Mehmet Ağar'ın Susurluk davasına ilişkin duruşması öncesinde DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ile bazı parti ve örgütler basın açıklaması yaptı.
Buldan, Ankara Adalet Sarayı önünde yaptığı açıklamada, "belli bir dönemin hem tanığı hem de mağduru olduklarını" söyledi. Bu sebeple "Ağar'ın davasının kendileri için büyük önem taşıdığını" kaydeden Buldan, "Ama, bu dava Mehmet Ağar'ı aklama davası olarak karşımıza çıkıyor. Yani bir şekilde Türkiye'de işlenen faili meçhul cinayetlerin ve kayıpların baş aktörü ve sorumlusu olan Ağar, bugünkü duruşmadan da elini kolunu sallayarak çıkıp gidecek" dedi.
Susurluk ve Ergenekon davalarının "bir bütün" olduğunu savunan Buldan, şöyle devam etti:
"Bu iki davanın mutlaka birleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü, Türkiye'deki binlerce faili meçhul cinayetin ve kaybın baş aktörü ve sorumluları bir şekilde yargı önüne çıkartılmaya çalışılıyor ama bir taraftan da bu insanlar serbest bırakılıyor. Bu Türkiye, Türkiye'nin aydınlık geleceği, şeffaf bir Türkiye, demokratik bir Türkiye açısından kabul edilemez bir durumdur. Türkiye gerçek bir hukuk devleti olduğunu kanıtlamak istiyorsa, bugünkü davayla Ergenekon davası birleştirilmelidir. Sadece Ağar değil, onun ekibinde çalışan, özellikle '91-95 konsepti' dediğimiz dönemde görev yapan, başta Tansu Çiller olmak üzere bütün yetkililerin, yargılanması ve halka hesap vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün savcı ve hukukçuları göreve davet ediyoruz."
DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız basın açıklaması sırasında da hazır bulundu.
‘Derin devletin en önemli aktörlerinden’
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Ankara 78'liler Derneği, Ankara 78'liler Birlik ve Dayanışma Derneği, Ezilenlerin Sosyalist Platformu, EMEP, DTP, SDP Ankara İl Teşkilatları, Sosyalist Parti ile 68'liler Dayanışma Derneği'nin de içinde bulunduğu bazı parti ve örgütler de aynı yerde ortak açıklama yaptılar.
İHD Ankara Şube Başkanı Gökçe Otlu'nun okuduğu açıklamada, "Ağar'ın, derin devlet örgütlenmesi sürecinin 12 Eylül'den bu yana en önemli aktörlerinden biri olduğu" savunularak, "Ağar hesap vermelidir. Bunun için, Susurluk'un devamı olan Ergenekon sürecine dahil edilmelidir. Görevi ihmalden değil, halka karşı işlediği suçlardan yargılanmalıdır. Bireysel olarak değil, kontrgerilla devletiyle birlikte yargılanmalıdır" denildi.
Kendilerini "Halk Cephesi Ankara Temsilciliği" üyelerinin basın açıklamasında ise "bugün görülen davada Ağar'ın adıyla özdeşleşen sayısız işkence, katliam, infaz ve kayıpların olmadığı" öne sürüldü.