Emekli Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok darbe girişiminden 2.5 ay önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yakın bir milletvekilinden randevu aldığını ve "yaklaşan tehlikeyi" anlattığını söyledi. Üçok, "Cumhurbaşkanı'yla rahat görüşebildiğini öğrendiğim milletvekilinden randevu aldım. Ona, başyaverin, muhafız alay komutanının FETÖ'cü olduğunu, Cumhurbaşkanı'na suikast yapabileceklerini, zehirleyebileceklerini, bu kişilerin askeri okula nasıl girdiklerini anlattım. Milletvekiliyle buluşmamız, darbe girişiminden yaklaşık 2.5 ay önceydi" dedi.
Sözcü'de Saygı Öztürk'ün "Yaklaşan tehlike, Cumhurbaşkanı’na 2.5 ay önce söylenmiş" başlığıyla yayımlanan (8 Eylül 2017) yazısı şöyle:
Yeni Adli Yıl'ın açılmasıyla birlikte Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve 15 Temmuz Darbe Girişimi davaları daha hızlı bir biçimde devam edecek. Yıl sonuna kadar bu davaların önemli bir bölümünün de karara bağlanması bekleniyor. AKP milletvekilleri, duruşmaları yakından izliyor. Milletvekillerinin duruşmalarda olmasını yargı üzerinde bir baskı olarak yorumlayanlar da var. Duruşmaları izledikçe, soruşturma ve dava dosyalarını karıştırdıkça, ismi geçen kişilerle konuştukça ilginç bilgiler ediniyoruz. Şu anlaşılıyor ki, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili uyarılara rağmen önlem alınmamış ya da yetkili makamlarda olanlar böyle bir şey olacağına hiç ihtimal vermemiş.
O ihbarlar önemsenmedi
Bazı isimler vererek “Darbe yapacaklarını”, “suikast yapacaklarını” yazmak, söylemek öyle kolay değil. Bunların hukuki sonuçları da, vebali de var. İhbarda bulunanların geçmişte Ergenekon, Balyoz gibi davaların sanıkları olmasını, bazı makamlar, “intikam alıyorlar” diye de yorumladı. O yüzden bir işlem yapılmadı. Nereden mi biliyorum? Bunu da bir ifadeye dayanarak anlatayım. Ahmet Zeki Üçok, 16 Şubat 2017 tarihinde darbe girişimini soruşturan cumhuriyet savcısına ifade verdi. 2009 yılına kadar Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı'nda başsavcı olarak görev yaparken FETÖ terör örgütünün kumpası sonucu tutuklanmıştı. 4 yıl 10 ay tutuklu/hükümlü kaldı. 4 ayrı davadan 43 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hakkında kurulan hükümler Anayasa Mahkemesi'nin “ihlal” ve Yargıtay'ın “bozma” kararlarıyla ortadan kaldırıldı.
İhbar tarihi 29 Nisan 2016
Tutuklu ve hükümlü kaldığı dönem ve sonrasında FETÖ'nün, TSK içerisindeki yapılanması ile örgüte yakın TSK personeliyle ilgili diğer arkadaşlarıyla çalışmalar yaptı. Bundan sonrasını savcılık ifadesinden okuyalım:
“Ben askeri savcılık dönemimde edindiğim bilgiler ve sonrasında öğrendiğim şeyleri birleştirerek bazı raporlar hazırladım. Bunları MİT, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, HSYK, cumhuriyet savcılıklarıyla paylaştım. Ayrıca özellik arz etmesi nedeniyle sayın Cumhurbaşkanı'nın Yaveri Albay Ali Yazıcı, Muhafız Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış'ın da FETÖ'yle irtibatı üzerinde önemle durdum.”Ancak bu ihbarlar ciddiye alınmamış olacak ki, başyaveri de, muhafız alay komutanı da görevlerinin başındaydı. Üçok, bundan sonrasını SÖZCÜ'ye şöyle anlattı:
Aracı, bir milletvekili
“İhbarda bulunduğum makamlardan bir sonuç alamayınca, durumu Cumhurbaşkanı'na nasıl iletebilirim arayışına girdim. Bir yolunu bulup Cumhurbaşkanı'nın yanına yanaşsam bile yanı başında yaveri duruyor. Mektup yazsam önce onların eline geçeceğini biliyorum.
Cumhurbaşkanı'yla rahat görüşebildiğini öğrendiğim milletvekilinden randevu aldım. Ona, başyaverin, muhafız alay komutanının FETÖ'cü olduğunu, Cumhurbaşkanı'na suikast yapabileceklerini, zehirleyebileceklerini, bu kişilerin askeri okula nasıl girdiklerini anlattım. Milletvekiliyle buluşmamız, darbe girişiminden yaklaşık 2.5 ay önceydi. Milletvekili bunları Cumhurbaşkanı'na anlatacağını söyledi. Cumhurbaşkanı'nın çevresindeki FETÖ'cülerin gitmelerini isteyen bir konuşmasının, kendisine bu durumun söylenmesiyle ilgili olduğunu düşünüyorum.”
Ahmet Zeki Üçok'un hazırladığı ve 2014 yılında MİT'e gönderdiği TSK'daki FETÖ'cüler listesi çalışmalara dayanak da yapıldı. Üçok, hazırlamış olduğu listelerde bulunan iki ismin eksik bilgiye dayandığını ifadesinde belirtti. İfadeden o bölümü okuyalım:
İyidil ve çorbacı hakkında
“Bunlardan biri Korgeneral Metin İyidil, diğeri ise (Korgeneral Zekai Aksakallı'nın 2. Kolordu Komutanlığı'na atanmasıyla boşalan Özel Kuvvetler Komutanlığı'na-ÖKK göreve getirilen) Tuğgeneral Ahmet Ercan Çorbacı'dır. Çorbacı'yla ilgili olarak öncelikle savcılıkça soruşturma başlatılmış ancak sıkıyönetim görevlendirme listelerinde karşılarında ‘devam' yazanlarla ilgili olarak soruşturma yapılmasından vazgeçilmesi üzerine Çorbacı göreve devam ettirilmiş. Sonradan edindiğim bilgiler FETÖ terör örgütüyle herhangi bir irtibatının bulunmadığı yönündedir.”
“Halen Kırıkkale Cezaevi'nde tutulan Korgeneral Metin İyidil'in de Genelkurmay Personel Başkanlığı sırasında FETÖ'cü subayların general olmasını ve iyi yerlere tayin olmasını sağladığı bilgisini almıştım. Ancak kendisinin 15 Temmuz gecesi televizyonlarda darbeye karşı açıklamalarda bulunması, Etimesgut Zırhlı Birlikler'de darbecilerin teslim alınmasına önayak olduğunu gördüm. İyidil'in Personel Başkanı olduğu süreçte emrinde görev yapan ve şu an emekli olan iki generalin etkili olduklarını öğrendim.” Tuğgeneral Çorbacı, adının başta bu şekilde geçmesinden üzüntü duydu. Ahmet Zeki Üçok'u telefonla aradığında, “Komutanım şu anda ben Kuzey Irak'tayım” diyordu. Çorbacı'nın FETÖ bağlantısı olmadığı ve kendisine güven duyulduğu ÖKK'ya getirilmesiyle de anlaşıldı. İyidil'in durumuna ise yargı karar verecek.