Gündem

'Özel savcıların yetkileri daraltılıyor'

'Özel Yetkili Mahkemeler'le ilgili düzenleme aslında bir dizi düzenlemenin bir parçası. CMK 250'yle ilgili değişikliği önemli kılan iki paket var'

06 Haziran 2012 13:08

Abdülkadir Selvi
(Yeni şafak, 6 Haziran 2012)

 

Özel savcıların yetkileri daraltılıyor

 

Özel yetkili mahkemelerle ilgili düzenleme büyük ölçüde olgunlaştırıldı, Meclis'e sunulacak hale getirildi.

Yeni düzenleme ne getiriyor sorusunun çok net bir cevabı ortaya çıktı.

CMK 250'de yapılacak değişiklikle, özel yetkili mahkemelerin alanı daraltılıyor.

CMK 250'de yapılacak olan değişiklik ne anlama geliyor? Bu mahkemelerin rejimin tepesinde yeni bir güç merkezi olmasının önüne geçiliyor, çerçevesi çok net bir şekilde çiziliyor.

Peki bu değişiklik darbecilerin salıverilmesine, Ergenekon ve Balyoz gibi darbe davalarının akim kalmasına yol açacak mı?

Terör ve çetelerle mücadele bu düzenlemeden zarar görecek mi?

Özel yetkili mahkemelerle ilgili yapılacak olan düzenlemeden, Ergenekon ve Balyoz gibi darbelerin yargılandığı davalar zarar görmeyecek. Silivri boşalmayacak, Hasdal'dakiler salıverilmeyecek.

Darbe davalarının görülmesine, darbe sanıklarının yargılanmasına devam edilecek.

Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez darbecileri yargının huzuruna çıkarmaya cesaret eden, darbecilerin yargılanması, cuntalardan hesap sorulmasının kapısını aralayan bu hükümet, mücadeleyi zaafa uğratacak bir adım atmayacak.

Çetelerle, darbelerle ve terörle mücadele bu mahkemelerin yetkisi dahilinde görülmeye devam edecek.

 

187 hakim ve savcı var

 

Ülkemizde Van, Malatya, İzmir, İstanbul, Erzurum, Diyarbakır, Ankara ve Adana olmak üzere 8 bölgede, 187 hakim ve savcının görev yaptığı Özel Yetkili Mahkemeler bulunuyor.

Öncelikli olarak bu aşamada Özel Yetkili Mahkemeler'in kaldırılması gibi bir durum söz konusu değil. Sadece görev ve yetkileri konusunda alanı daraltılıp, çerçevesi yeniden belirleniyor.

Türk Ceza Kanunu'nda 11 maddede Orman Kanunu dahil diğer 5 ayrı yasal düzenlemede tarif edilen 'katalog suçlar' sadeleştiriliyor. Böylece özel yetkili mahkemelerin alanına giren katalog suç sayısı azalıyor. Ama tekrar ifade ediyorum: Darbe, terör ve çete suçları hariç.

Özel yetkili savcıların iddianame hazırlama, dava açma, tutuklama talep etme gibi geniş takdir yetkilerinin çerçevesi ise daraltılıyor.

Mahkemelerin tutukluluk kararı verme, mahkemeleri sonuçlandırma konusundaki yetkilerine ise yeni bir düzenleme getiriliyor.

 

Genelkurmay Başkanı yok

 

CMK 250. maddede yapılacak düzenleme ile Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarına, MİT yöneticilerine olduğu gibi, 'Başbakan izni' getirilmesi yönünde bir düzenleme ise pakette yer almıyor.

 

İzin sisteminde iki seçenek

 

Yargılamalara izin konusunda da bir sistem üzerinde çalışılıyor. Henüz netleşmeyen izin sistemi konusunda iki seçenek üzerinde duruluyor. Kişiye ve göreve özgü bir sistem mi yoksa davanın niteliğine uygun bir sistem mi getirilecek? Bu konuda henüz kesin karar verilebilmiş değil. Ama daha sonra MİT yöneticilerinde olduğu gibi, bir izin sistemi getirilecek.

 

İki paket bir yasa

 

Özel Yetkili Mahkemeler'le ilgili düzenleme aslında bir dizi düzenlemenin bir parçası. CMK 250'yle ilgili değişikliği önemli kılan iki paket var. CMK 250'deki değişikliği, üçüncü ve dördüncü yargı paketleri ile birlikte değerlendirdiğimiz zaman karşımızı bir şey çıkıyor.

