-Elektrikte tehlike çanları 2016'dan itibaren çalacak -TEİAŞ tarafından hazırlanan 2011-2010 dönemine ilişkin 10 yıllık üretim kapasitesi projeksiyonuna göre, düşük ve yüksek talep senaryosuna göre 2016-2017 yıllarından itibaren öngörülen elektrik enerjisi üretimi talebi karşılamaya yetmeyecek -2011'de yüzde 34,3 düzeyinde olan elektrik üretiminde doğalgazın payı 2020 yılında yüzde 31,6'ya gerileyecek ANKARA (A.A) - 05.01.2012 - Leyla Ataman Özel - Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketinin (TEİAŞ) 2011-2020 analizine göre, elektrikte 2016-2017 yıllarından itibaren öngörülen elektrik enerjisi üretimi talebi karşılamaya yetmeyecek. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), TEİAŞ tarafından hazırlanan ''Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasite Projeksiyonu''nu yayımladı. AA muhabirinin rapordan yaptığı derlemeye göre, TEİAŞ 2011-2020 dönemi elektrik üretiminde yönelik yüksek ve düşük talebe göre iki senaryo hazırladı. Yüksek talep tahminine göre Türkiye'nin enerji talebi 2011-2020 yılları arasında yüzde 7,2 ile yüzde 7,9 arasında değişen oranlarda artacak. Bu çerçevede 2011 yılında 227 bin Gigavatsaat (GWh) olarak tahmin edilen enerji talebi, 2020 yılında 433 bin 900 GWh'ye kadar çıkacak. Düşük talep tahminine göre ise 2011-2020 döneminde enerji talebi yüzde 6,2 ile yüzde 7,9 arasında artış gösterecek. Buna göre 2011 yılında 227 bin GWh olarak öngörülen talep 2020 yılında 398 bin 160 GWh'ye yükselecek. İşletmede, inşa halindeki kamu ve lisans almış öngörülen tarihlerde devreye girmesi beklenen inşa halindeki özel sektör santralleri dikkate alındığı zaman 2011 yılında 53 bin 35 Megavat (MW) düzeyinde olan kurulu güç, 2012 yılında 55 bin 322 MW'ye, 2013 yılında 62 bin 380 MW'ye, 2014 yılında 65 207 MW'ye, 2015 yılında 66 bin 407 MW'ye yükselecek. 2011 yılında yüzde 34,3 düzeyinde tahmin edilen toplam elektrik üretiminde doğalgazın payı 2020 yılında yüzde 31,6'ya gerileyecek. Geçen yıl yüzde 34,6 olarak gerçekleşen hidrolik enerjinin payı ise 2020 yılında yüzde 37,5'e, geçen sene yüzde 2,8 düzeyinde olan rüzgar enerjisinin payı ise yüzde 5'e yükselecek. -2016'dan itibaren sisteme yeni üretim tesisleri ilave edilmesi gerekecek Yüksek talep senaryosunda, mevcut sisteme ilave; 3 bin 476 MW inşa halindeki kamu ve 13 bin 707 MW inşa halindeki özel sektör üretim tesislerinin öngörülen tarihlerde işletmeye girmeleriyle proje üretimlerine göre, enerji talebinin 2018 yılından itibaren karşılanamadığı, güvenilir üretimlere göre ise talebin 2016 yılında yedeksiz baş başa karşılanabildiği ve 2017 yılından itibaren yüksek elektrik enerji talebinin karşılanamadığı belirtildi. Düşük talep senaryosunda ise kamu ve özel sektörün inşa halindeki üretim tesislerinin öngörülen tarihlerde işletmeye girmeleriyle proje üretimlerine göre 2019 yılından itibaren, güvenilir üretimlerine göre de 2017 yılından itibaren düşük elektrik enerjisi talebinin karşılanamayacağı vurgulandı. Kurulu güç yedeğinde 2020 yılına kadar açık görülmemesine rağmen sistemde enerji açığının yaşanmaması için belirli bir yedeğin olması gerekliliği dikkate alınarak 2016 yılından itibaren sisteme yeni üretim tesislerinin ilave edilmesi gerekli görünüyor. -Sistem kayıpları- Raporda, Türkiye'nin nüfus yoğunluğu, arz kaynaklarının yeri ve coğrafi koşullarına uygun olarak Avrupa standartlarına göre dizayn edilen iletim sistem kayıplarının, uluslararası performans düzeyinde uygun olduğu belirtildi. 2001-2010 yılları arasında iletim sistemi kayıpları yüzde 2,1 ile yüzde 2,7 arasında değişti. Son 10 yılda yıllık olarak iletim sistemi kayıpları 3 bin 374,4 GWh ile 5 bin 690,5 GWh arasında gerçekleşti. -Öneriler- Raporun öneriler bölümünde, üretim tesislerinin yakıt cinsi ve işletmeye giriş yılı itibariyle yatırım kararlarının yatırımcı tarafından verildiği bir piyasa yapısında özellikle elektrik enerjisi talebinin ekonomik krizin etkisinin geçmesi sonrasında önemli bir artış oranı ile artmasının beklendiği bir ortamda güvenilir bir yedekle karşılanması gerektiği belirtildi. Raporda, şu görüşlere yer verildi: ''Elektrik sistem işletmeciliğinde; talebin tahmin edildiği gibi gerçekleşmemesi, hidrolik santrallara gelen su miktarının tahmin edildiği gibi gelmemesi, yakıt arzında ve kalitesinde kısıtlarla karşılaşılabileceği, santrallarda uzun süreli arızaların olabileceği, inşa halindeki kamu ve özel sektör santrallarının öngörülen tarihlerde işletmeye giremeyeceği dikkate alındığında, güvenilir elektrik enerjisi üretim sistemlerinin işletilmesinde birincil kaynak türlerine göre belirli oranlarda güç ve enerji yedeği bulundurulması bir zorunluluktur. Bu nedenle arz ve talep başa baş olmadan önce üretim sisteminin yedekli olarak işletilmesi için yatırım tesislerinin inşaat süreleri de göz önünde bulundurularak öngörülen işletmeye giriş tarihlerinin gerçekleşmesi için gerekli önlemlerin bugünden alınmasının sağlanması gerekmektedir.'' (LEY-ABK)