T24 - DTP hükümetin İzmir'deki olaylara yaklaşımına tepki gösterdi. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in "Partiyi kapatın diye bağırıyorlar" açıklamasıyla ilgili olarak, "Hükümet açılımdan vazgeçti, DTP'yi sanık sandalyesine oturtmaya çalışıyor" dedi.
Türk, Grup Başkanvekili Gültan Kışanak, Diyarbakır milletvekilleri Hasip Kaplan ve Aysel Tuğluk ile birlikte İzmir'de DTP konvoyuna yapılan saldırıya ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Havaalanından, Emniyet Müdürlüğü tarafından belirlenen güzergahtan, sivil araçlarla miting yapacakları alana giderlerken, saldırıya uğradıklarını anlatan Türk, konvoyun önünde anons yapan ve siren çalan dolmuş şoförünü siren çalmaması konusunda uyardığını söyledi.
"En disiplinli, en duyarlı konvoylarımızdan biriydi" diyen Türk, yerel, bölgesel kıyafetli olan çocukların konvoyda bulunmadığını, sadece miting alanında bu çocukların kendisine çiçek verdiğini bildirdi.
Olay sırasında aradıkları İzmir Valisinin, kendisinin maçta olduğunu söylediğini, bunun üzerine ulaştıkları İçişleri Bakanlığı Müsteşarına emniyet tedbiri almadıkları için tepkilerini gösterdiklerini anlatan Türk, İzmir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürünün yanında bir sivil polisle birlikte otele gittiğini ve "Aynı gün 3 ayrı maç vardı, güvenliği oralara çekmiştir. Eğer böyle bir bilgimiz olsaydı buna müsade etmezdik" dediğini ileri sürdü.
İzmir Emniyet Müdürünün ise "Eğer biz olay yerinde olmasaydık onlarca insan ölebilirdi" şeklinde açıklama yaptığını belirten Türk, "Güvenlik Şube Müdürü, yanlış, eksik yaptıklarını ifade ederken, bu olayı farklı bir noktaya taşımaya yönelik bir mantığın bunu kullanmaya yönelik bir anlayışın öne çıktığını gördük" dedi.
"Hükümetin söylemleri daha vahim"
Hükümetin söylemlerini "olaydan daha vahim" şeklinde değerlendiren Türk, "Hükümet niçin bunu gündeme getiriyor? DTP'nin kapatılması için psikolojik bir ortam hazırladıkları açık. Sayın Çiçek'in Sayın Çelik'in açıklamalarında bu çok açık bir şekilde gösteriliyor. Bu gerginliği uçlara taşıyarak, DTP ve MHP'ye mal ederek 'istikrarı sağlayan biziz bu ülkede, biz olmazsak bu ülkenin istikrarı daha da bozulur' mesajı vererek, halkı kendilerine mecbur ettiren bir politik oyun var bunun altında. Bu çok açık bir şekilde görülüyor" diye konuştu.
Tepkilerinin 'İzmir halkına yapılmış' şeklinde yansıtılmaya çalışıldığını ileri süren Türk, "Tam tersine İzmir'de birçok sivil toplum örgütü, siyasi parti örgütleri basın toplantıları düzenleyerek, saldırıyı kınamışlardır. Bunu İzmir halkına mal etme gibi bir anlayışımız yok. Tamamen sivil, tamamen bu işten beslenen, bundan yarar sağlayacak kesimlerin düzenlediği bir provokasyon olarak değerlendiriyoruz, bunu İzmir halkına mal etmiyoruz" dedi.
Türk, "DTP, bütün bu saldırılara rağmen bugün sanık sandalyesine oturtulmak isteniyor. Bunun çok iyi görülmesi gerekiyor. Bu, Hükümetin açılım politikalarından vazgeçtiğinin ifadesidir. Hükümet, bu açılımdan vazgeçmesinin bahanelerini aramaktadır. Kimi kullanacak? İşte 'DTP, bu açılım politikasına destek vermedi, süreci baltalamaya çalıştı' mesajları vererek aslında bu süreci kapatmak istemektedir. Bugünkü hükümetin açıklamalarına baktığımızda esas mantığın bu olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
"Gerginlik politikası peşinde değiliz"
Kamuoyuna, "DTP kapatılmayı hak etmiştir" mesajı verilmeye çalışıldığını da savunan Türk, "Şimdi geçmişte Sayın Çiçek, 'AKP'yi kapatırsanız bölgeyi DTP'ye teslim edersiniz' mesajı veriyordu. Şimdi DTP'nin kapatılmasının ve DTP'nin kapatılmasından sonra Türkiye'ye farklı mesajlar vererek siyaseti yürütmeyi çalışıyorlar. Yine burada çok ince bir nokta var. Aslında bu süreçte bizi bölge partisi olarak suçlayan kesimlerin, Türkiye'nin diğer bölgelerine açılmamızı istemediklerinin ifadesidir" şeklinde konuştu.
DTP'li Türk, "Bir taraftan bölge partisi diye eleştiri getireceksiniz, diğer taraftan Türkiye partisiyiz dediğimizde de bizi suçlayacaksınız. Sayın Hükümete soralım, bir siyasi parti siyasi çalışmaları yaparken, nereye gideceği, ne yapacağı konusunda sizden izin mi alması gerekiyor. Bir partinin çalışmalarına yönelik kısıtlamaya yönelik, engellemeye yönelik mantığı ortaya koyacaksınız, ardından neden bu çalışmaları yapıyor diye eleştireceksiniz" ifadelerini kullandı.
Olayda 15 aracın tahrip edildiğini, 15 kişinin yaralandığını, eşi ve iki çocuğuyla linç edilmekten kurtulmak için aracıyla kaçarken kaza yapan 1 kişinin bugün tutuklandığını bildiren Türk, bugüne kadar saldırı yapanlarla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığını, mağdur olanların gözaltına alındığını söyledi.
"Gerginlik politikası peşinde değiliz"
DTP Genel Başkanı Türk, "DTP olarak biz başından beri sürecin, demokratik bir sürece evrilmesi, bu sürecin barışa evrilmesi konusunda çabalarımızı ortaya koyuyoruz. Kesinlikle bir gerginlik politikasının peşinde değiliz. Bunun önüne geçmek için de elimizden geldikçe çaba göstermeye çalışıyoruz. İzmir'de yaptığı konuşmalarımda halkı yatıştırdım, provokasyona gelmemeleri konusunda uyardım, herkesin sükunet içerisinde evlerine gitmelerini söyledim. Burada bölgeler arasındaki bir gerginliği yaratacak bir siyasi yaklaşımdan herkesin uzak durması gerekir" dedi.
Ahmet Türk, "Bütün siyasi partiler, her bölgeye, her yere gidebilmeli, çalışmalarını, projelerini anlatabilmeli. Gittikleri bölgelerde sivil toplum örgütleriyle, halkla diyalog kurabilmelidir. Aslında yapmaları gereken bu. Halka gitmeleri, sivil toplum örgütleriyle görüşmeleri, süreçle ilgili neler düşündüklerini öğrenmeleri, her siyasi parti için önemlidir. İzmir'de bir saldırı olduysa bir başka yerde de bunun karşılığı olsun gibi mantığın içinde değiliz. Tam tersi, bunun tehlikelerini ortaya koymaya çalışıyoruz. Ve siyasi partiler kendilerini gözden geçirmek durumundadır' diyoruz" diye konuştu.