Hükümet, yargının demokratikleşmesi ve bazı korkuların ortadan kaldırılması, haklı ya da haksız kimi eleştirilerin bertaraf edilmesi için üçüncü ve dördüncü yargı paketinde bir mantık silsilesi içinde bir düzenleme getiriyor. Özel Yetkili Mahkemeler'in görev yetkilerinin daraltılması ise bu adımın bir parçası.

 

Üçüncü pakette neler var?

 

TBMM Adalet Alt Komisyonu'ndaki görüşmeleri sırasında değişikliğe uğrayan üçüncü paketle getirilen değişiklikler şunlar:

-Tutuklama zorlaşıyor, adli kontrol tutuklama alternatifine dönüşüyor.

31 Aralık 2011 tarihine kadar basına açılan davalarda kovuşturmanın veya kesinleşmiş olan mahkumiyet hükümlerinin infazının ertelenmesi imkanı geliyor.

-İleriye dönük yayın durdurma kalkıyor.

-Eski toplatma kararları hükümsüz hale geliyor.

-İlk kez işlenen basit terör suçları erteleme kapsamına giriyor. 2 yılın altında kalan hapis cezalarından dolayı kişilerin hürriyetlerinden mahrum edilmemeleri ve terörist damgası yemelerinin önüne geçilmesi hedefleniyor.

-Savunma hakkı güçlendiriliyor. Özel yetkili mahkemelerde soruşturma ve dava dosyalarının içeriğinin incelenmesi ve bunlardan örnek alınması sağlanıyor. Mahkemelerin koyduğu süresiz kısıtlama kararına süre sınırlaması getiriliyor.

 

Dinlemelere 3 yıl ceza ısrarı

 

Paketin alt komisyonda görüşülmesi sırasında AK Parti milletvekillerinin oylarıyla eklenen bir madde ile özel hayatın gizliliğini ihlal eden telefon görüşmelerini yayınlayanlar ve yazanlar hakkında 3 yıl hapis cezası getirilmişti.

Doğrudan basını hedef alan bu düzenlemede hükümetin kararlı olduğu gözleniyor. Yasadışı ya da önleyici tedbir kapsamındaki telefon dinlemeleriyle tanzim yapılmasına izin verilmeyecek deniliyor. Bir suç unsuru tespit edilirse, bu kamuoyuna servis edilmemeli, savcılığa intikal ettirilmeli savunması yapılıyor.

Komisyon sürecini tamamlayan paketin önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülerek kanunlaşması bekleniyor.

 

Şule Yüksel Şenler'in kitabı yasaklı

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından 1959 yılından bu yana Türkiye aleyhine verilen kararların incelenmesi sonucunda hazırlanan pakete ise 4. paket deniliyor. TBMM'ye sunulacak olan paketin özünü, yargının demokratikleştirilmesi ve düşünce özgürlüğünün güvence altına alınması oluşturuyor.

1960 yılında bir kitap hakkında verilen yayın yasağının ya da TRT'nin tek kanal olduğu dönemde getirilen bir yayın yasağının hâlâ yürürlükte olduğu bir ülke Türkiye. Yasaklı yayınlar, sakıncalı düşünceler konusunda ise örnek bol. 'Komünizmle Mücadele' isimli kitabın, 'komünist propagandası' kapsamında yasak yayın listesine alındığı, 'Nur Takvimi'nin, 'şeriat propagandası' ile yasaklandığı, filmleri yapılıp, dizileri çekilen birçok eserin hâlâ 'yasaklı yayın' kapsamında olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Örneğin Şule Yüksel Şenler'in, 'Huzur Sokağı' ya da Semih Sergen'in TRT-1'deki programı hâlâ yasaklı.

 

Dördüncü paketle ne geliyor?

 

1-Yaşam hakkı ihlallerinin önlenmesi
2-İşkence ve kötü muamelenin önlenmesi
3-Özgürlük ve güvenlik hakkı ihlallerinin önlenmesi
4-Makul sürede yargılanmanın sağlanması
5-Mahkemeye erişim hakkı önündeki engellerin kaldırılması
6-Sanık haklarının güçlendirilmesi ve savunmanın etkinliğinin arttırılması
7-Silahların eşitliğinin sağlanması
8-Yargı kararlarının etkin şekilde icrasının sağlanması
9-Özel hayatın ve aile hayatının tüm unsurları ile korunması
10-Düşünce ve vicdan özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması
11-İfade ve basın hürriyetinin en geniş manada sağlanması
12-Mülkiyet hakkını ihlal eden uygulamalara çözüm bulunması
13- Dernek kurma ve toplanma özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması.