Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre cari işlemler açığı, nisanda geçen yılın aynı ayına kıyasla 1 milyar 706 milyon dolar artarak, 5.15 milyar dolarlık beklentinin üzerinde, 5 milyar 426 milyon dolar oldu.
Cari açığın finansmanında rezervlerin kullanılmasına dikkat çeken Cumhuriyet’ten Pelin Ünker, nisan verilerinin açıklanmasından önce, mart ayı verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Cari açığı kapatmak için açığın kendisinden fazla rezerv kullanıldı. Eğer döviz rezervleri kullanılmasaydı cari açık iki katı fazla çıkacaktı” yorumunda bulundu.
"Rezervler en son Kasım 2011’de kısa vadeli
dış borcu ucu ucuna karşılıyordu"
Türk Lirası’nın son dönemde ABD Doları karşısında izlediği iniş çıkışlı performansının ardından ‘krizlere karşı önlem olarak biriktirilen döviz rezervleri’nin durumunu değerlendiren Ünker’in Cumhuriyet gazetesinin bugünkü nüshasında yayımlanan haberi şöyle:
“Son dönemde kurlardaki hızlı artış portföy yatırımlarını azaltırken rezervlerdeki erimeyi de hızlandırdı. Merkez Bankası verilerine göre krizlere karşı önlem olarak biriktirilen döviz rezervleri Türkiye’nin kısa vadeli dış borçlarının oldukça üzerinde bulunuyor. Rezervler en son Kasım 2011’de kısa vadeli dış borcu ucu ucuna karşılıyordu. Bu tarihten sonra borçlar ile rezervler arasındaki makas da açıldı.
"Rezervler 37.3 milyar dolarlık borcu karşılamıyor"
Verilere göre Türkiye’nin mart ayı kısa vadeli dış borç stoku 122 milyar dolar iken Merkez Bankası’nın aynı dönemde brüt döviz rezervleri 84.7 milyar doları buluyor. Öyle ki rezervler 37.3 milyar dolarlık borcu karşılamıyor. Kasım 2002’de 16.4 milyar dolarlık kısa vadeli dış borca karşılık 26.7 milyar dolarlık brüt döviz rezervi bulunuyordu. Buna göre rezervler üç katına çıkarken borç 7.5 kat arttı.
Bankanın açıkladığı haftalık istatistiklere göre ise 1 Haziran ile biten haftada, MB’nin brüt döviz rezervi 82 milyar 165 milyon dolara indi. TL’nin mart sonundan bu yana yüzde 13 eridiği düşünülürse borç daha da katlanıyor.
En son kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye’nin kredi notunu negatif izlemeye aldığında Merkez Bankası’nın rezervlerinin yetersiz olduğuna işaret etmişti. Normal şartlarda dış borç krizine girmemek için borcun vadesi geldiğinde eğer piyasadan döviz toplanamazsa Merkez Bankası rezervleri kullanılıyor. Ya da enerji gibi hayati önemi olan ithal mallar için gerekli döviz yoksa bu da rezervlerden karşılanıyor.
Net rezervler ne dış borcu ne ithalatı karşılıyor
Türkiye’de ise hem kısa vadeli dış borçlar hem de ithalat rakamları rezervlere göre daha yüksek. Bankanın net döviz rezervini bulmak için yükümlülükleri düşmek gerekiyor. Merkez Bankası’nın aylık olarak yayımladığı Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi verilerine göre Merkez’in nisan ayındaki toplam yükümlülüğü yani borcu 65 milyar 35 milyon doları buluyor.
111 milyar dolarlık resmi rezervlerden altın rezervleri, IMF rezerv pozisyonu ve SDR’ler çıkarıldığında direkt alım satıma konu olan döviz varlıkları 85 milyar 311 milyon dolar ediyor. Bundan Merkez’in borçları düşüldüğünde ise net döviz rezervi 20 milyar 276 milyon dolara iniyor. Buna göre net döviz rezervleri kısa vadeli dış borcun altıda biri ancak ediyor. Bu, Merkez’in her an satmaya hazır olduğu döviz miktarını ifade ediyor.
Son dış ticaret verileri ise nisanda ithalatın 20.55 milyar dolar olduğunu gösteriyor. Yani, net rezervler ithalatı da karşılamıyor.”
