Mehmet İlkay ÖZER-Ozan URAL/İSTANBUL DHA-AK Parti İstanbul İl Başkanlığı\'nda \'İstanbul İl Başkanlığı Teşkilat Toplantısı\' düzenlendi. Toplantıya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile ilçe belediye başkan adayları katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantıda bir konuşma yaptı. Erdoğan, \"Burada şu anda 700\'ü aşkın kardeşimiz var. Ana kademe var, kadın kollarımız var, gençlik kollarımız var, belediye başkanlarımız var, belediye başkan adaylarımız var. Burada yemek masasında sohbetlerimizi yapacağız. Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söylemedi. \'Seni sigaya çeken bir Molla Kasım gelir\'. Kim bu Molla Kasım? Millet. Şimdi millet 31 Mart\'ta sigaya çekecek. Biz de hazırlığımızı ona göre yaptık, yapıyoruz. Eser olarak ortaya ne koyduk? Büyükşehir olarak, ilçeler olarak ne yapacağız? Bunları halkımıza anlatacağız. Diyoruz ya işte karşımızda tevazu, samimiyet, gayret, önce millet, önce memleket. Gurur bize yakışmaz, kibir bize yakışmaz. Gurur, Allah\'a aittir. Tevazu, kula aittir. Toprak gibi olacağız. Kim ki eğer bundan uzaksa, bizden uzaktır. Buna çok dikkat edeceğiz. Her işin, attığımız her adımın, söylediğimiz her sözün, ortaya koyduğumuz her icraatın bir gün gelip milletimizin irfan terazisinde tartılacağının şuuru içinde çalışıyoruz, çalıştık\" dedi.
\"EKSİKLERİMİZİ TESPİT EDİP, KENDİ USULÜMÜZE GÖRE TAMAMLADIK VE BÖYLECE HEP DİMDİK AYAKTA KALDIK\"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Bizden önceki partilerin yanlışı, kerameti kendilerinde vehmedip, milletten uzaklaşmaları hatta millete tepeden bakmaya başlamalarıydı. Kendilerini millete değil, içerideki ve dışarıdaki bir takım güçlere karşı sorumlu hissedenlerin hepsi de siyasetten tasfiye oldu, köşelerine çekildi. Sadece millete, milli iradeye ram olan biz ayakta kaldık. Hep ifade ettiğimiz gibi biz milletimize hakim olmaya değil, hadim olmaya çalıştıkça kazandık. Efendi olmayacağız, hizmetkar olacağız. Seçim kaybeden, oyu düşen, halkla arasındaki iletişimi bozulan her arkadaşımız dönüp, kendini sorgulamalı. Nerede yanlış yaptım? Suçu başkalarına atmak, hele hele millete atmak, sadece züğürt tesellisidir. Şahsen biz bugüne kadar seçimlerde beklediğimiz seviyede destek alamadığımızda hep döndük, kendimizi sorguladık. Eksiklerimizi tespit edip, kendi usulümüze göre tamamladık ve böylece hep dimdik ayakta kaldık\" diye konuştu.
\"SİYASETİ VESAYETİN, DARBECİLERİN, ELİTLERİN ELİNDEN KURTARIP, HALKA HİZMET VASITASI HALİNE GETİRMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞTIK\"
Erdoğan, \"Metal yorgunluğunun işaretini, 7 Haziran seçimlerinde de almıştık. Hemen gerekenleri yaptık ve partimizi, önce 1 Kasım\'daki ardından 16 Nisan\'daki ve 24 Haziran\'daki neticelere elhamdülillah ulaştırdık, kavuşturduk. Türk siyasi hayatının en uzun süre iktidarda kalma vasfımızı işte bu samimi yaklaşımımıza borçluyuz. 2019 seçimleri öncesinde de her ilçede, her ilde, her teşkilatımızda, her belediyemizde aynısını yapacağız. Kendimizi milletimizin terazisine çekecek, eksiğimizi, fazlamızı görüp ona göre yola devam edeceğiz. AK Parti\'nin siyaset anlayışı da siyaset yolu da budur. Aksini düşünenin de aksi yönde davrananın da bu kutlu çatı altında yeri yoktur. Siyaseti vesayetin, darbecilerin, elitlerin elinden kurtarıp, halka hizmet vasıtası haline getirmek için çok çalıştık, çok mücadele ettik. Bunca emeğin, bunca fedakarlığın neticesi olan AK Parti\'nin geldiği yeri tehlikeye atmaya kimsenin hakkı yoktur, haddine de değildir. Mademki biz Türkiye\'yiz, mademki biz milletin bizatihi kendisiyiz, mademki biz kalbini bize yöneltmiş milyonlarca kardeşimizin umuduyuz, öyleyse bu vasfımıza uygun şekilde davranmalı, çalışmalı, hizmet etmeliyiz\" ifadelerini kullandı.
