Cumhuriyet yazarı Özgür Mumcu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Irak Başbakanı İbadi’ye söylediği “Sen benim zaten muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin, kalitemde değilsin" sözlerini hatırlattı. Mumcu, "AKP kongrelerinde 'Türkiye seninle gurur duyuyor' diye alkışlanan Barzani’nin dün AKP grup toplantısında adı anıldığında aynı kişiler “Bir gece ansızın gelebiliriz” diye slogan atıyor" dedi.
Mumcu'nun Cumhuriyet'te "Ortadoğu işleri" başlığıyla (4 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Ortadoğu, ittifakların sürekli değiştiği, meseleleri yakından takip edenin bile bir hafta ilgilenmese neyin ne olduğunu anlamakta zorlanacağı bir yer. Daha birkaç sene evvel Kobane’de IŞİD’le savaşan PYD’ye, Mesud Barzani’nin peşmerge güçleri Türkiye üzerinden, devletin gözetimi altında yardıma gidiyordu. O gün devlet eliyle peşmerge desteği verilen PYD, bugün terörist. Dün AKP kongrelerinde “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye alkışlanan Barzani’nin bugün AKP grup toplantısında adı anıldığında aynı kişiler “Bir gece ansızın gelebiliriz” diye slogan atıyor.
Daha geçen sene bu zamanlar sayın Erdoğan, Irak Başbakanı İbadi’yle Başika üssü sebebiyle tartışıyor ve şunları söylüyordu: “Sen benim zaten muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin, kalitemde değilsin, Irak’tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil. Biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin. Kim bu? Irak’ın başbakanı. Önce haddini bil.”
Yine geçen sene bu zamanlar, iktidar medyası buna benzer haberlerden geçilmiyordu: “Türkiye’ye karşı hasmane tutum sergileyen Bağdat yönetimi, Türkiye ile iyi ilişkiler kuran Kuzey Irak Bölgesel Yönetimini de cezalandırıyor. Irak merkezi hükümeti Mesud Barzani yönetimine yaklaşık 1.5 yıldır petrol gelirlerini göndermeyerek zor duruma düşürüyor.”
O vakitler Rusya’yla aramız kötüydü. Rusya Savunma Bakanlığı, Erdoğan ve ailesini IŞİD petrolünü Türkiye’ye aktarmakla suçluyordu. Irak başbakanı İbadi de IŞİD’in Türkiye üzerinden petrol kaçakçılığı yaptığını söylüyordu. İran’da resmi yetkililer “Elimizde IŞİD’in Türkiye’ye petrol sevkıyatının kanıtları var” demekteydi. Türkiye, petrol konusunda Barzani’den yanaydı ve Bağdat’a yönelik çok sert açıklamalar yapıyordu.
Bugün durum ne? TRT’nin geçen haftaki haberi şöyle: “Irak’ta gayrimeşrureferandumun ardından hamle üstüne hamle. Irak Başbakanlık ofisi, Türkiye’nin ham petrol ihracatı için Bağdat hükümetiyle anlaştığını açıkladı. Irak hükümeti, Türkiye’nin bölgeden petrol alırken sadece Bağdat yönetimini muhatap almayı kabul ettiğini duyurdu.”
Bağdat’la Başika konusunda anlaşamıyorduk ve dahası Türk Silahlı Kuvvetleri, Başika’da peşmergeleri eğitiyordu. Bugün ise Irak ordusuyla sınırda ortak tatbikat yapıyoruz. Yeni Şafak’ın haberine bakılırsa Irak ordusu Türk askerinin desteğiyle Habur Sınır Kapısı’nı almak üzere operasyon hazırlığında.
Peki, zamanında Irak ve Suriye’de fena halde kavgalı olduğumuz İran’da durum ne? Dün Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, İran’daydı. İran Genelkurmay’ını ziyaretinde bilgisayar ekranlarına Tevbe suresinin 38. ayeti Türkçe ve Farsça olarak yansıtıldı: “Ey inananlar, size ne oldu ki: ‘Allah yolunda topluca savaşa çıkın!’ dendiği zaman yere çakılıp kaldınız?”
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir sözüyle bu yazıyı bitirmekte fayda var: “Şunu unutmayın; AK Parti demek Türkiye demektir. AK Parti zaafa uğrarsa Türkiye uğrar.”
İşte öyle. Bir yanda petrol pazarlığı öte yanda din istismarı.