Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, yerel yönetimlerin mali yapılarını güçlendirmek amacıyla öz gelirlerini artırmaya yönelik olarak Belediye Gelirleri Kanunu'nda bir dizi değişiklikler yapılacak. Yerel yönetimlerin en önemli gelir kalemlerinden birini de emlak vergileri oluşturuyor.
Planda, “Gayrimenkullerin vergilendirilmesinde esas alınan alım satım değerinin belirlenmesi ve beyanına ilişkin yeni bir sistem devreye sokulmak suretiyle vergide adalet pekiştirilecek ve vergileme etkinleştirilecektir” denildi. Bu ifadeleri değerlendiren uzmanlar, konut ve arsa gibi gayrimenkullerin vergilemesinde artık çok daha yüksek olan alım-satım bedellerinin esas alınacağını belirtti.
Vergilemede piyasa fiyatlarının esas alınması halinde Emlak Vergisi tutarlarının çok yükselebileceğini belirten uzmanlar, bunun da konut sahipliğini çok daha pahalı hale getirebileceğini ifade etti. Planda, yeni vergileme sistemine yönelik tasarım ve uygulamalarına ilişkin düzenlemelerin ilgili bakanlıklar tarafından çıkaracağı da bildirildi. Plana göre, konut sahipliği tıpkı bankalardan elde edilen faiz ya da borsa geliri gibi görülerek bu mantıkla vergilendirilmeye başlanacak. 11. Kalkınma Planı'nda bu yaklaşım, “Gayrimenkul sahipliği üzerinden alınan vergiler diğer tasarruf araçlarının vergilendirilmesi dikkate alınmak suretiyle yeniden değerlendirilecektir” ifadesiyle açıkça dile getirildi.
Vergi ve kredi için de düzenleme
Emlak vergilerinin yeniden gözden geçirilmesinin yanı sıra 11. Kalkınma Planı ikinci ev alımlarında büyük değişiklikler de içeren düzenlemelere kapı aralıyor. Planda ayrıca, “İkinci ve sonraki konut alımlarında vergileme ve kredi kullanımına ilişkin düzenleme ve uygulamalar gözden geçirilecektir” ifadesine yer verildi. Planın hayata geçirilmesi halinde ikinci konutların hem alım satımlarında daha yüksek harç ödeneceği hem de emlak vergilerinin çok daha yüksek düzeylere çıkarılacağı ifade ediliyor.