\"TERÖRİSTLERİ İNLERİNDE BASTIK VE İMHA ETTİK, İMHA EDİYORUZ
Erdoğan, \"Yeri geldi sokaklarda kaos çıkartılarak, yeri geldi çukurlarla ülkemizin birliği tehdit edilerek, yeri geldi emniyet-yargı kumpasıyla, yeri geldi doğrudan darbe girişimiyle yıkılmak istendik. Milletimizle el ele gönül gönüle vererek hepsinin de üstesinden geldik. Yetmedi envai çeşit terör örgütünü sınırlarımız ötesinde üzerimize saldılar. \'Bir gece ansızın gelebiliriz\' dedik. Sözümüzde durduk, teröristleri inlerinde bastık ve imha ettik, imha ediyoruz. En son ekonomi silahını çektiler. Kuru, faizi, enflasyonu kurşun gibi üzerimize yağdırdılar. Ülkemizde 16 yıldır temin ettiğimiz güçlü altyapı ve hızlı bir şekilde aldığımız tedbirler sayesinde bunu da kontrol altına aldık. Bütün bu başarıları sizlerle kuruluşundan beri birlikte yol yürüdüğümüz, değerli dava ve kader arkadaşlarımla beraber başardık. Rabbim hepinizden razı olsun\" diye konuştu.
\"SAYIN SÖZEN SEN HERHALDE İSTANBUL\'DA YAŞAMIYORDUN\"
Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Nurettin Sözen\'in,\" Grevi olmayan bir toplumda yaşamaktansa, çöp yığınlarıyla demokrasi içinde, sendikası, toplu sözleşmesi olan, grevi olan bir düzende yaşamayı yeğlerim diyorum\" sözlerine yanıt verdi.
Erdoğan, \"Sayın Sözen bir açıklama yapmış. Çok ilgimi çekti. İnanıyorum ki sizin de ilginizi çekecektir. Halef, selefiz ya. İstanbul\'un benden önceki CHP\'li belediye başkanı. Nurettin Sözen yapılan eleştirilere Ümraniye çöplüğünün patlamasıyla ilgili gerçekten çok dikkat çekici bir değerlendirme yapıyor. Hakikaten üzüldüm. Yani hem profesör olacaksın hem doktor olacaksın. Böyle bir açıklamayı nasıl yaparsın? Ne diyor biliyor musunuz? \'Grevi olamayan bir toplumda yaşamaktansa çöp yığınlarıyla demokrasi içinde sendikası, toplu sözleşmesi olan bir düzende yaşamayı yeğlerim\' diyor. Hale bak ya. O zaman grevler varmışta çöp yığınları ondan varmış. Sayın Sözen sen herhalde İstanbul\'da yaşamıyordun\" dedi.
\"HAK VERMEDİĞİN İÇİN GREV OLDU. ŞİMDİ GREVLER YOK\"
Erdoğan sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
Başka bir yerdeydin. Yoksa uzayda mıydın ya! Ümraniye\'de bir vahşi çöp depolama alanı var. Sen büyükşehir belediye başkanı olarak o vahşi çöp depolama alanına nasıl müsaade ettin? Ona nasıl fırsat verdin? Önce bunun hesabını ver. Ama CHP çöp demektir. Çöp yığını demektir. Hava kirliliği demektir. CHP bütün bunlarla beraber susuzluk demektir. Sayın Sözen yoksa İstanbul\'un susuzluğunu da yine grevlere mi yıkacaksın? Yalova\'dan tankerle su getiriyorsun ya tankerle getirdiğin su acaba Kuruçeşme\'ye yeter mi? Sen nasıl hesap adamısın? Nasıl profesörsün? İşte bunların aklı bu. Mantığı bu. Ne oldu? Biz geldik, İstanbul\'da çöp kaldı mı? Bizimle beraber grev denilen olaylar ortadan kalktı. Sen bir defa siyasetçi olarak grev denilen olayları kaldıracaksın. Hak vermediğin için grev oldu. Şimdi grevler yok. Eğer grev olmuyorsa demek ki işçinin hakkını veriyorsun. Hukunu gözetiyorsun. Böylece de toplumun genelinde grevler minimize oluyor. Grevsiz toplum meydana getirdik.
\"İNŞALLAH BİZ BU SEÇİMDE 39 İLÇEMİZDE GÜMBÜR GÜMBÜR GELMEMİZ LAZIM\"
Erdoğan, \"Bu şehrin mahalli idareler yönetimine sahip olmak demek sadece sıradan bir belediye başkanlığına sahip olmak demek değildir. Hepimiz de biliyoruz ki İstanbul bunun çok ötesinde bir anlama sahiptir. Bugün Sayın Merkel ile bir görüşmem vardı. Tabii Sayın Binali Bey\'i ilan ettiğimizi o da duymuş ve \'İstanbul\'a da Binali Yıldırım Bey\'i aday olarak koymuşsunuz\' dedi. Tebriğini bildirdi. Evet, yani olay, burası İstanbul. İstanbul\'a seçilecek olan ismin ne kadar önemli olduğunu anlatmak için bunu ifade ediyorum. İstanbul, sıradan bir şehir değil. Şimdi inşallah biz bu seçimde 39 ilçemizde gümbür gümbür gelmemiz lazım\" şeklinde konuştu.