T24 - BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşamını yitirdiği helikopter kazasıyla ilgili olarak Devlet Denetleme Kurulu’nun açıkladığı raporda yer alan helikopterin uçuş bilgilerini taşıyan cihazların enkazdan çalındığı iddiası dün ortaya çıkan fotoğrafla güçlendi. Dün yayımlanan fotoğrafta GPS ile SKYMAP IIIC adlı cihazlar helikopterin üzerinde görünürken iki gün sonra çekilen fotoğrafta ise iki cihazın yerinde olmadığı, bağlı oldukları panelden söküldükleri görüldü.
Devlet Denetleme Kurulu’nun 25 Mart 2009’da meydana gelen ve BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin yaşamını yitirdiği kazayla ilgili hazırladığı raporda, pek çok detay gözler önüne serilmişti. Raporda ilk defa, “kaza anında kaza mahallinde bazı hava araçlarının olabileceği ve helikopterin çok yakınından geçen bir başka uçak nedeniyle savrularak düşmüş olabileceği, enkazdan kaybolan uçuk bilgileri açısından önemli veriler elde edilebilecek GPS cihazının kazadan iki gün sonra öğle saatlerinde kaybolduğu, ELT (acil yer belirleme vericisi) cihazının helikoptere yanlış monte edildiği, yakılan enkaz parçalarının olayla ilgili delillerin bozulmasına yol açıp açmadığı konusunun soruşturulması gerektiği, Kahramanmaraş Valiliği’nin olaya ilişkin DDK’ya gönderdiği raporlarda ihmal ve gecikmeleri saklamak için değişiklikler yapıldığı” gibi pek çok yeni iddia ve tespite yer verilmişti.
Cihazlar enkazdan çalındı
Raporda, KSK tarafından çekilen fotoğrafların DDK’da incelenmesi sırasında, GPS’e ait karlar arasında ters yüz olmuş vaziyette bir görüntünün bulunduğu tespit edildiği ama daha sonra bu cihazların ortadan kaybolduğu belirtiliyor. İlave uçuş bilgileri sağlayabileceği belirtilen GPS cihazlarının kaza mahallinde muhafaza edilemediği ve KSK raporunda bu konuda hiçbir bilginin bulunmadığının kaydedildiği raporda, “Cihazın en son fotoğraflandığı 30.03.2009 tarihi öğle saatleri ile kaybolduğunun fotoğraflandığı 31.03.2009 günü öğle saatleri arasında yok olduğu/çalındığı anlaşılmıştır. Bu itibarla kaza mahallinde bulunan başta ( .... )olmak üzere tüm şüpheliler hakkında Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma yapılması önerilmektedir” deniliyor. Bu iddia dün ortaya çıkan fotoğraflarla da kanıtlandı. Zaman Gazetesi ‘nda dün yayımlanan fotoğraflar da bu bilgileri kanıtladı. Uzmanlar çalındığı ya da yok olduğu öne sürülen cihazların, uydulardan sinyal alarak hava aracını yönlendirdiğini, gideceği yere olan uzaklığını gösterdiğini belirtirken, aynı zamanda helikopterin irtifasıyla ilgili de bilgi verdiğini belirtti. Argus 5000CE cihazının herhangi bir GPS’den aldığı konum bilgisini kullanarak pilota seyrüsefer planlaması ve uçuş esnasında kolaylıklar sağlayan bir sistem olduğu belirtilirken, SKYMAP IIIC cihazının ise coğrafi konumu belirlediği ve aynı zamanda kayar harita özelliği ile küresel konul bilgisini digital bir harita üzerinde gösteren bir sistem olduğunu, sistemin veri tabanına işlenmiş bilgiler doğrultusunda bu haritada yerleşim yerleri, yollar, su kaynakları, havaalanları, VOR ve NDB istasyonları gibi seyrüsefer yardımcıları, havayolları, kavşaklar gibi ilave bilgiler görüntülenmesini sağladığı kaydedildi.
Uçaklar mı düşürdü?
DDK raporunda, helikopter kazasının olduğu günün sabahından itibaren kazanın olduğu bölge yakınlarında yoğun bir hava aracı hareketliliği olduğu dile getiriliyor. Kaza anında da söz konusu hareketliliğin devam ettiği, ancak muhtemel kaza saatinden sonra iki saat kadar hava hareketliliği yaşanmadığı ve daha sonra yeniden bir hava hareketliliğinin görüldüğü kaydediliyor. Raporda, helikopterin başka bir hava aracının etkisiyle düşmüş olabileceği şüphesine yer veriliyor. Helikopterin çok yakınından geçen bir başka uçak nedeniyle savrulmuş veya düşmüş olabileceği iddiasının, ‘araştırılmaya değer’ bulunduğu vurgulanıyor. Yine raporda, helikopter üzerinde Artex ME406P model ELT (Acil Yer Belirleme Vericisi) cihazının bulunduğu belirtilirken, Esas Havacılık personeli teknisyen .....’nin ELT antenini iki yönden hatalı monte ettiği vurgulandı. Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan Kaza Soruşturma Kurulu’nun (KSK) raporunda ise bu hususa hiç değinilmediğine dikkat çekildi. KSK’nın raporunda arama kurtarma faaliyetlerine ilişkin hiçbir bilginin bulunmadığı, yeterli fotoğraf çekimi yapılmadığı, kabin içi durum fotoğraflanması ve incelemelerinin eksik yapıldığı ve kaza kırım raporunda yer almadığı, KSK Raporunda görgü tanıklarının ifadelerine yer verilmediği, rapor hazırlanırken Adli Tıp Uzmanı katkısının alınmadığını da vurgulandı.
‘Parçaları yakıldı’
“Kaza mahallinde yakılarak kısmen yok edilen helikoptere ait bazı parça ve atıkların, 28 Mart günü bölgede bulunan ..... daha sonra oraya ulaşan ve gece orada kalan .... timi tarafından yakılmış olabileceği anlaşılmıştır “ denilen raporda, yakılan parçaların enkazla ilgili delilleri bozulmasına yol açıp açmadığının araştırılması gerektiği belirtiliyor.