Toplumbilimci Prof. Emre Kongar referandumda 'hayır' oyu veren yüzde 49’luk kesimin cumhurbaşkanı adayının Prof. Dr. Metin Feyzioğlu olması gerektiğini söyledi.
Türkiye’deki toplumsal dönüşümü ve referandum sonrası süreci Habertürk’ten Kübra Par’a değerlendiren Prof. Kongar'ın açıklamalarından bir kısım şöyle:
Yüzde 49’un temsil problemi var mı sizce? 2019 seçimlerinde yüzde 49’u kim ya da nasıl bir aday temsil etmeli?
Olaya siyasal kimlikler üzerinden bakarsanız, elbette ortada bir belirsizlik var. Ama olaya “demokrasi talebi” olarak bakarsanız, bütün siyasal kimlikler için demokrasi isteyen demokratik bir kişilik üzerinde uzlaşılabilir.
Ama yüzde 49’un içerisinde çözüm sürecine karşı olan MHP’liler de var, çözüm sürecini isteyen HDP’liler de var. “AK Parti 2002- 2007 arasına dönmeli” diyenler de var, buna karşı çıkanlar da var…
Evet böyle görülebilir ama bu aldatıcı olur. Çünkü “Hayır” cephesi çok parçalı ama onları da “demokrasi” talebi birleştiriyor: Yani farklı kesimler “Baskıya hayır, önce demokrasi” talebinde birleşmiş görünüyor ki, AKP’nin baskıcı rejimini çökertecek olan da bu!
Peki muhalefeti temsil edecek aday nasıl biri olmalı? Kılıçdaroğlu gibi biri mi, Ekmeleddin İhsanoğlu gibi biri mi? Veya nasıl biri?
Bütün siyasal kimliklere eşit uzaklıkta ve yaşamı boyunca demokrasiyi ve insan haklarını savunmuş biri.
Türkiye’de öyle biri var mı?
Çok.
İsim örneği verebilir misiniz?
Mesela ben varım! Genç olsam hiç tereddütsüz girerdim.
Şimdi girin…
Kamuoyu açısından fazla yaşlıyım! (Gülüyor)
Sizin dışınızda bir isim var mı?
Metin Feyzioğlu.
Feyzioğlu aday olsa kazanabilir mi?
Onu bilmem ama tarifime uygun; bütün kesimlere eşit uzaklıkta, demokrasiden, insan haklarından, hukuk devletinden ve adaletten yana bir aday. Birinci aday benim, ikinci aday Metin Feyzioğlu!
Söyleşinin tamamını okumak için tıklayın.