Gündem

Ece Temelkuran: Dilek Dündar bize namuslu insanların da namussuzlar kadar cesur olabileceğini gösterdi

"Bu ülkede sadece 'Ateş edildiyse niye ölmedi?' diyen alçaklar yaşamıyor"

07 Mayıs 2016 14:22

Ece Temelkuran, MİT TIR'ları davasında yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün karar duruşmasında, mahkeme heyetinin duruşmaya verdiği ara sırasında adliyeden çıkan Dündar'a silahlı saldırı düzenlenmesi ve yargı kararı sonrası T24’e konuştu. Temelkuran, “Çirkefin de bir algoritması varmış! Erdem Gül ve Can Dündar'ın bugün yaşadıkları yıllardır bir çoğumuzun yaşadığı döngünün bir tekrarıydı” dedi. Temelkuran, saldırı anında saldırganın üzerine atlayarak eşi Can Dündar'ın yara almadan kurtulmasını sağlayan Dilek Dündar için "Bize namuslu insanların da namussuzlar kadar cesur olabileceğini gösterdi" ifadesini kullandı.

Temelkuran, bugünü nasıl gördüğünü şu sözlerle anlattı: 

“Can ve Erdem, haksız bir yargılanma için cesurca mahkemeye gittiler. Karar verilmek üzereyken silahlı saldırı gerçekleşti. Saldırıya uğradıkları için soytarılar tarafından suçlandılar, 'tiyatroyu iyi yapamamışsınız' denerek alay edildiler. Hayatlarıyla ilgili bir karar alınmak üzereyken bir de kendi kendilerini vurdurtmadıklarını ispatlamaya davet edildiler. Ardından yargının siyasi olduğu belli olan ehven-i şer kararı üzerine yine ciddi görünümlü soytarılar çıkıp ekranlarda değerlendirmeler yaptılar. Bu, insanları çıldırtmanın algoritması. Bu, çirkefin algoritması. Ne tutuculuk, ne dincilik; bu, taşracı, güce tapan, korkaklığını mutlak itaatle gizleyen, laubali, organize bir cahilliğin, düşünen, vicdanlı, edeb sahibi insanların çıldırtmaya çalışması. Yıllardır hepimize aynı şey yaşatılıyor. Nutkumuz tutuluyor. Bugün bu nutkumuzun tutulma hissine en iyi cevabı Dilek Dündar verdi. Pusucuyu yakasından tuttu, meydan okudu. Kendisini hiç bulacağını düşünmediği bir haldi, ama ne gerekiyorsa yaptı. Bir kez olsun namuslu insanların da namussuzlar kadar cesur olabileceğini gösterdi. Dilek, bugün Türkiye'ye ve dünyaya bizim gibi insanların neler yapabileceğini gösterdi.  Bu ülkede sadece gevrek gevrek gülüp 'Madem ateş edildi o zaman niye ölmedi?' diyen alçaklar yaşamıyor. Bunu her gün birbirimize ve kendimize hatırlatmalıyız.  Önemli bir ayrıntı da şudur. Can Dündar ve Erdem Gül'ün avukatlarının yaptıkları savunma, bir avukat ve bir gazeteci olarak söylüyorum, hayranlık vericiydi. Bu kadar çiğ siyasi bir davada hukuk mantığının ve hukukçu onurunun nasıl korunacağını bize gösterdiler. Erdem Gül'ün hüküm sonrasında söylediği gibi her şey çocuklar ölmesin diye. Ne yapıyorsak ölmek bu ülkede bir tesadüf olmasın, ölmemek için askeri postallar veya 'sivil' mokasenler yalanmak zorunda kalmasın diye.”