Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Hakan Şükür ve Arif Erdem'in kulüp üyeleliklerinin iptal edilmesiyle ilgili olarak "Teröre bulaşanların üyeliğinin sürmesi mümkün değil" dedi. Başkan Özbek, Şükür ve Erdem'in ihraçlarının sebebinin aidat olmadığını da belirterek "İhracın nedeni aidat değil terör örgütüyle bağlantı" ifadesini kullandı.
NTV ve NTVSpor'un ortak yayınında konuşan Özbek'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Kongre sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şimdi şöyle. Tabii uzun bir genel kurul oldu. Genel kurulun ibrasına müteakip hazerunda bir rahatlama oldu. Uzun süren bu toplantı neticesinde salonda, bazı genel kurul üyeleri salonu terk etti. Galatasaray'da kulüpten ihraç sistemi şöyle çalışıyor. Gereken kişileri disiplin kuruluna sevk ediyoruz. Bunlarla ilgili ya şikayet vardır, ya başka bir şey. Disiplin kurulu konuyu araştırır, insanları savunmalarını yapmak üzere davet edilir. Daha sonra toplanır ve kararını verir. Elimde bulunan dosya Hakan Şükür'ün dosyası. İçinde gerekli belgeler, gazete yayınları.
Hepsi bir dosya halinde oluşturuldu. Disiplin kurulu, oluşturduğu dosyayı bir yazıyla yönetim kuruluna bildirir. Bunun gereği olarak ilgili kişinin ihraç edilmesi veya hak mahkumiyeti gibi cezalar verilir. Yönetim kurulu, disiplin gibi durumlarda ihraç kararı alabilir. Ama bunun tasdik edilmesi için genel kurula sevk eder. Genel kurulun onayıyla ihraç işlemi yapılır. Bugün söylenenlerin dışında, Hakan Şükür ve Arif Erdem ile beraber 7 kişi sevk edildi. Disiplin kurulunun gerekçeli kararını okumak istiyorum size.
Bu karar, 22 Eylül 2016'da alınmış. Konuyla ilgili olarak Hakan Şükür hakkındaki şikayet adresine gönderildi. 7 gün içinde sözlü veya yazılı savunmasını bildirmesi istendi. Hakan Şükür savunma vermemiştir. Üye, savunma hakkından vazgeçmiş sayılması. 25 Ağustos 2016'da Resmi Gazete'de tanımı açıklanmış FETÖ terör örgütü kapsamında mal varlığına el konmuştur. Hakkında yakalama kararı çıkarılmıştır. Kulübümüzün kuruluş amaçları arasında Atatürkçü gençler yetiştirmek, demokrasiye bağlı kalmak vardır. Hakan Şükür'ün cumhuriyetin temel değerlerine olan bağlılığı tartışmalı hale gelmiştir. 667 sayılı KHK ile, milli güvenliği tehdit eden dernek ve kurumların kapatılacağı ifade edilmiştir. Kulübün var oluşunu tehlikeye sokan bir kişinin, üyelik haklarının korunamayacağı düşünüldüğünde, ihracı için gereken şartlar oluşmuştur.
Peki Genel Kurul'da ne oldu?
Benzer şekilde aynı suçtan 7 kişiyi gönderdik. Genel Kurul 5 kişiyi ihraç etti. Hakan Şükür ile Arif Erdem'i az bir farkla reddetti. Demin okuduğum metinde Galatasaray Spor Kulübü'nün hangi koşullarda üyelik sonlandıracağı çok net. Özellikle terör örgütlerine bulaşmış kişilerin, kulübe üye olma hakkı yoktur zaten. Camia, böyle bir kara gölgeyi içinde taşıması mümkün değil. Burada yönetim kurulunun, disiplin kurulunun görüşleri net. Biz bu anlamda tereddüt etmeden Genel Kurul'a sevk ettik. Beş kişinin ihracını kabul ettiler, ama Hakan Şükürlerinkini reddettiler. Kararın, orada bu şekilde alınması çok önemli.
