York Düşesi Sarah Ferguson’un Türkiye’de gizlice girdiği zihinsel engelli çocuklar yurdunda yaptığı çekimler daha gösterilmeden İngiltere’de de olay yarattı. Filme ilgi o kadar büyüktü ki dünyanın önde gelen televizyon kanallarından ITV binasında yapılan basın toplantısına finans dünyasının lider gazetesi Financial Times bile katıldı. Daily Mail, Daily Express, Daily Telegraph muhabirleri Düşes'i soru yağmuruna tuttu. İşte basın toplantısındaki sorular:
Videonun Türkiye ile İngiltere arasında gerginliğe yol açacağını düşünmediniz mi?Türkiye’nin tepkisine şaşırdınız mı? Sarah Ferguson: Başbakan Gordon Brown’la da görüştüm. Kendisi Türkiye’nin AB üyeliğini sonuna kadar desteklediğini ve Türkiye’nin yanında olduğunu söyledi. Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Bu yapıcı bir videodur. Çok heyecanlıyım çünkü olumlu bir şey yaptık. Devletin, kimsenin görmediği şeyleri gözler önüne serdik. Bundan şikayetçi değil memnun olmaları gerekir. Bu, Türkiye’nin insan hakları ve çocuk hakları sorunlarını çözmesine yardımcı olan bir belgeseldir. Bu benim kişisel görüşüm. Türkiye’nin AB’ye girmesini destekliyorum.
ITN muhabiri Chris Rogers: Benim düşüncemi soran yok ama bir açıklama yapmak istiyorum. Biz bu olayı çoktandır biliyorduk ve takip ediyorduk. Ayrıca Prensesle uzun süredir tanışıyoruz ve çocuklarla ilgili faaliyetleri konusunda sık sık görüşüyoruz. Türkiye ve Romanya’daki çocuklara nasıl yardımcı olabileceğimizi düşündük ve görüntüleri kaydetmenin en doğru yol olduğuna karar verdik. Bu bir kraliyet ziyareti değildi. Düşesin ve kızlarının unvanı bu görüntülerde kullanılmadı.
SF: Beni Türkiye’ye götüren en önemil nedenlerden biri de okuduğum ’Kapalı Kapılar Ardında’ isimli rapordur. Bu raporu okuduktan sonra Türkiye’ye gittim. Rapor çocukların durumunu gözler önüne seriyor.
Filmin olumlu tarafı nedir. Nasıl bir olumlu sonuç çıkabilir? SF: Romanya Devlet Bakanı film konusunda beni kutladı. Ancak bu Türkiye’de çok zor. Biz durumu gözler önüne serdik sadece. Chris, Türkiye’nin olaya nasıl baktığını anlatacak.
SF: Ben Türkiye’nin mahcup olmasını ya da Türkiye’yi karalamak istemiyorum. Ama birşeylerin değişmesi gerekiyor. Ben değil onların değişmesi gerekiyor. Bu çok zor bir olay değil. Çalışanları eğitmeleri gerekli. Özellikle hijyen çok önemli. Bu konuda kesinlikle değişime gidilmeli. Tek çözüm ise eğitim, eğitim ve eğitim. Doktorları, hemşireleri, bakıcıları ve hademeleri eğitmeleri gerekiyor. Romanya’yı örnek alabilirler. Romanya Devlet Bakanı bana “gelin tekrar birlikte gezelim” dedi.
Bakan Düşes'e kızdıDüşes'ten Bakan Çubukçu'ya yanıtGizli çekimler yayınlanıyor Türkiye ile İngiltere arasında büyük bir diplomatik tartışma başlattınız, Dışişleri bu durumdan memnun mu? SF: Ne tartışması? Böyle birşey yok. Kızlarım Saray’ı gezmedi ben gezdim. Dışişleri şikayetci değil ve durumdan haberdar. Eski kocam Prens Andrew ile arkadaşız. Olayı o da biliyor. Konuştuk ve beni destekliyor.
Jan Devletoğlu: Kraliyet ailesinin böyle bir olayda rol oynamasını doğru buluyor musunuz? Galler Prensi ve Kraliçe Elizabeth, Türkiye’yi geçen yıl ziyaret etti. Siz bu filmle İngiliz hükümetinin, kraliyet ailesinin ve eski eşiniz Prens Andrew’nun olumlu faaliyetlerini baltalamıyor musunuz?
SF: Ben Kraliyet ailesinin üyesi değilim.
Jan: Ama kızlarınız öyle...
SF: Kızlarım Ankara’da Saray Yetimhanesi’ni ziyaret etmedi. Sadece ben gittim. Ben de söylediğim gibi kraliyet ailesininin bir üyesi değilim.
Jan: Ama Türkiye’ye beraber gittiniz.
SF: Ben siyasi bir figür de değilim. Çok yönlü bir insanım. Ve de Majestelerinin ve kraliyet ailesinin sonsuz bir destekleyicisiyim. Türkiye’nin de yanındayım ancak tek bir şartla: İnsan hakları kriterlerine uymalılar. Oraya bir anne olarak gittim. Gittiğime de asla pişman değilim. O görüntülerde yerde sırt üstü yatan zihinsel engelli 52 çocuk var. Bazıları hapsedilmiş. Zihinsel engelli olmak bir hastalık değildir. Kutu içinde hapsedilmeleri gerekmez. Görüntülerin ve yaptıklarımın yüzde yüz arkasındayım.