T24 - Ekonomiye yön veren kurumların peşpeşe açıkladığı kararlar, piyasalarda dalgalanmaları artırdı. Vatan gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu, dolarda da yaşanan dalgalanma için "Ola ki doların bulunduğu 1.5475-1.5540 bandı geçilecek olur ise önce çok da “sağlam olmayan” 1.5650 ardından da 1.6050-1.6185 seviyeleri resmin içine girecektir ki, bunlar için henüz daha erken diye düşünüyorum" dedi.
Ali Ağaoğlu'nun Vatan gazetesinde "5 ayın zirvesine çıkan dolar 1.60 TL’yi de geçecek mi?" başlığıyla yayımlanan (20 Aralık 2010) yazısı şöyle:
5 ayın zirvesine çıkan dolar 1.60 TL’yi de geçecek mi?
Ekonomiye yön veren kurumların peşpeşe açıkladığı kararlar, piyasalarda dalgalanmaları artırdı. Dolar 1.55 TL ile son 5 ayın zirvesine çıktı, İMKB düşüşe geçti. Dolarda bu hafta 1.5475-1.5540 seviyesi kritik. Yurtdışında yılı iyi kapatma gibi değişik sebeplerle yükselişler olsa da artık İMKB için önümüzde ciddi bir düzeltme var! Nereye kadar varacak? İlk tahminim İMKB’de ana hedef: 59.750, 60.000
Geçtiğimiz hafta Türk finans piyasaları açısından oldukça hareketliydi. Merkez Bankası (MB) politika faizlerini 50 baz puan indirdi. Daha çok politik olduğu tartışılan bu kararı kredi talebini artırmaması, iç talebi daha da coşturmaması için beraberinde bazı ek kararlar alındı. Ben bunları faiz indimine karşı “panzehir” olarak adlandırıyorum. Neydi bunlar diye hatırlamakta fayda var.
Merkez Bankası önce mevduatlar için yine Merkez Bankası nezdinde tutulacak karşılık oranlarında değişiklik yaptı. Kısa vadeli olan mevduatlarda 200 baz puana kadar varan artışlar yaparken, 1 yıl ve daha uzun vadeli mevduatların karşılıklarını yüzde 6’dan 5’e düşürdü. Döviz tevdiat hesapları için olan karşılıkları değiştirmedi. Standard Ünlü’den Ercan Uysal’ın hesaplamasına göre; karşılık artışının bankacılık sektörüne ortalama maliyeti 139 baz puan olacakmış. Bankacılık sektöründeki TL mevduatlarının ortalama vadesinin 1 aya yakın olmasından dolayı yıllık ve daha uzun vadeli mevduattaki indirim kısa vadede önemli bir etki yaratmayacak. Karşılık artışı kısa vadede daha etkili olacak.
Peşpeşe gelen önlemler
Merkez Bankası’nın beklentisi bankaların bu maliyet artışını kredi faizlerine yansıtması. Bankacılık sektörü karşılıklar yüzde 5.5’ten 6’ya çıkarken ortaya çıkan maliyeti sineye çekmişlerdi. Büyük ihtimalle rekabet nedeniyle yeni artışı da sineye çekebilir. Bir başka deyişle Merkez Bankası’nın beklentisi kısa vadede hayata geçmeyebilir. Önümüzdeki yıl; bu yılki kârı yakalamakta zorlanacağını şimdiden dile getirmeye başlayan sektör karşılık artışının maliyetini yansıt(a)maz ise korkarım Merkez Bankası daha da “sertleşebilir”. Yeni yılın başında karşılıklarda yeni artışlar gelebilir.
Cuma günü açıklanan diğer iki “panzehir” Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) geldi. Kredi kartlarındaki minimum ödeme tutarı 15 bin TL’ye kadar limiti olanlarda yüzde 25, 15-20 bin TL arasından yüzde 30 ve 20 bin TL üzerindekiler için yüzde 40 olarak belirlendi. Yeni verilen kredi kartları içinde düzenlemeler yapıldı. Kredi kullanımını “teknik olarak” azaltmayı amaçlayan bu düzenlemenin yanı sıra BDDK bireysel mortgage kredilerinde maksimum kredilendirilebilecek rakamı tutarın yüzde 75’i ile sınırladı. Ticari gayrimenkul alım için verilen ticari kredileri de gayrimenkulün değerinin yüzde 50‘si ile sınırladı.
MB kararı borsayı vurdu
Faizleri indirme gerekçesini “hızlı büyüyen bir ekonomide oluşan cari açığın, faiz indirimiyle daraltılması”na dayandıran Merkez Bankası’nın aldığı kararlar geçtiğimiz hafta hem TL’yi hem de İMKB’yi vurdu!
Aralık ayının ilk haftasında BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in banka kârlarını bu sene de dağıttırmayacağız açıklamasıyla İMKB’deki “sihir” bozulmuştu. İMKB başta olmak üzere Türk piyasaları diğer piyasalardan “negatif ayrışmaya” başlamıştı. Merkez Bankası’nın bundan sonra izleyeceği politikaların yaratacağı “oynaklık” endişesi ise işin tuzu biberi oldu ve İMKB Mart 2009’dan bu yana süregelen yükseliş trendinin de altına indi. (Geçtiğimiz hafta başındaki yazımda bu tehlikeye(!) dikkat çekmiştim.) Kırılmanın Cuma günü yani haftalık bazda da olması bu kırılmanın “tamir edilmesini” zorlaştırıyor!
Negatif ayrışma borsa endeksleri bazında görüldüğü gibi, para birimlerinde de rahatlıkla görülebiliyor. Türk Lirası dolar karşısında; Brezilya reali (ekürisi G.Afrika Randı) Macar Forinti’nden (ekürileri Polonya Zlotisi ve Çek Korunası) çok daha fazla değer kaybetti geçtiğimiz hafta.
Parite hareketine dikkat!
Bu hafta için dolar/TL kurlarında 1.5475-1.5540 bandı önemli. Bu seviyenin (euro/dolar paritesinin 1.3110’un altına kararlı/kalıcı şekilde inmediği varsayımıyla) korunacağını düşünüyorum. Ola ki yukarı geçilecek olur ise önce çok da “sağlam olmayan” 1.5650 ardından da 1.6050-1.6185 seviyeleri resmin içine girecektir ki, bunlar için henüz daha erken diye düşünüyorum. Zira piyasaların, yabancı yatırımcıların ve yeni dönemde nasıl bir rota çizeceğini düşünenler, başladığız yere göre yaklaşık yüzde 12 “değer kaybeden” TL’de durup düşüneceklerdir.
İMKB’de yükseliş trendi kırıldı
İMKB’nin işi daha zor. Zira uzun süre “destek” görevi gören ancak Cuma günü “kararlı bir şekilde” kırılan trend önümüzdeki günlerde “direnç” halini alacaktır. Pazartesi günü 64.765’den geçen trend çizgisinin günlük değeri hergün yaklaşık 95 puan yükseliyor. Arasıra; yurtdışındaki “Noel Baba rallisi”, ya da yılı iyi kapatma gibi değişik sebeplere yükselişler olsa da artık borsa için önümüzde ciddi bir düzeltme var!
Nereye kadar varacak? İlk tahminim 59.750, 60.000 (düz) ana hedef seviyesi. Öncesinde, yılsonuna kadar 61.750 “ara durak” olsa da ilk ana hedefe yakın zamanda varılacak gibi görünüyor. Bu hareket Türkiye piyasalarının önceki aylardaki “pozitif ayrışmasının” köpüğünü alacaktır!