T24- Uyuşturucu satın almaktan Emniyet’e getirilen ve serbest bırakıldıktan sonra ifade için çağrıldığı gün intihar eden Onur Yaser Can’ın pantolonunun cebinden çıkan not mahkemeye sunuldu. "Çırılçıplak soyulup, yere çöktürülüp öksürtüldükten sonra (uyuşturucuya) ulaştığım no’yu ve ismi verdim" ifadesinin yer aldığı not için anne Hatice Can, "Karakolda oğluma kötü muamelede bulunulduğunu onun anlattığı kişilerden ve bize bıraktığı nottan biliyorum. Kendisi intihar edebilecek bir kişi değildi. Bu olaylar nedeniyle intihar etmiştir” dedi.
Burcu Karakaş'ın Milliyet'te yayımlanan (20 Temmuz 2011) haberi şöyle:
Uyuşturucu satın almaktan Emniyet’e getirilen ve serbest bırakıldan sonra ifade için çağrıldığı gün intihar eden mimar Onur Yaser Can’ın ölmeden bir gün önce bir not bıraktığı ortaya çıktı. Ailesinin oğullarına emniyette kötü muamelede bulunulduğuna kanıt olarak gösterdiği notta Can, emniyette çırılçıplak soyulduğunu anlatıyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki sorgusu sırasında kötü muameleye maruz kaldığı iddia edilen Onur Yaser Can’ın ifade tutanaklarında sahtecilik yapmak suçlamasıyla 2 polis memurunun geçen hafta yargılanmaya başlandığı davada, Can’ın anne ve babası emniyetteki kötü muamelenin oğullarının bıraktığı notlarda yer aldığını belirtti. Savcılık, Can ailesinin oğulları Onur Can’ın Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki sorgu sırasında işkence gördüğü iddiasıyla bulunduğu suç duyurusuna takipsizlik kararı vermişti.
Anne Hatice Can’ın verdiği bilgiye göre, oğlunun yazdığı notlar intihar ettikten sonra odasında bulunan bir kot pantolonun arka cebinden çıktı.
ODTÜ mezunu gencin intiharından sonra ortaya çıkan not şöyle:
“Osmanbey’de İstanbul Radyosu’nun karşısındaki marketin önünden bir araçtan esrar aldım. Araçtan çıktıktan sonra durduruldum. Arandım. Üzerimde bulunanın ne olduğunu kabul ettim. Vatan Caddesi Narkotik Şube’ye götürüldüm. Ev ve iş yeri adresimi verdim. Çırılçıplak soyulup, yere çöktürülüp öksürtüldükten sonra ulaştığım no’yu ve ismi verdim. Maaşım soruldu. Söyledim. Kartımdan iş yeri numarası ve adresini aldılar. Savcı arandı. Salıverildim. Ertesi gün iş yerinden tekrar arandım ve çağırıldım. Tek başına gittim. Uzun bir beklemenin ardında önüme kağıtlar getirildi.
Salıverme belgesi, zabıt tutanağı ve ifadeyi tekrar imzaladım. Stres altındaydım. Ortam loştu.
‘Korkuyordum’
Önüme her belgeden 2 adet getirildi. Acele ettirildim. Korkuyordum. Belgeleri tam okuyamadan imzaladım. İfadedeki farklılıklar: Arkadaşlarımla içiyorduk ibaresi, Hacı ismi, benim adımı aldığım şahsa söylemiş olmam, onun benim adımı öğrendikten sonra bana maddeyi vermiş olması.”
‘Oğlum intihar edecek biri değildi’
Anne Hatice Can duruşmadaki ifadesinde, “Karakolda oğluma kötü muamelede bulunulduğunu onun anlattığı kişilerden ve bize bıraktığı nottan biliyorum. Kendisi intihar edebilecek bir kişi değildi. Bu olaylar nedeniyle intihar etmiştir” dedi. Milliyet’e konuşan Hatice Can, oğlunun başına gelenleri arkadaşlarının önerisi üzerine 22 Haziran 2010 tarihinde kaleme aldığını söyledi.