Ekonomi

Durmuş Yılmaz'a 'kaçak içki' şoku!

Alkollü içkilerle ilgili düzenlemeler her gün yeni bir tartışmaya neden olurken, Merkez Bankası da içki kaçakçılığı suçlamasıyla karşı karşıya ka

06 Mart 2011 02:00

T24 - Alkollü içkilerle ilgili düzenlemeler her gün yeni bir tartışmaya neden olurken, Merkez Bankası da içki kaçakçılığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Durmuş Yılmaz’ın ‘kaçak içki’ yüzünden 2 yıl hapsi istenebilir.



İmzasız bir ihbar mektubu ile Merkez Bankası’nın Ankara Farabi Sokak’taki lokalinde sürpriz denetim yapan Tütün Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu yetkilileri bandrolsüz içki buldu. Mali polis çağırıldı, içkilere el kondu. Savcılık da soruşturma açtı. Soruşturma 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında açıldığından Merkez Bankası yetkilileri içki kaçakçılığından 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası alabilecekler...

Alkollü içkilerle ilgili düzenlemeler her gün yeni bir tartışmaya neden olurken, Merkez Bankası da içki kaçakçılığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.

Bankayı kaçakçılık suçlamasıyla yüzyüze getiren olaylar zinciri Şubat ayının son haftası Ankara’da başladı. Vatan gazetesinin haberine göre; imzasız bir ihbar mektubunu dikkate alan Tütün Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK), Merkez Bankası’nın Farabi Sokak’taki lokalinde sürpriz denetim yaptı. Doğrudan içkilerin bulunduğu depoya giden TAPDK yetkilileri, “bandrolsüz içki” bulundurulduğu gerekçesiyle mali polisi çağırdı. Banka lokaline gelen mali polis içkilerin bulunduğu depoda, bankanın 2005 yılında kapattığı İstanbul lokalinden Ankara lokaline getirilen içkilere, geriye dönük bandrol takılmamış olduğu gerekçesiyle el koydu. Yönetim, İstanbul’daki lokalin kapatılmasının ardından, içkilerin Ankara’ya getirildiğini belirterek, içkilere ait fatura ve kayıtları göstererek içkilerin kaçak olmadığını savundular. Ancak bankanın duruma itiraz ederek faturaları göstermesi işe yaramadı. Konuyu savcılığa intikal ettiren polis, Merkez Bankası hakkında “içki kaçakçılığı” suçlamasıyla işlem yapılmasını istedi.

* İçki kaçakçılığı ile suçlanan Merkez Bankası’nın Başkanı Durmuş Yılmaz içki içmiyor...


Kaçakçılıkla suçlandılar

Soruşturma çerçevesinde savcılığa savunmasını veren Merkez Bankası’nda nefesler tutuldu, herkes suçlamanın ne olacağını bekliyor. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın da bu gelişmeler nedeniyle büyük bir şaşkınlık yaşadığı ve süreci yakından takip ettiği belirtiliyor.

Suçlama, “bandrolsüz içki bulundurmak” olursa para cezası, içki kaçakçılığı olursa yetkililere hapis cezası çıkacak.

Banka yönetimi yaptığı tüm savunmalarda bu durumun kaçakçılığa girmediğini ifade ederek, suçlamaya itiraz etti. Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında açtı. Yasaya göre, böyle bir suçla ilgili hapis cezaları 6 ayla 2 yıl arasında değişiyor.

Öte yandan savcılığın bankaya bandrolsüz içkiler nedeniyle 5 bin gün adli para cezası verebileceği belirtiliyor. Adli para cezalarının günlük 20 ile 100 TL arasında uygulandığını belirten yetkililer, 5 bin gün adli para cezası kesilmesi halinde Merkez Bankası’nın 100 bin lira ile 500 bin lira arasında ceza ödemek zorunda kalabileceğine dikkat çekiyor.


Evinde, mahzeninde 2007’den öncesine ait içki olanlar aman dikkat!

Alkollü içkilerde 2007 yılında yapılan mevzuat değişikliğiyle tüm içkilerin bandrollü satılmasına karar verildi. Maliye Bakanlığı’nın Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerde Bandrollü Ürün İzleme Sistemi Genel Tebliği’yle getirdiği yeni düzenle, bandrolsuz içki satışı yasaklandı.

Ayrıca üretici, toptan satıcı, perakende satıcı ve açık içki satıcılarının stoklarında bulunan ve 24 Temmuz 2007 tarihinden önce üretilmiş veya ithal edilmiş ürünlere 5 Kasım 2007 tarihine kadar bandrol uygulanması zorunlu tutuldu. Stoklarında bandrolsüz alkollü içki bulunduranların, bandrol taleplerini, söz konusu ürünlerini teslim aldıkları tedarikçisine, Stok Bandrol Bildirim Formu ile bildirmesi istendi. Böylece stoklarında alkollü içki bulunanlar, bunları satın aldıkları firmalara başvurarak herbir içki için geriye dönük bandrol almaları istendi.

Merkez Bankası yetkilileri bandrol uygulamasına eksiksiz uyduklarını belirtirken, sorun yaratan içkilerin bu uygulamadan 2 yıl önce lokale geldiğini, 2007’de mevzuat değişince bu içkilerin korunaklı depoda kaldığını vurguluyorlar. Ancak tüm içkilerin faturalarının, kimden ne zaman nasıl aldığının belli olduğunu belirterek, bunlarla ilgili “kaçak içki” muamelesinin yapılamayacağını belirtiyor.


İhmal denir de kaçakçısınız denir mi?

Merkez Bankası yetkilileri olayın gelişimini anlatarak, gelinen noktaya şöyle tepki gösterdiler: “Bizim İstanbul’da kapatılan lokalimizden 2005 yılında bu içkiler Ankara’ya getirilmiş. Bunlar depoya konulmuş. Aralarında şaraplar ve şampanyalar bulunuyor, saklamaya uygun ortamda depoya yerleştirilmiş. Sonra 2007’de bir mevzuat değişikliği yapılarak mevcut tüm içkilere bandrol zorunluluğu getirilmiş. Lokale alınan tüm içkiler bandrolle alınmış.

Ama eski, depoda duranlar, burada kalmış. Yeniden satın alınan firmalara dönülüp bandrol istenmemiş. Zaten bu içkilerin satın alındıklarına dair her türlü fatura ve kayıt bulunuyor. Yani içkilerin kaçak olmadığı, olamayacağı açık şekilde faturalarıyla belli. Ancak bu içkileri “kaçak içki”, durumu da “kaçakçılıkla mücadele kanunu” kapsamına sokuyorlar. Yani ‘ihmal’ denilebilir, ‘Düzeltin’, ‘İdari ceza’ denilebilir ama ‘Merkez Bankası, kendi lokalinde içki kaçakçılığı yapıyor’ denilebilir mi? Böyle saçma bir şey olabilir mi?”