Ekonomi

"Ekonomi apansız çökebilir, Meclis duruma el koymalı"

"Kırılgan' demek, daha yüksek basınçlar karşısında ansızın çökme ihtimali var demektir"

22 Kasım 2017 16:24

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Meclis Genel Kurulu'nda partisinin ekonomiye ilişkin araştırma önergesi üzerine söz aldı. Kürkçü, "Ekonominin apansız çökmesi ihtimali vardır, Meclis yurttaşların hakları için harekete geçmelidir" dedi.

Türkiye 2013'te ekonomisi kırılgan beş ülke arasında sayıldığını hatırlatan Kürkçü, "Bu yıl bu liste yeniden yayımlandı ve bu kırılganlık listesinde bir tek Türkiye var, diğerleri çıktılar. Şimdi Türkiye, Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar'la birlikte değerlendiriliyor" ifadesini kullandı.

HDP'li Kürkçü'nün açıklamaları şöyle:

Uluslararası endeks kuruluşlarının yaptıkları değerlendirmelerde Türkiye 2013'te ekonomisi kırılgan beş ülke arasında sayılmıştı. Bunlar Türkiye, Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Güney Afrika'ydı. Bu yıl bu liste yeniden yayımlandı ve bu kırılganlık listesinde bir tek Türkiye var, diğerleri çıktılar. Şimdi Türkiye, Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar'la birlikte değerlendiriliyor.

Kırılma apansız olur

Bu durum yeterince alarm verici. "Kırılgan" demek; daha yüksek basınçlar karşısında ansızın çökme ihtimali var demek. Kırılgan olmayan esnek materyaller nasıl yüksek şoklar ve darbelere mukavemet gösterirlerse, kırılgan olmayanlar ise çıt diye kırılırlar. Tehlike de zaten burada, öngörülür. Belirtiler yavaş yavaş yükselmez, apansız olur. 

"Göstergeler ortada"


Göstergeler var; dolar bugün itibarıyla 3,95'e, avro 4,63'e yani son yılların en yüksek değerine çıktı. Motorin 5 lirayı geçti, geçen yıl 3,60'tı. Ekmeğin 200 gramı 1 Türk lirası, geçen yıl 250 gramı 75 kuruştu. Açık bir zam bu. İşsizlik bu yıl itibarıyla yüzde 10,2, geçen yıldan çok önemli bir fark yok. Enflasyon geçen yıl yüzde 8,53'tü, bu yıl TÜFE yüzde 11,20. Kredi kartı borcu olanlar 32 milyon 39 bin kişi ve toplam 49,4 milyar lira borçları var bankalara, takipte de 618 bin kişi var. 

"Ekonomide durum alarm verici"

Durumun hakikaten alarm verici olduğu, kırılganlığın uç noktaya doğru yaklaşmaya başladığı açık. Fakat bunu karşılayabilmek için uygulanan Hükümet politikalarına baktığımızda, içeride olağanüstü hal, dışarıda savaş hazırlığı var. Savaş hazırlığı sadece bir retorik değildir. Başbakan Yardımcısı kendi terimleriyle bunu açıkladı "Milli savunma harcamalarımız için gereken 28 milyar doları bulabilmemiz için motorlu taşıtlar vergisine zam yapmak zorundayız" dedi.

Dolayısıyla içeride bütün bu yükler toplumun üzerine yükleniyor. İçeride olağanüstü hal, dışarıda savaş hazırlığıyla buna reaksiyon veren bir rejim, Türkiye'yi bir çıkışa doğru götürmüyor. Tam tersine öngörülemezlikleri ve kırılganlıkları durmaksızın artıyor. 

"Ekonomi apansız çökebilir, Meclis duruma el koymalı"


Bu şartlar altında Meclisin duruma el koyması gerekir. Çünkü Hükümet, iç ve dış politikada sıkıştıkça, macera, baskı, şiddet ve yurttaşların haklarına yönelik saldırıları artırdıkça; bunların ekonomi üzerine etkisi artan ölçüde olumsuz oluyor. Çünkü uluslararası kuruluşlar, OHAL devam ettikçe Türkiye'deki ortaklarıyla yeni sözleşmeler yapmaktan vazgeçiyorlar, Türkiye'nin eski müttefikleriyle arası bozuluyor, kendisine yeni uluslararası müttefikler bulamıyor. Ekonominin apansız çökmesi ihtimali vardır, Meclis yurttaşların hakları için harekete geçmelidir.