Economist dergisi "Almanya'daki Türkler- Eski fay hatları" başlıklı bir yazıda da "Türkiye'de artan gerilimin Almanya'ya taşıyor" diyor.
Alman Parlamentosu'ndaki 11 Türk kökenli milletvekilinden Cem Özdemir'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "kolları buraya uzanmamalı" dediğini söyleyen dergi, buna karşın Türk siyasetinin Almanya sokaklarına yayıldığını vurguluyor.
Economist, Köln'deki gösteriye 40 bin kişinin katıldığını ve gösterinin Erdoğan'a verilen destek ve Alman siyasetçilerin Erdoğan'a karşı çıkarken yüzleştiği zorluk konusunda ipuçları verdiğini vurguluyor.
Almanya'da yaşayan 3 milyon Türk kökenlinin yarısının Türk vatandaşlığından vazgeçmediğini söyleyen dergi, bu durumun Almanya'yı Türkiye'nin en büyük dördüncü seçim bölgesi haline getirdiğini ifade ediyor.
Economist, Almanya'da geçen yıl oy kullanan 570 bin Türk'ün yüzde 60'ının Erdoğan'ı seçtiğini ve bu oranın Türkiye'dekinden bile yüksek olduğunu vurguluyor.
Dergi iki ülke arasındaki ilişkilerin Alman Parlamentosu'ndaki "soykırım" oylamasından bu yana kötüleştiğini söyleyen dergi, darbe girişiminin ardından gerilimin daha da arttığını söylüyor ve şöyle devam ediyor;
'Kötü politikanın bedeli'
"Erdoğan'ın Alman destekçilerinin sesi daha çok çıkmaya başladı. Bazı Gülen destekçileri ölüm tehditleri aldı. Türk hükümeti pek çoğunun sınır dışı edilmesini istiyor. Baden-Württemberg eyaletinin Başbakanı Winfried Kretschmann Türk hükümetinin eyaletteki Gülen bağlantılı okulların kapatılmasını istediğini ve bu isteği şoke edici bulduğunu söyledi. Bütün bunlar Angela Merkel için daha kötü bir zamanda yaşanamazdı. Mart'ta Türkiye'nin mültecilerin Ege Denizini geçmesini, para, Türk vatandaşlarına vizesiz seyahat ve Türkiye'nin (çok uzak olan) AB'ye katılımı olasılığı için yeni görüşmeler karşısında durduracağı bir anlaşma yaptı. Ancak Türkiye vizesiz seyahat koşullarını hala karşılamadığı için ilerleme yavaşladı. Türk siyasetçiler tüm anlaşmadan çekilme tehdidinde bulunuyor"
Economist çok sayıda Alman siyasetçinin ülkenin en büyük azınlığının sadakatinden şüphe ettiğini yazıyor. Ancak çoğu Türk'ün de Alman siyasetini suçladığını vurguluyor. Dergi yazıya şöyle son veriyor;
Türkiye'nin Alman fabrikalarına 'misafir işçi' yollamaya başlamasından onyıllar sonra bile siyasetçiler Türkler'in bir gün ülkelerine dönecekleri yanılsamasına inanıp, onları entegre etmek için hiçbir şey yapmadı. Bölünmüş sadakatleri bu kötü politikanın bedeli"