T24- İklim değişikliğinin insan sağlığı üzerinde çok olumsuz etkileri olduğuna yönelik görüşleri destekleyen bilimsel verilerin arttığını belirten Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), üye ülkelere ortak hareket etme çağrısında bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü'nün aylık bülteninde, Kobe'deki DSÖ Sağlık Gelişim merkezi uzmanlarından Jacob Kumaresan ile Alabama Üniversitesi Global Sağlık Merkezi'nden Nalini Sathikumar imzalı çalışmada, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerinde çok büyük boyutta etkili olacağını destekleyen delillerin artığı belirtilirken, ısı ve deniz seviyelerinin yükselmesi, sel gibi felaketlerin artmasının su kaybına ve kirliliğine yol açtığı, bunun da sindirim yolu hastalıklarını körüklediği kaydedildi.
Rapora göre, ısı değişimleri sıtma ve kızıl gibi vektörle bulaşan enfeksiyonların artışını tetikleyecek, bulaşıcı hastalıkların sıklaşmasına neden olacak.
Küresel bir sorun olan iklim değişikliğinin, dünya genelinde sağlık sorunlarına yol açacağı ifade edilen raporda, etkin sağlık sistem ve kaynaklarının eksikliği nedeniyle, olumsuz etkilerden gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerin daha fazla zarar göreceği kaydedildi.
DSÖ'ye göre, verimsiz ürünler, sıtma ve diğer hastalıklar, seller, dengesiz beslenme gibi iklim değişikliğinin tetiklediği sorunlar nedeniyle gelişmemiş ülkelerde her yıl ortalama 150 bin kişi hayatını kaybediyor.
İLK SIRAYI GÜNEYDOĞU ASYA ALDI
İklim değişikliği konusunda en sıkıntılı bölgeler arasında Güneydoğu Asya ilk sırada geliyor. Dünya nüfusunun yüzde 26'sına, dünyadaki yoksul insanların yüzde 30'una ev sahipliği yapan Güneydoğu Asya topraklarının şimdiden iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle karşılaşmaya başladığına işaret edilen raporda, en büyük sorunun bulaşıcı hastalıklarla mücadele olduğu kaydediliyor.
Ekonomisinin büyük bölümü tarıma ve doğal kaynaklara dayanan Güneydoğu Asya'da iklim değişikliğinden kaynaklanan doğa olaylarının ekonomileri olumsuz etkileyeceğine dikkatin çekildiği raporda, Asya Kalkınma Bankası'nın, Tayland ve Endonezya için, hızla önlem almamaları durumunda, 90 yıl sonra yüzde 6.7 oranında gelir kaybına uğrayabilecekleri uyarısında bulunduğu hatırlatıldı.
DSÖ, başta Güneydoğu Asya olmak üzere, dünyanın birçok bölgesinde hastalık ve virüslere karşı kontrol ve acil durum planları bulunmadığını, çoğu ülkenin yeterli mali kaynak ve etkin sağlık altyapısından yoksun bulunduğunu belirterek, mevcut yapılarla iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini bertaraf etmenin güç olduğunu kaydediyor.
Uzmanlara göre, sorunun büyüklüğü nedeniyle, özellikle politika yapıcıların bu konuda acilen bilinçlendirilmesi önem kazanırken, tüm ülkelerin, iklim değişikliği nedeniyle ekonomilerindeki olası kayıpları telafi etmeye ve güçlü sağlık sistemleri kurmaya yönelik stratejik planlar oluşturmaları da hazırlamaları gerekiyor.
Üye ülkelere, stratejik planların sadece kağıt üzerinde kalmaması için, bu faaliyetlerin nasıl finanse edileceğini de belirleme çağrısı yapan DSÖ'ye göre, sağlığı tehdit eden konularda etkin ve sürdürülebilir önlemler alınabilmesi, ülkelerin ortak eylem, yatırım ve görev paylaşımını yapabilmeleriyle mümkün olacak.