İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan ve ekonominin yakın geleceğine ışık tutması nedeniyle “öncü gösterge” olarak tanımlanan Türkiye imalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) ağustos ayında 54,3 seviyesine indi. PMI endeksinde 50 seviyesi, eşik olarak değerlendiriliyor. 50’nin üstü ekonomi için olumlu, altı olumsuz bir geleceğe işaret ediyor.
Geçtiğimiz aylarda COVID-19 kısıtlamalarının gevşetilmesine bağlı olarak müşteri talebinde iyileşme gözlenmişti. Endeks nisan ayında dip yaptıktan sonra son 3 aydır yükseliş trendindeydi.
Üretim artışı, temmuzda son dokuz yılı aşkın bir dönemin en yüksek hızında gerçekleştikten sonra bir miktar yavaşlamakla birlikte Ağustos’ta da güçlü seyrini korudu. Üretim gereksinimlerindeki yükseliş, istihdamın üst üste üç ay artmasını sağladı ve istihdam yaratma hızı ağustos ayında da hızlı seyretti. Yeni siparişlerde süregelen keskin artışa rağmen, operasyonel kapasitedeki genişleme firmaların mevcut işleri üzerinde çalışmaya devam edebilmesini sağladı. Böylece temmuzda gözlenen artışın ardından birikmiş işler genel olarak yatay seyretti. Yeni siparişlerdeki büyüme, firmaları istihdam ve satın alma faaliyetlerini artırmaya teşvik etti. Öte yandan girdilerin direkt olarak üretimdeki artışı desteklemek için kullanılması nedeniyle girdi stoklarındaki artış çok hafif düzeyde gerçekleşti. Para birimindeki değer kaybı, ay içerisinde girdi maliyetlerinin keskin bir şekilde ve hızlanarak artmasına yol açtı. Enflasyon oranı Ekim 2018’den beri en yüksek düzeye çıktı. Buna bağlı olarak firmalar satış fiyatlarında son 23 ayın en hızlı artışını gerçekleştirdi.
"Toparlanma devam etti"
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI anket verileri hakkında değerlendirmede bulunan IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: “Türk imalatçıları, önceki ay gözlenen güçlü büyüme temposunu ağustosta da büyük ölçüde sürdürebildi. Son PMI verileri, COVID-19 kaynaklı kriz döneminde yaşanan üretim daralmasının ardından sektörün toparlanmaya devam ettiğini ortaya koydu. Ağustosta firmaların istihdam yaratmayı sürdürmesi, üretim artışının devam etmesine yardımcı oldu. Diğer taraftan, enflasyonist baskıların yükseldiğine ilişkin sinyaller dikkat çekti. Hem girdi maliyetleri hem de ürün fiyatlarında yaklaşık son iki yılın en keskin artışı gerçekleşti.”