup; yapılan işlemlerde yasa-dışı bir kastın varlığını ima veya iddia edenlerin bu iddialarını ispatla mükellef oldukları herkesçe malumdur.