T24- DSP Genel Başkanı Masum Türker, Anayasa değişiklik paketine seçim barajının yüzde 5'e düşürülmesi koşuluyla destek verebileceklerini söyledi.
Vatan gazetesi yazarı Aydın Ayaydın, Türker ile yaptığı görüşmeyi bugün '25 Mart 2010) köşesine taşıdı. Ayaydın'ın yazısının tam metni şöyle:
AK Parti’nin anayasa değişikliği taslağı Meclis’te temsil edilen siyasi partilere götürüldükten sonra dikkatler siyasi partilerin teklife destek verip vermeyeceğine odaklandı.
Değişikliğin yasalaşabilmesi için 367 milletvekilinin evet oyuna ihtiyaç var. AK Parti’de bu sayı olmadığı için, gözler destek verecek milletvekillerine çevrildi.
CHP ve MHP’nin kesinlikle destek vermeyecekleri açıklandı. Bu durumda BDP ile DSP ve bağımsızların oyu, değişiklik için önem kazanmaya başladı. BDP Genel Başkanı Demirtaş; taslağın baraj, siyasi partiler kanunu ve TCK ile ilgili düzenlemeleri içermesi gerektiğini söyleyerek kapıyı açık bıraktı. Ancak hiç fire vermese dahi AK Parti’nin 336 oyuna BDP’nin 20 oyu da eklendiği takdirde 367 sayısı bulunamıyor. DSP’ye ve bağımsızlara da ihtiyaç var. Şu aşamada neredeyse belirleyici bir role sahip konuma gelen DSP önem kazanmaya başladı.
***
DSP Genel Başkanı Masum Türker ile dün taslak metni hakkında telefonla uzunca sohbet ettik. Masum Türker taslağı peşinen reddetmiyor ama “ancak” diyor. Türker’in “ancak”ının ardından “Bir olmazsa olmazımız var, o da seçim barajının yüzde 5’e düşürülmesi” sözleri geliyor.
Türker, “AK Parti ile ancak barajın düşürülmesi konusunda teminat almamız halinde diğer maddeleri müzakere etmeye başlarız” diyor.
“AK Parti barajı indirmiyoruz derse oyunuz ret mi olacak?” diye sorduğumda, “Evet böyle bir durumda oyumuz ret oyu olacaktır. Barajı düşürmeleri şartı ile AK Parti ile müzakerelere otururuz, ancak diğer maddelerde de uzlaşma ararız” şeklinde net bir cevap veriyor.
DSP Genel Başkanı’nın AK Parti’ye sunacağı karşı teklif şöyle olacak:
1- Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu taslakta olduğu gibi çok geniş yelpazeli olmamalı. Kurul üye sayısı 11 veya 15 olmalı. Adalet Bakanı ve Müsteşar kurulda olmalı. Ancak bakan veya müsteşarının katılmadığı hallerde Kurul toplanabilmeli ve karar alabilmeli.
Başkanvekili Yüksek Yargıdan gelen üyeler arasından seçilmeli. Kurulun bakan ve müsteşar dışındaki üyeleri Yargıtay ve Danıştay Genel Kurulu’ndan direkt seçilebilmeli. TBMM ve Cumhurbaşkanınca atama yapılmamalı.
Kurul İdari Yargı ve Adli yargı diye iki daireden oluşmalı. İtiraz halinde son karar, her iki dairenin üyelerinin katılacağı toplantıda alınmalı.
2- Anayasa Mahkemesi’nde de Yargıtay ve Danıştay tek dereceli seçim yapmalı ve belirlenecek kontenjan kadar direkt üye göndermeli. Barolar Birliği’nin temsilcileri arasından TBMM bir üye seçmeli. Üniversitelerarası Kurul’un seçtiği üye direkt atanabilmeli. Bunların dışında da Cumhurbaşkanı 3 üyeyi idarecilikte bulunmuş olan kişilerden atamalı. Anayasa Mahkemesi de iki daireden oluşmalı. Birisi yargılama yetkisine sahip olmalı, diğeri de idari davalara bakmalı.
3- Parti kapatmaları zorlaştırılmalı. Şiddeti övmek ve şiddetin içinde yar almak dışında siyasi partiler kapatılamamalı. Kapatma davası yine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılmalı.
4- 12 Eylül’ün izleri ortadan kaldırılmalı. Madem 12 Eylül’ün izlerinin kaldırılması konusunda CHP ve MHP dahil tüm siyasi partiler uzlaşı içinde o zaman 12 Eylül ürünü olan baraj da kaldırılmalı.
***
Evet, DSP Genel Başkanı Masum Türker özetle bunları söyledi. Türker’e “Peki bu taleplerinizi AK Parti’ye ilettiniz mi?” diye sorduğumda, “Hafta sonuna kadar ileteceğiz” cevabını aldım.
Türker ile yaptığım konuşmadan ortaya çıkan, eğer sonradan cayılmaz ise, baraj düşürülmedikçe DSP’nin anayasa değişikliği konusunda AK Parti’ye desteği olmayacağı, barajın düşürülmesi halinde de bu pakete destek verecekleri.
