Ekonomi

Ekonomist Hakan Özyıldız, işsiz bir Mülkiye mezununun mesajını paylaştı: Okudum, içim yandı

"Sanki bu ülkede siyasetçilerin çoğu üniversitede siyaset okumuşlar da yenilerini yetiştiriyoruz"

23 Mart 2019 18:57

Hakan Özyıldız*

Ekonomi konuştuğum her ortamda, doğru bir ekonomik yapının en temel göstergesinin, istihdam yaratma kapasitesi olduğuna vurgu yaparım. Diğer bir yaklaşımla, eğer bir ekonomide işsizlik minimum düzeyde ise orada, doğru tercihler ve başarılı uygulamalar vardır demektir. Bunun yerine borsa, faiz, kur gibi günlük piyasa göstergelerinin, en çok sıcak para yatırımcılarını ilgilendirdiğini düşünürüm.

Bir işe sahip olmak, özellikle gençler için hayati öneme sahiptir. Onlar düzenli ve sürdürülebilir bir gelire sahip olamazlarsa, hayallerine kavuşmak, mutlu olabilmek için gerekli en basit ön koşula sahip değildirler. Yani iyi bir işleri olacak ki iyi bir eş bulabilmek, mutlu olabilmek için çaba gösterebilsinler.

Bazı okurlarım, son dönemde bu konuya sıklıkla değindiğimi fark edeceklerdir.

İki nedeni var. 

Biri kişisel. Türkiye’nin ilk on listesine giren üniversitesinden mezun iki çocuğum da işsiz. Birisi üç ay önce işten çıkarıldı. Diğeri okulunu ve askerliğini yeni bitirdi. İkisi de iş arıyor. Kısacası evdeki işsizler bana işsizliği ve sonuçlarını her gün hatırlatıyorlar.

Ama konuya bir kez daha değinmemin nedeni çocuklarım değil.

Bir öğrencim.

Adını yazmayacağım. Kendisi Ankara Üniversite’si SBF, yani Mektebi Mülkiye mezunu. Geçenlerde bana şu mesajı gönderdi.

“Hakan hocam merhaba. Ben Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümünden öğrenciniz O… Mülkiye' den 2017 yılında mezun oldum ve hâlâ bir kariyer başlangıcı yapamadım. 15.11.1990 doğumluyum ve özel sektörde yaş itibariyle pek çok ilana dönüş alamıyorum. Üniversite eğitimimi part-time ve full time çeşitli işlerde sigortalı ve sigortasız çalışarak tamamladım ve bu yüzden sene kaybı yaşadım. Şu an için ciddi bir gelecek ve kariyer endişesi taşıyorum. Sahip olduğum network bana elle tutulur bir iş olanağı sunamıyor. Daha fazla gecikmeden bir kariyer başlangıcı yapmanın yolunu arıyorum ve size danışmak istedim. Tavsiyelerinize ve yönlendirmenize ihtiyacım var. Saygı ve teşekkürlerimle.”

Okudum. İçim yandı.

Mesajın benzerlerini her gün okuyor ve duyuyorum.

Okuldan mezun olalı iki yıl olmuş. Ben aynı okuldan 1977 Aralık ayında mezun olmuştum. Okulda derece yapan bir öğrenci değildim. Çeşitli kamu sınavlarına girdim. Hazine’nin sınavını kazandım ve Haziran 1978’de işe başladım.

 Söylemek istediğim şu. O günlerde Mülkiye mezunları çok rahat iş bulma olanağına sahiptiler. Aradan yıllar geçtikçe, gereğinden fazla açılan İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri, mezun sayısını çok artırdı. Ortalıkta iktisat, işletme, maliye, çalışma ekonomisi, uluslararası ilişkiler, kamu yönetimi, siyaset bilimi mezunlarından geçilmiyor. İş olanaklarındaki artış sınırlı kalırken, mezun sayısının hızla artmasının sonucunda gençler istedikleri standartta iş bulamaz oldular. 

Örneğin haftaya mahalli idare seçimleri var. Bakın bakalım kaç siyaset bölümü mezunu aday olmuş. Veya partilerde çalışanların kaçı üniversitenin bu bölümünden mezun. O zaman neden bunca bölüm açılır? Kimse bu gençler mezun olunca ne yapacak, nerede iş bulacak diye düşünmez mi? Sanki bu ülkede siyasetçilerin çoğu üniversitede siyaset okumuşlar da yenilerini yetiştiriyoruz.

Yazıyı uzatmak istemiyorum.

Mülkiye mezunu bu genç kardeşime ben akılcı, sağlıklı bir cevap yazamadım. “Kelin ilacı olsa kendi başına sürerdi” mealinde bir şeyler yazdım. 

Yazdım ama o günden bu yana uykum da kaçtı. 

Biliyorum ki onun gibi yüz binlerce genç var. İş arıyorlar. Yazılı sınavlar konusunda çoğunun sorunu yok. Ama o yetmiyor. 

Torpil arıyorlar. Tecrübeyle söylüyorum. Artık o da yetmiyor.

Size sabır dilemek isterdim gençler. Ama sabır taşlarınızın da çatlamak üzere olduğunun farkındayım. 

Umut fakirin ekmeği. Umudunuzu kaybetmeyin.

Unutmayın ki her gecenin bir sabahı vardır. 


*Bu yazı hakanozyildiz.com'dan alınmıştır