Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği ile Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu kurucularından İTÜ öğretim üyesi Doç. İpek İlkkaracan, ev kadınlarına emeklilik hakkı verilmesinin “ev kadını rolünü kurumsallaştıracağını” savundu.
“Kadınların emeklilik hakkına sahip olmasını ev dışında istihdam olanakları yaratma üzerinden kurgulanması gerektiğini savunan” İlkkaracan, “Kadının aile dışında kontaktlarının olması da kadını hakları ve alternatifleri konusunda daha donanımlı kılan bir sonucu da beraberinde getiriyor” değerlendirmesinde bulundu.
İpek İlkkaracan’ın Milliyet’ten Burcu Karataş’ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
‘Birkaç puanlık artış oldu’
Türkiye ekonomisindeki büyüme, kadın istihdamına nasıl yansıdı?
Kadın istihdam oranı Türkiye’de çok düşük. Ekonomik büyüme sürecinde birkaç puanlık artış oldu. Yüzde 25’lerden 28’lere çıktı ama bu artışın kaynakları konusunda ciddi soru işaretleri var. Oran artışa rağmen hâlâ çok düşük. Türkiye’de ‘ek işçi etkisi’ denen olgu var. Gelir getiren kişi, işten atılınca ya da kazancında düşüş olunca, o zamana kadar çalışmayan birileri, bu da genelde kadınlar oluyor, işe giriyor. Genelde kriz dönemlerinde ek işçi etkisi artıyor. 1994, 2001 ve 2009 ekonomik krizlerinde bu etkiyi belirgin şekilde görüyoruz. Kadının istihdama girişinde asıl dinamik, ekonominin yaşadığı negatif şok ve yoksulluğun kadınları işe itmesi. Arzu ettiğimiz istihdam artışı böyle bir şey değil. Artışın bir başka kaynağı, nakit transferi politikası. Geliri düşük hanelerde bakıma muhtaç kişilerin bakım hizmetini gerçekleştirenlere herhangi bir işte çalışmaması koşuluyla aylık ödenmeye başlandı. TÜİK’ten aldığımız verilere göre bu kadınlar istihdamda sayılıyor. Çok tartışılması gereken bir politika. Üçüncü kaynak, istihdam destekleme paketi. Gençlerin ve yaşlıların işe alınmasını teşvik etmek için işveren sigorta primlerinden kademeli olarak 5 yıla kadar muaf sayıldı. Kadın istihdam ederseniz ilk yıl hiç sigorta primi ödemiyorsunuz, ikinci yıl yüzde 20’sini gibi. Bunun da belki bir puanlık etkisi var.
Kadın istihdamındaki düşük oran, toplumsal yapıyı nasıl etkiliyor?
Bu çok önemli bir konu. Bir kere siyasi diskuru çok etkiliyor. Yetişkin kadın profiline baktığımızda ne gördüğümüzü belirliyor. Türkiye’de dominant kadın profili nedir? En popüler kadın mesleği, tam zamanlı ev kadınlığı. Haliyle siyasi partiler “Kadın seçmenlere yönelik nasıl söylemler geliştirmemiz gerekiyor” diye baktıklarında, 12 milyon tam zamanlı ev kadını görüyorlar. Onların oylarını nasıl alırsınız? “Annelik iznini uzatacağım, babalık iznini gündeme sokacağım” demezsiniz. Bu tip politikalar o kadar az sayıda kadını ilgilendiriyor ki. Erkek şu ya da bu şekilde iş gücü piyasasına entegre oluyor. Kadınların da entegre olması için ekonominin çok yüksek bir ivmeyle büyümesi ve kadınları iş gücü piyasasına çekecek koşulların yaratılması lazım.
‘İsdihtam yaratılmalı’
Ev kadınlarına emeklilik hakkı sağlanmasına nasıl bakıyorsunuz?
Kadını güçlendirme stratejisinden çok, ev kadını rolünü kurumsallaştırıcı özelliği var. Kadınların emeklilik hakkına sahip olmasını ev dışında istihdam olanakları yaratma üzerinden kurgulamalıyız. “Sen evde çocuk bakmaya, yaprak dolma sarmaya devam et, ben devlet olarak sana emeklilik maaşı ödeyeceğim” demek, kadını ne kadar güçlendirir ve uzun vadedeki Türkiye vizyonumuzda ne kadar değişiklik yaratır, ciddi bir soru işareti.
Kadına yönelik şiddet ile kadının ekonomik durumu arasında nasıl bir bağ kurulabilir?
Biri, kadının kendine ait bağımsız gelirinin olması üzerinden, ikincisi de kadının kamusal alanda sosyalleşmesi üzerinden işleyen ilişki. Kendine ait geliri olması mağdur olduğu ilişkiden çıkmasını kolaylaştıran bir şey. Aile dışında kontaktlarının olması da kadını hakları ve alternatifleri konusunda daha donanımlı kılan bir sonucu da beraberinde getiriyor.
Evlilik faktörü
İş gücü piyasasına geri dönüş lise diplomalı ve altı eğitimli kadınlarda ancak eşinin işsiz kalması gibi zorunlu koşullarda oluyor. 25-45 yaş arasında lise düzeyinde bekar kadınların istihdam oranı yüzde 65, OECD ortalamasında. Evli lise mezunlarında ise yüzde 25’e düşüyor.