Gündem

Doğru Parti Genel Başkanı Serdaroğlu: Neden deprem olur olmaz TSK mensupları sahaya sürülmedi, kim emir verdi ki TSK kışlasından çıkamadı?

"Milli Savunma Bakanı bir açıklama yapmazsa bu emrin kendisi tarafından verildiğini kabul edeceğiz"

15 Şubat 2023 20:23

Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin üzerinden 10 gün geçmesinin ardından “Neden deprem olur olmaz TSK mensupları, yetişmiş insanlar olarak sahaya sürülmedi? Kim emir verdi ki TSK kışlasından çıkamadı? Bu mutlaka aydınlanması gereken bir sorudur. Eğer bu konuda Milli Savunma Bakanı bir açıklama yapmazsa bu emrin kendisi tarafından verildiğini kabul edeceğiz. Ama açıklama yaparsa kendisine emir verenin Cumhurbaşkanı olup olmadığını da öğrenmiş olacağız. Doğru Parti olarak bunun peşini bırakmayacağız” dedi.

Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından, depremi ve kriz yönetimini değerlendirdi. Serdaroğlu bugün yaptığı açıklamada şöyle konuştu:

"Milli Savunma Bakanı bir açıklama yapmazsa bu emrin kendisi tarafından verildiğini kabul edeceğiz"

“Depremin üzerinden 10 gün geçti. Eğer ülke iyi yönetilse, zaten bunlara hazırlıklı olurdu. Bu 10 gün içinde çok mesafe alınırdı, çok can kurtarılırdı. İlk iki gün hiçbir şekilde doğru bir müdahale yapılmadığını bütün insanlarımız, millet biliyor. Buradaki en büyük soru, hepimizin kafasındaki yanıtını mutlaka bulmamız gereken soru şudur: Neden deprem olur olmaz TSK mensupları, yetişmiş insanlar olarak sahaya sürülmedi? Kim emir verdi ki TSK kışlasından çıkamadı? Bu mutlaka aydınlanması gereken bir sorudur. Eğer bu konuda Milli Savunma Bakanı bir açıklama yapmazsa bu emrin kendisi tarafından verildiğini kabul edeceğiz. Ama açıklama yaparsa kendisine emir verenin Cumhurbaşkanı olup olmadığını da öğrenmiş olacağız. Doğru Parti olarak bunun peşini bırakmayacağız.

"Bu ülkenin çok problemi var, ama birinci derecedeki problemi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır"

Bu, Yüce Divanlık değil, bu divan-ı harplik bir suçtur. İnsanların göz göze cinayete kurban gitmelerine yol açmak demektir. Modern ve çağdaş devletlerde asla böyle bir şey olmaz. Ama biz öyle bir şekilde ilkel bir yönetime sahibiz ki sayın Cumhurbaşkanı partili olmayan belediye başkanlarını telefonla dahi aramıyor. Yardımları kendi partili belediye başkanlarına göre ayrıştırıyor. Sivil toplum örgütleri, gönüllü kuruluşlar devletin organlarından çok önce sahaya indiler ve insanlarımızın yardımına koştular. Bu Türk Devleti’nin bu sistemle artık yürütülemeyeceğinin, yönetilemeyeceğinin en basit işaretidir. Yıllardan beri söylüyorum. Bu ülkenin çok problemi var. Ama birinci derecedeki problemi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan, anayasal çerçeve içinde, demokratik seçimlerle ülke yönetiminden uzaklaştırılmadığı takdirde bu felaketler artarak devam edecektir.” (ANKA)