Gündem

EDAM Güvenlik & Savunma Programı Direktörü Dr. Kasapoğlu: "Girit Modeli", Türk – Rus ilişkilerinde derin bir krizin tetiklenmesi anlamına gelecektir

11 Şubat 2021 10:18

EDAM Güvenlik & Savunma Programı Direktörü Dr. Can Kasapoğlu, Türkiye'de son günlerde gündeme gelen S-400'ler için "Girit Modeli" uygulamasının Türk – Rus ilişkilerinde derin bir krizin tetiklenmesi anlamına gelebileceğini ifade etti.

Kasapoğlu, EDAM için kaleme aldığı makalede, "Girit modelinin’ tüm yönleriyle uygulanması, ABD’ye S-400 konusunu ön-şart olmaktan çıkaran, yeni bir diplomatik çıkış fırsatı sunabilir" değerlendirmesinde de bulundu.

Kasapoğlu, EDAM'ın çalışmaları sonucunda yaptıkları tespitlerden birinin "S-400 meselesinde ideal, tüm tarafların kazandığı bir çözüm, en azından kısa vadede görünmemektedir" olduğunu aktardı.

"Girit Modeli" söyleminin bazı yanlış anlaşılmalara sebep olduğunu ve Yunanistan'ın S-300'lerinin sadece hangarda bekletilmediğine dikkat çeken Kasapoğlu, Yunanistan'ın S-300'lerle arasında atışlı tatbikatlar da bulunan testler düzenlediğini ifade etti. Dr. Kasapoğlu bu tesislerin NAMFI (NATO Missile Firing Installation) adı verilen, temeli 1960’larda atılan, NATO tarafından fonlanan ve faaliyetlerine ilişkin NATO Askeri Komitesi’nin, özellikle NATO dışı faaliyetler hususunda, son sözü söylediği askeri tesislerde gerçekleştirildiğini hatırlattı.

Dr. Kasapoğlu'nun makalesinin ilgili bölümü şöyle:

Çalışmalarımız sonucu elimizdeki bulgular, iki kritik sonuca işaret etmektedir. Birincisi, S-400 konusu, özellikle yeni ABD yönetimi için bir müzakere ajandası değil, ikili ilişkilerin düzeltilmesi ve CAATSA yaptırımlarının derinleştirilmeden kaldırılması için bir ön-şarttır. İkincisi, ABD’deki birçok çevre, S-400 konusu çözülse dahi, Türkiye’nin F-35 Programı’na dönüşüne itiraz edecektir. Öte yandan, CAATSA yaptırımlarının daha da sertleştirilmesi riski, her zaman mevcuttur. Rusya’dan ikinci parti S-400’ün tedarik edilmesi ya da ortak üretim gibi bir vizyonun hayata geçirilmesi, kuşkusuz, çok daha sert bir yaptırım rejimini tetikleyebilir. Böyle bir yaptırım rejiminin Türkiye’nin Avrupa ile savunma ilişkilerinde yansımalarının olması ihtimali de dışlananamayacaktır.

Halihazırda, S-400 meselesinde ideal, tüm tarafların kazandığı bir çözüm, en azından kısa vadede görünmemektedir. ‘Girit modelinin’ tüm yönleriyle uygulanması, ABD’ye S-400 konusunu ön-şart olmaktan çıkaran, yeni bir diplomatik çıkış fırsatı sunabilir. Öte yandan, ‘gerçek anlamda’ Girit modelinin S-400’lere teşmil edilmesi, Türk – Rus ilişkilerinde derin bir krizin tetiklenmesi anlamına da gelecektir.