Genelkurmay Başkanlığı, daha önce parçaları üzerinde füze izine rastlanmadığını duyurduğu Türk jetinin "uçaksavarla düşürülme ihtimalinin de ortadan kalktığını" açıkladı.
22 Haziran'da Suriye karasularına gömülen Türkiye'ye ait RF-4E uçağının neden düştüğü konusundaki muamma sürüyor. Türkiye, uçağın Suriye'den atılan bir füze ile uluslararası hava sahasında düşürüldüğü mesajını vermişti. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ise, jetin Suriye hava sahasında uçaksavar mermisiyle düşürüldüğünü öne sürmüştü.
Suriye'nin düşürdüğü 'iddia' olmaktan çıktı
Genelkurmay Başkanlığı, daha önce resmi açıklamalarda "Suriye tarafından düşürüldüğü" duyurulan Türkiye'nin jeti için "Suriye makamlarınca kendileri tarafından düşürüldüğü iddia edilen uçak" ifadesini kullanmıştı. Genelkurmay'ın 11 Temmuz'da yaptığı bu kelimelendirme, uçağın Suriye tarafından vurulmadığı, bir kaza sonucu düştüğü iddialarını da gündeme getirmişti. Ancak Genelkurmay, son açıklamasında "iddia" kelimesini geri aldı ve bu kez kesin ifadeyle "Suriye tarafından düşürüldüğü" ifade edildi. Bu kesinlik, açıklamanın 6. maddesinde "Deniz dibindeki önemli parçaların çıkarılıp teknik incelemeleri tamamlandıktan sonra uçağımızın Suriye tarafından nasıl düşürüldüğünü tespit etmek mümkün olabilecektir" denilerek ifade edildi.
Diğer yandan Genelkurmay Başkanlığı'nın bugün (13 Mart 2012) yaptığı açıklama ile "jetin uçaksavar ateşiyle düşürüldüğü ihtimalinin de ortadan kalktığını" duyurmasıyla düşme nedeni konusundaki soru işaretleri büyüdü.
Genelkurmay Başkanlığı'nın 9 maddelik açıklamasının tam metni şöyle:
1. 22 Haziran 2012 tarihinde, Doğu Akdeniz’de, uluslararası hava sahasında, silahsız ve tanıtma sistemi açık olarak görev uçuşu yaptığı esnada hiçbir uyarı yapılmadan RF-4E uçağımızın düşürülmesiyle ilgili altı açıklama yapılarak kamuoyu doğru olarak bilgilendirilmeye çalışılmıştır.
2. Ancak, düşürülen uçağımız ile ilgili 11 Temmuz 2012 tarihinde yapılan açıklamamız hakkında yapılan yorumlar üzerine konuya açıklık getirmek maksadıyla kamuoyunun yeniden bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur.
3. Olay günü (22 Haziran 2012) saat 11.57’de uçağımız ile radar ve telsiz irtibatının kesildiğinin öğrenilmesi üzerine, uçağımızın akıbetinin araştırılması için Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığımıza emir verilmiş, deniz ve hava araçlarımız derhal irtibatın kesildiği bölgeye sevk edilmiştir.
4. Bugüne kadar su yüzeyinden toplanan malzemelerin kriminal inceleme sonucu kamuoyu ile paylaşılmıştır.
5. Kriminal inceleme sonucuna göre; uçağımızın düşürülme nedenleri arasında, Suriye tarafından iddia edildiği gibi bir uçaksavar ateşi ile düşürülme ihtimalinin ortadan kalktığı görülmüştür.
6. Deniz dibindeki önemli parçaların çıkarılıp teknik incelemeleri tamamlandıktan sonra uçağımızın Suriye tarafından nasıl düşürüldüğünü tespit etmek mümkün olabilecektir.
7. Kurtarma faaliyetlerinde, şehitlerimizin naaşlarının deniz dibinden çıkarılmasına öncelik verilmiş, bu arada bazı küçük parçalar da çıkarılmıştır. Ağır ve büyük parçalar deniz dibinde kalmıştır. 11 Temmuz 2012 tarihli açıklamamızda belirtildiği üzere Nautilus araştırma gemisinin bölgeden ayrılmasından sonra, kurtarma faaliyetlerine kendi imkânlarımızla devam edilmiştir.
8. Uçağımızın diğer önemli büyük parçalarını çıkarmak için yeni imkânlar araştırılmış ve bu çalışma sonuçlandırılmıştır. Kurtarma faaliyetlerine kısa bir zaman sonra yeniden başlanacaktır.
9. Çalışmalarımızın sonucunun sabırla beklenmesini ve konu ile ilgili yapılacak resmî açıklamalara itibar edilmesini değerli halkımızdan ve tüm basın mensuplarından saygıyla rica ederiz.