Bir defa 11-12 saatlik bir maratondan sonra hazırunun büyük bir kısmının şeyi terk etmesi ve provakatif bir azınlığın, hamaset dolu Hakan Şükür ve Arif Erdem'in Galatasaray'da oynamış olması olayı hassas bir hale getirdi. Provokatif söylemler de Genel Kurul'un havasını bir anda değiştirdi. İnanıyorum ki Galatasaray camiasının bütünü buna çok üzülmüştür. Ben böyle bir şey beklemiyordum. Tak tak tak beş kişiyi ihraç ettiler.
Bu değerlendirme çerçevesinde Hakan Şükür ve Arif Erdem'i terör örgütleriyle olan bağlantıları çerçevesinde tekrar karar aldık. Buradaki karar da tüzük gereği, kulüpten ihracı konusunda Eylül ayından beri var olan bir şey. Aidatlar konusu şunun için.
Demin prosedürü anlatmaya çalıştım. Disiplin kuruluna bağlı bir üyeyi ihraç etmek istiyorsanız yönetim, disiplin kuruluna sevk ediyor.
Karar tasdik için Genel Kurul'a gönderiliyor. Bunun dışında bir prosedür takip etmeniz mümkün değil. Bu karar dönünce Genel Kurul'dan, çünkü bu kararı görmezden gelmemiz mümkün değil. Bu ne Galatasaray'a ne Galatasaray'ın değerlerine yakışmıyor. O itibarla biz, tüzüğün bize verdiği bir yetki var. 6 sene aidatını yatırmamış üye varsa, yönetim kurulu yetkisiyle ihraç edebilirsiniz.
Biz o anda bunu devreye soktuk. Ama bu hiçbir zaman Hakan Şükür ve Arif Erdem'in kulüpten 'aidat' yüzünden atıldığı anlamına gelmiyor.
Dolayısıyla bizim ana argümanımız aidatlarını ödememeleri değil, aidatların ödenmemesi bu durumda bir artı sebep teşkil etmiştir. Kaçarak zaten bu suçluluklarının teşkilini kendi kendilerine yapmıştır. Özellikle 15 Temmuz gibi bir sürecin ardından bunların üyeliklerinin devamına izin veremezdik.
Bir haber beklentisi içinde bu kararları almadık. Biz 25'inde Genel Kurul'u yaptık. Daha 16 saat geçmeden bekledik. Bu toplantının yapılmasının ana sebebi Genel Kurul'un aldığı bu kararın Galatasaraylıları üzdüğünü düşündük. Kimse, yapılan bu ihraç işinin basit bir üye aidatını ödememek olarak görmemeli. Şu anda bir tüzük çalışması var ama bu 2 bin 700 üye ile ilgili değil. Dolayısıyla o konuda çalışmamız sürüyor. 2 bin 700 üye farklı sebepten gündeme gelmiştir. Aidatlarını ödememeleri dolayısıyla gündeme gelmiştir.
Galatasaray Spor Kulübü'nde ısrarla bir yönetim zafiyeti yaftalaması, seçildiği birinci günden itibaren yapılır. Bizim çalışmalarımızı takdir edecek kısım, kurul, Genel Kurul. Seçildiğimizden sonraki Genel Kurullar sürecine bir bakın. Seçildik, yetki istedik, verdiler. Proje yapmak için Emlak Konut'ta verdiler. Güvenlerini belirttiler. İbra olmak istedik, geçmiş 2015 yılı itibariyle ibra ettiler. Yani, burada bazı mihraklar inanılmaz bir çabası var. Bazı üyelerimiz istifa ettiler. Ama, o kadar zor koşullarda, o kadar zorluklarla gidiyoruz ki elbette yorulmalar oluyor.
Valla şu andaki yönetim asli olarak görevinin başında. Ben, şunu kesinlikle kabul etmiyorum. "Bu yönetim zayıf bir yönetim". Tamam, zayıf bir yönetim de bunun nedenlerini sorgulamak lazım. Florya'yı taşımaya çalışıyoruz, yaptığımız işler belli. "Galatasaray battı" dedikleri dönemde biz kulübü devraldık. Çok rahat bir mali pozisyonumuz var diyemem, "Ben Galatasaray'ın mali yapısını düzelteceğim" dedim. Mali disipline uyulduğu zaman hiçbir sorun yok zaten.
Galatasaray'ı önümüzdeki yıllarda bir tehlike beklemiyor. Önümüzdeki sezon kupalara katılma hakkı elde ettiğimizde katılacağız.
"