T24- Siyasal sürece karşı tutum belirlemek için olağanüstü toplanan DTK Genel Kurulu toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı. Başkanlık Divanı üyesi Tülay Özdemir Özdemir, toplantıda "AKP'nin Kürt sorununun çözümüne dair herhangi bir projesinin olmadığını aksine 'Kürt sorunu bitmiştir' denilerek halkımıza statüsüzlüğün dayatıldığı değerlendirilmiştir" dedi. Özdemir, "saldırıları nedeniyle seçim güvenliğini ortadan kaldıran AKP'nin Kürt halkı nezdinde siyasi meşruiyetini kaybettiğini" belirtti.
800'e yakın delegenin katıldığı DTK Genel Kurulu toplantısının sonuç bildirgesini DTK Başkanlık Divanı üyesi Tülay Özdemir açıkladı.
Kongrenin Ortadoğu ve Kürdistan'da yaşanan son siyasal gelişmeleri değerlendirmek üzere olağanüstü gündemle toplandığını belirten Özdemir, devlet ve hükümetin siyasal ve askeri "saldırı konsepti"ne karşı DTK ve demokratik çevrelerin tutumu ve atılması gereken adımlar, Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun güçlendirilmesine dönük çalışmaların ele alınarak değerlendirildiğini söyledi.
Suriye rejimine çağrı
Özdemir, "Bu çerçevede öncelikli olarak Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri değerlendirmiş, statükocu devletlerin ve iktidarların gelişen halk hareketleri ile devrildiğini, demokratik halk hareketleri ile Ortadoğu'da bir özgürlük baharının yaşandığını fakat bu hareketlerin devrimci öncülükten yoksun olduğunu ifade etmiştir. Doğru devrimci bir öncülük yapılması durumunda Ortadoğu'da demokratik halk rejimleri dönemi gelişecektir" dedi.
“Ortadoğu ülkelerinde yaşanan gelişmelere paralel olarak Kürt halkının vermiş olduğu mücadele de çözüm aşamasına gelip dayanmıştır" diyen Özdemir şöyle devam etti: "Suriye'de yaşanan gelişmeler Kürdistan'ın bu parçası açısından önü alınamaz bir sürecin habercisidir. Baskı ve zor siyasetiyle ayakta duran Baas rejimi artık kendini sürdüremez bir noktaya gelmiştir. Ya Suriye halkların demokratik öz yönetimi temelinde bir yapıya kavuşacak ya da diğer Arap ülkelerinde olduğu gibi yıkılıp gidecektir. Kuşkusuz bu süreçte Kürtler kendi statülerini belirleyeceklerdir. Kongremiz Suriye rejimine halkımızın demokratik haklarını tanıma ve öz yönetimini kabul etme çağrısı yaparken, Kürt halkına da demokratik direnişini yükseltme sonuna kadar mücadelesine sahip çıkma çağrısı yapmaktadır."
Kürtlerin statüsü için ulusal birlik çağrısı
Bu bağlamda tüm Kürt parti ve örgütlerini yaşanan stratejik süreçte rol alma ve ulusal birlik esprisiyle hareket etme, Kürtlerin statüsünü inşa etme sürecine katılma çağrısı yapan Özdemir şunları ifade etti: "Halkımızın statüsünün belirlendiği bu süreçte ulusal birliğe gelmeyen anlayış ve tutumların halkımız tarafından kabul edilmeyeceği ve bundan dolayı da herkesin bu tarihi süreçte üzerini düşeni layıkıyla yapma çağrısı yapar. Bu anlamda kongremiz 4 Mayıs günü Kürt partilerinin Amed'te yapmış olduğu birlik açıklamasını selamlamaktadır. Kürtler, hiçbir dönemde olmadığı kadar ulusal birliğe ihtiyaç duymakta ve bunun koşullarına sahip durumdadırlar. Kongremiz tüm Kürt çevrelerine ulusal konferans hazırlıkları için ortak bir heyet oluşturma çağrısı yaparak, bunun pratik adımlarına dair bir planlamayı gündemine almıştır."
AKP meşruiyetini kaybetti
Özdemir, "Kongremiz bölgemizde yaşanan bu gelişmelerin Kürdistan'ın kuzeyini ve Türkiye'yi de doğrudan etkilediği tespiti yapmış, Kürt halkının gelinen aşamada statüsüzlüğü asla kabul etmeyeceğini değerlendirmiştir. Devletleşen AKP'nin kendi iktidarını sağlama almak için başvurmadığı yol ve yöntem bırakmadığını, bunun için halkımıza yönelik olarak soykırım politikalarını devreye koyduğunu, Kürt sorununun çözümüne dair herhangi bir projesinin olmadığını aksine 'Kürt sorunu bitmiştir' denilerek halkımıza statüsüzlüğün dayatıldığı değerlendirilmiştir" dedi.
“Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri değerlendirmeyen, sabote eden, hatta hakaret eden, PKK'nin ilan ettiği eylemsizlik kararını yok sayan AKP hükümeti gün geçtikçe pervasızlaşmakta ve katliamcı yüzü daha da bir açığa çıkmaktadır" diyen Özdemir şunları söyledi: "Bu durum kendisini halkımızın demokratik direniş eylemlerine, demokratik çözüm çadırlarına yönelimde göstermiştir. Görülmüştür ki AKP açısından esas olan kendi iktidarını sürdürme ve yaygınlaştırmadır. Kürt özgürlük hareketinin olağanüstü demokratik çözüm çabalarına karşı AKP cephesinden son dokuz yılda oyalama ve kandırma siyaseti dışında bir yaklaşım açığa çıkmamıştır. Son bir ayda yapılan askeri operasyonlarda 30 can yitirilmiş, bine yakın insanımız tutuklanmıştır. Bu durum AKP'yi Kürt sorunun çözümünde bir muhatap olmaktan çıkarmış ve Kürt halkı nezdinde siyasi meşruiyetini kaybettirmiştir."
AKP seçim güvenliğini ortadan kaldırdı
Özdemir, "Tarihi bir süreçten geçen Kürt halkı kendi çözüm yöntemlerini mücadele geleneği içinde açığa çıkarmıştır" diyerek şöyle devam etti: "AKP'nin saldırıları kendi meşruiyetini bitirdiği gibi seçim güvenliğini de ortadan kaldırmıştır. Her gün yapılan askeri ve siyasi operasyonlarla seçim koşulları fiilen ortadan kaldırılmıştır. Bu operasyonların derhal durdurulmaması durumunda seçim güvenliğinin de tehlikede olacağı ve seçim yapma koşullarının da ortadan kalkacağı görülmektedir. Bu da göstermektedir ki Türkiye denildiği gibi bir seçime gitmemekte Kürt halkının özgür iradesini tasfiye etme ve ortadan kaldırma planlamasının olduğu görülmektedir. Bu temelde kongremiz bu süreç devam ettiği taktirde seçime girmeme dahil birçok seçeneği gündemine almıştır."
Özdemir, "Kongremiz Kürt sorununun çözümünün bir seçim süreci ile gerçekleşmeyeceğini sorunu çözecek olanın halkımızın demokratik örgütlü mücadelesi olacağını değerlendirmiştir. Kongremiz Kürt halkının demokratik direnişini geliştirme ve sahiplenmede öncülük rolünün farkındadır. Demokratik Özerk Kürdistan'ı inşa etme kararlılığımız ve saldırılar karşısında meşru direnişi örgütlemedeki ısrarımız devam edecek, büyüyecektir" dedi.