Sözcü yazarı Emin Çölaşan, ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı yaptırımlara iktidarın tepkisiz kaldığını kaydetti. "Elimiz kolumuz bağlı oturuyoruz!" vurgusu yapan Çölaşan, "Allah yardımcımız olsun…Zira Türkiye Cumhuriyeti olarak Allah'tan başka tutunacak dalımız kalmadı" diye yazdı.
Yazısında iktidara yakınlığıyla bilinen gazetelerin manşetlerine yer veren yazar, "posta koymak" diye tabir ettiği başlıklara tepki gösterdi. Çölaşan "Şimdi biz bu ağır ekonomik tablonun altında ezilirken kime nasıl posta koyacağız! Adamlar bizim halimizi, gerçeklerimizi, rakamlarımızı bizden çok daha iyi biliyor ve hesaplarını ona göre yapıyor" dedi.
Yazarın köşesinde "Elimiz kolumuz bağlı oturuyoruz!" başlığıyla yayımlanan yazısı şu şekilde:
"Sevgili okurlarım, şu son olayları hayretle ve ibretle izlemeyi sürdürüyoruz. ABD Türkiye'yi açıkça tehdit ediyor, ambargo uygulaması başlatıyor ama bizim iktidardan sözlü bile olsa anlamlı bir ses yok, tepki yok.
Her zaman vurguladığım gibi zamanımız yine sağa sola posta koyarak (!) geçiyor.
İktidar medyası bu konuda yine başı çekiyor.
İşte size yandaş medyanın dünkü manşetlerinden birkaç örnek:
– Milliyet: Haddini bil ABD.
– Akşam: ABD yaptırım kararı almış. Yapsan ne olur yapmasan ne olur.
– Akit: Küresel eşkiyaya boyun eğmeyiz.
– Star: Tehdidin bize sökmez.
Medya Türk toplumunun sesini ve görüşlerini yansıtır, doğrudur.
Ama sadece böyle bağırıp çağırarak biz acaba ne elde ederiz?
Şu yaşadığımız ortama, sürüklendiğimiz toplumsal bunalıma bakınız…
Başımıza açılan şu işlere bakınız…
Ekonomi duvara tosladı.
Dolar 5 lirayı geçti.
Elektrik ve doğalgaz zamları hepimizin kafasında patladı. Fırsatçılar gereğini yapacak, bundan sonra her mala ve her hizmete elektrik ve doğalgaz zamları gelecek.
Akaryakıt sırada bekleyedursun!.. Esas bomba o zaman patlayacak.
Enflasyon zıpladı…
Siz bakmayın bu konuda açıklanan resmi rakamlara.
Siz sadece satın aldığınız mal ve hizmetlere gelen zamlara, kendi rakamlarınıza bakın…
Et, peynir, domates, yumurta, patlıcan fiyatları özellikle son iki ay içerisinde acaba nereden nerelere zıplamış!
İrili ufaklı binlerce firma battı, bir bölümü de batmak üzere.
Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörü çöküşte.
Dış borçlar dayanılmaz boyutlarda.
Hele ABD yeni yaptırımlar uygularsa, her ambargo kararı sonrasında döviz yine yükselecek ve zirve yapacak.
İplerimiz dış dünyanın ellerinde zira onlara bağımlıyız.
Eski Türkiye'de bu gibi durumlar olduğunda iktidarlar ve devlet adamlarımız gereğini yapardı. Olanaklarımız çok daha az olsa bile en azından altta kalmazdık.
Şimdi biz bu ağır ekonomik tablonun altında ezilirken kime nasıl posta koyacağız!
Adamlar bizim halimizi, gerçeklerimizi, rakamlarımızı bizden çok daha iyi biliyor ve hesaplarını ona göre yapıyor.
Peki biz onlara karşı ne yapacağız?
ABD'ye “Senin İncirlik Üssü'nü kapadık” diyecek güce sahip miyiz?
Değiliz!
“Ver bize Fetullah'ı” diye aylardır bastırıyoruz. Sonunda verecek mi?
Vermeyecek!
Bizi yönetenlerin artık şunu çok iyi anlamış olması gerekiyor…
Uluslararası pazarlıklarda elin güçlüyse, özellikle ekonomin güçlüyse kazanırsın.
Değilse kaybedersin.
Biz ABD'nin karşısında şimdi bu ikinci kesimdeyiz.
Bunları utanarak yazıyorum ama gerçektir.
Türkiye Cumhuriyeti bu son gelişmelerde ne yazık ki itibarını yitirdi, üstelik aşağılandı.
Bunlar olurken karşı tarafın elindeki en büyük koz:
“Türkiye'nin ekonomisi zayıf, çöktü çökecek. Nasıl olsa karşımızda dize gelecekler!”
Haksızlar mı?
Sevgili okurlarım, iki paralık iki papaz yüzünden başımıza açılan şu işleri asla unutmamak gerekiyor.
Papazların ilki ABD'de yaşayan Fetullah.
İkincisi İzmir'de yaşayan ve ABD'nin baskısıyla cezaevinden tahliye edilip ev hapsine alınan rahip Brunson.
Ancak ABD yetkilileri onunla ilgili olarak verilen cezaevinden tahliye kararının yeterli olmadığını, ev hapsinin kesmeyeceğini, derhal ABD'ye iade edilmesi gerektiğini ısrarla vurguluyor.
Peki ne olacak?
Papaz ev hapsinden de çıkarılıp tümüyle serbest bırakılacak mı, ABD'ye gönderilecek mi?
Kimse bilmiyor…
Bizim Saray dahil, hükümet dahil bu sorunun yanıtını bilen yok!
Allah yardımcımız olsun…
Zira Türkiye Cumhuriyeti olarak Allah'tan başka tutunacak dalımız kalmadı."