DEVA Partisi Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Başkanı emekli Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç, Türkiye'nin dış politikasında 'zikzaklar ve tutarsızlıklar' olduğunu söylerken, "Yaptırımlardan derin üzüntü duyuyoruz, bu savunma sanayisine çok ciddi darbe niteliğindedir. Ama aynı zamanda da katılımcı ve kapsayıcı analiz süreçlerinde bunların kararlaştırılmamış olmasının ayaküstü kararlarla bu tür işlerin yürütülmesinin sakıncasını dile getiriyoruz. Türkiye'nin dış ilişkileri var ama maalesef dış politikası yok dememizin sebebi de budur" dedi.
Partisinin 1. Olağan Kongresi'nde Sputnik'in sorularını yanıtlayan Bilgiç, iktidarın dış politikada sadece günlük ihtiyaçlara göre hem söylem hem uygulama bazında sürekli bir değişim içinde olduğunu belirtirken, dış politikada stratejik akılla hareket edilmesi gerektiğini ekledi.
Diplomasinin tutarlılık gerektiren bir alan olduğunu söyleyen Bilgiç, "Türkiye, iç politikada ayrıştırma ve kutuplaşma üzerinden gittiği gibi maalesef dış politikada da hem müttefikleri hem komşularıyla sorunlara taraf oluyor. Sorunları çözüp onlardan beslenmek gibi bir anlayış yok. Sorunlardan, krizlerden beslenme anlayışına sahip bir iktidarla dış politikamıza yön veriyoruz" dedi.
"Rusya ve Çin ile ortak çıkar temelinde ilişkilerimizi geliştirmek hedeflerimiz arasında"
DEVA Partisi'nin Türkiye'nin müttefikleri ilişkilerinde var olan sorunları çözeceğini aktaran emekli Büyükelçi Abdurrahman Bilgiç, Rusya ve Çin ile ilişkiler konusunda da şunları söyledi:
"Rusya çok önemli bir komşumuz. Rusya ile ortak çıkar temelinde ilişkilerimizi geliştirmek bizim hedeflerimiz arasında yer alıyor. Çin ile de aynı şekilde. Çin, dünyada, Türkiye'nin en yanındaki ülke olmasa bile hem tarih boyunca süren ilişkiler üzerinden hem Çin'in dünyadaki ekonomik, siyasi, stratejik gelişim yönüyle ilgili boyutlarıyla da önemli bir merkez. Elbette Çin ile de ortak çıkar temelli ilişkilere önem vereceğiz."
"Yaptırımlar, savunma sanayisine çok ciddi darbe niteliğindedir"
Bilgiç, Türkiye'nin CAATSA'dan önce de hem ABD hem de AB tarafından çeşitli yaptırımlara maruz bırakıldığını hatırlattı. NATO üyesi bir ülkenin diğer NATO üyesi ülkeye karşı yaptırım uygulamasının müttefiklik ruhuyla bağdaşmadığını belirten Bilgiç, şunları ekledi:
"Türkiye'nin bu tür kararlarını bütün seçenekleriyle iyice analiz ettikten sonra alması gerekirdi. Yani şuradan yaptırım geldi öyleyse bundan vazgeçeyim veya Patriot alamadım S-400 alayım mantığıyla değil de artılarını, eksilerini, ihtiyaçlarını bütün yönlerini kapsamlı bir şekilde geniş bir katılımla analiz etmek gerekir. Böylece aldığınız kararlar da kalıcı hale gelir. Yaptırımlardan derin üzüntü duyuyoruz, bu savunma sanayisine çok ciddi darbe niteliğindedir. Ama aynı zamanda da katılımcı ve kapsayıcı analiz süreçlerinde bunların kararlaştırılmamış olmasının ayaküstü kararlarla bu tür işlerin yürütülmesinin sakıncasını dile getiriyoruz. Türkiye'nin dış ilişkileri var ama maalesef dış politikası yok dememizin sebebi de budur."