İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı adayı olacağı yönündeki iddia ilgili konuştu. İmamoğlu, İstanbul’un en başarılı belediye başkanı olmak istediğini ifade ederek daha ötesinde bir hedefinin olmadığını söyledi.
Politikyol Genel Yayın Yönetmeni Ali Haydar Fırat’ın sorularını yanıtlayan Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda şunları söyledi:
“Ben şu anda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Bu durumda bana düşen belediye başkanlığını en iyi şekilde yapmak. Bene görevimi en iyi şekilde yaparsam memleketin kurtuluşuna en büyük hizmeti yapmış olurum.
Şu an benim aklımdan geçen ve amacım, İstanbul’da görevini en iyi yapan bir belediye başkanı olmaktır. Dahası hedefim, İstanbul’da tarihin en başarılı belediye başkanı olmaktır, daha ötesi yok.
Ben bunu yaparsam zaten değişim olacaktır değişime büyük bir katkı sunmuş olurum. Yani birilerinin dediği gibi İstanbul’u alan Türkiye’yi alır tezine de damga basmış olacağım. Benim yapmak istediğim budur. İnşallah az önce ifade ettiğim gibi İstanbul’un en başarılı belediye başkanı olurum."
"Kadir Topbaş’a belediye başkanlığı yaptırılmamış"
İBB’nin son on yılının çok kötü geçtiğini söyleyen İmamoğlu nedenini de şöyle açıkladı: “Çünkü, Allah rahmet eylesin Kadir Bey öldü gitti toprağı bol olsun, mekanı cennet olsun, Kadir Topbaş’a belediye başkanlığı yaptırılmamış. Çünkü onun üzerinden siyasi tahakküm kurulmuş. Seçilen insana işi yaptırılmamış. Bürokratları imza atmamış. Şimdi o imza atamayan, ağzını bıçak açamayan, hiçbir konuda konuşamayan bürokratların içinde bakanlar var, genel müdürler var. Ben onlarla muhatap olmuş belediye başkanıyım. Masada sesini çıkarmadan oturan, doğru olan bir şeye bile cevap veremediklerini ben biliyorum. Ben onların basiretsizliklerinin altında yatan gerçeğin aslında siyasi tahakküm olduğunu biliyorum. Birine sormadan yapamamak. Bu işte o kötü on yılın İstanbul’a bedeli. Allah bilir Türkiye’ye bedeli ne olmuştur.”
"25 yıl sonra kaybetmiş olmanın derin bir depresyonu var"
Seçildikten sonra İBB’nin çalışmalarını anlatan İmamoğlu, “Merkezi iktidar, bürokrasi ve belediye meclisinde engellendiğinizi ifade ettiniz. Neden size yönelik böyle bir kuşatma var?” sorusuna “Burada iki psikolojiyi ele almak lazım. Birincisi 25 yıl sonra kaybetmiş olmanın derin bir depresyonu var. Bunun içindeki ana unsurları sıralamak isterim, Bir tanesi İstanbul’u mülkü zannediyor bu insanlar. 'Benim mülküm bu diyor. Ekrem İmamoğlu geldi mülkümüzü elimizden aldı, tapumuzu elimizden aldı' diyorlar. Psikoloji bu, inanın bu. Yani sizin oturduğunuz koltuğu kendi koltukları zannediyorlar. 16 milyon İstanbul’unun koltuğu olduğunu unutmuş bir zihniyet var orada. İBB, devletindir yani bir kamu kurumudur.
Bizim belediye başkanı olmamamıza dayanamıyorlar hatta buna çıldırıyorlar. Bizi sanki malını elinden almış birisi olarak görüyorlar ve buna karşı refleks geliştiriyorlar” yanıtını verdi.
"İktidar, muhalefet yapmayı bilmiyor"
İktidarın muhalefet yapmayı bilmediğini söyleyen İmamoğlu, "Muhalefeti vatandaşa gidecek hizmetleri engelleyerek yapıyorlar. Oysa öneriler projeler vatandaşa hizmet. Ona muhalefet etmek, vatandaşa hizmete engel olmak. Bunun yanlış olduğunu idrak edemedikleri için bir takım refleksleri var” dedi.
"Akşener benzetme ile kararlılığı ifade etti"
İmamoğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kendisini Fatih Sultan Mehmet'e benzetmesiyle ilgili şunları söyledi:
"Şunu da ifade edeyim, biz Millet İttifakı’nın belediye başkanlarıyız ama diğer parti liderlerini de davet ediyoruz. O gün Sayın Meral Akşener katıldı. Bu bizim için büyük bir onurdur. Kendisinin yaptığı konuşmada, seçim döneminde bana yapılan haksızlığa referansla, Ekrem İmamoğlu’nun gösterdiği kararlılığı ifade edecek şekilde Fatih Sultan Mehmet’in o dönemdeki kararlılığıyla paralel tutmuş ve bize büyük bir onur gurur katacak bir şekilde bir benzetme yapmıştır.
Ama bunu alıp sayfalar dolusu yazmak, Ekrem İmamoğlu eşittir Fatih Sultan Mehmet demek hangi aklın sonucudur ben anlayamıyorum. Bu söyleneni anlamayan, söyleneni dinlemeyen aklı. O konuşmada benim kararlığımı, Fatih Sultan Mehmet’in kine benzetmesi alıp bir yerlere çekmenin, çarpmanın hiç bir anlamı yok. Bunu yazanlar çizenler ne yazık ki acz içindeler ve iyi niyetli olmadıklarını düşünüyorum."